Devlet Halkı “Taşeronla” Sömürüyor
Dün bir sendika Konya’da kamuda çalışan taşeron işçilerle ilgili bir basın açıklaması yaptı. Sıkıntıları dile getirdiler, konuştular, anlattılar, olumlu bir gelişme…
Önce birkaç konuyu izah edelim, taşeron işçiler ne demek? Kamuoyu konuyu çok iyi biliyor. Bugün belediyeye gittiğinizde, kamu hastanelerine gittiğinizde, İl Özel İdaresine gittiğinizde, Nüfus, SGK aklımıza gelen ya da gelmeyen kamu kuruluşlarının tamamına gittiğinizde sizinle muhatap olan, sorunlarınızı çözen, işlerinizi halleden memurların yüzde 90 taşeron firmalarda çalışan personelden oluşuyor.
İsimleri taşeron işçisi, 774 lira (zam ile birlikte) maaş alıyorlar. Temizlikçi, çöpçü, odacı gibi işlerle birlikte sekreterlik, basın müşavirliği, anestezi uzmanı, hemşire, laborant olarak kamuya hizmet veriyorlar.
Hakları yok, en küçük bir moral bozukluğunda işten atılabilirler, hiçbir hak iddia edemezler, garibanlığın dibi sizin anlayacağınız.
Memurlar onları adam yerine koymaz, idare ciddiye almaz, kamu işçisi muhatap olmaz, hiçbir dediğini önemsemez…
Peki, konu nasıl izah edilebilir? Bu insanların hakları gündeme nasıl getirilebilir?
Aslında işin özü net bir ifade ile devletin milletini sömürmesidir.
Devlet sendikalı memur ve işçilerden kurtulmak için taşeron işçiliği diye bir kavram geliştirmiştir. Bu sistemle hem siyasilerin gazı alınıyor, arzu ettikleri personel işe alınıyor, hem de düşük maaş verildiği ve sendika gibi problemler de olmadığı için idare tarafından bu insanlar köle gibi kullanılıyor. Olayın özü budur.
Peki, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “büyük devlet” diyor, “büyük işler” diyor, “büyük hedefler” diyor, bu mantıkla bu işler mümkün mü?
Kesinlikle mümkün değildir.
Şahit olmasam belki işin bu kadar vahim olduğunu bilemeyecektim. Ama kendim şahidim ve görüyorum, biliyorum. İsteyen her yetkiliye de bu konuda rapor hazırlamaya hazırım. Bu sistem sadece ve sadece köle düzenidir, devletin kendi milletini sömürmesidir, hepsi bu…
Doğrusu Ak Parti gibi Türkiye’nin geleceğini inşa edeceğim diyen bir büyük partinin kamu mantığı bu olamaz olmamalıdır.
Aslında ilk zamanlar kamuda temizlik, yemek gibi alanlar taşeron firmalara veriliyor ve bu hizmetler alınıyordu. Fakat memur alımının zorlaşması ile bugün itibariyle kamu memurlarının en az yüzde 80’i taşeron firmaların işçilerinden oluşmaktadır.
Özel sektörün insan kıymeti bilmediği, insanı harcamada sınır tanımadığı, personelini her halükarda sömürmeye devam ettiği, bir süreçte tabiî ki kamuda çalışmak herkes için bir arzulanan bir durumdur. Buna kimse yanlış bakmasın. Bir ‘siyasetçi’ gelsin kendisi Konya’da bir fabrikada çalışsın. Gecesi gündüzüne girerek asgari ücretle nasıl geçinilir öğrensin. Kimseyi kamuya giriyor diye kınayamazsınız. Siz özel sektörde sendikacılığı geliştirin, işçi haklarını koruyun, ondan sonra kimse kamuya falan girmeye çalışmaz ama şu an özel sektörde (kurumsallaşmış firmalar hariç) çalışmak gerçekten sıkıntılı bir iştir.
Bunun dışında asgari ücret böyle kalabilir ama kamuda asgari ücret artırılmalıdır. Sözleşmeli mantığı geliştirilmeli, taşeron memurlar sözleşmeye alınmalıdır. En azından bu insanlara 1500 lira maaş verilmelidir.
Kamu bu parayı versin, ama alım yapmasın, aynı zamanda özel sektörde çalışma koşullarını geliştirsin. Ekonomik olarak özel sektör cazip hale getirilsin. Bilginiz olsun bu yapı gitmez, eğer Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bu konuları çözmezse kamu personel yapısının çatırtısını duymaya başlarız.
Bizden söylemesi…