BOL REKLAMLI BİR YIL OLSUN
Bir yılı daha geride bıraktık. Yepyeni bir yıla merhaba dedik. Son dönemlerde firmalar hesap kitap derken artık rahat bir nefes almaya başladı. Artık 2014 reklam bütçeleri oluşturma, medya planı yapma dönemi. Aslında firmalarla ilgili en kritik kararların verildiği dönem. Bu dönemde planlamalar iyi yapılmalı. Bütçeler iyi kullanılmazsa yılın ortasında panik başlaması beklenen sonuç. Sonra faturayı reklamdan geri dönüş alamıyoruz deyip mecralara, ajanslara kesmeyin.
Firmalar artık anlık reaksiyonla reklam vermemeyi öğrenmeli. Öncelikle reklam stratejisini, medya stratejisini belirlemelisiniz. Daha doğrusu bu görev reklam ajanslarınızın. Alın reklam ajansınızı karşınıza bana bir yıllık iletişim stratejisi çıkart deyin. Ajanslarınızı anlık olarak bana bir reklam yap diye sıkıştırmayın, yıllık stratejiler üzerine çalıştırın. Nerede iletişim kurmalıyım, ne zaman iletişim kurmalıyım bu iletişimlerde ne zaman ne söylemeliyim çıkart bana deyin. Aksi takdirde boşa kurşun atarsınız. Bütçelerinizi yine bol keseden sallar sonra sızlanmaya başlarsınız. Marka olmak için, akılda kalmak için sürdürülebilir olmak şarttır. Sürdürülebilir bir iletişime sahip olmanız gerekiyor, bunun için de bir stratejiniz olması gerekiyor. Anlık reklamlarla, hatır gönül reklamlarıyla ne sürdürülebilir bir iletişim grafiği yakalarsınız ne de marka olabilirsiniz. Sadece boşa para harcayıp sonra o kadar reklam verdik geri dönüş alamadık dersiniz.
Bu yıl reklam vermekten korkmayın reklam ileriye dönük bir yatırımdır. Bu yatırımın karşılığını ilerde alacağınızdan şüpheniz olmasın. Doğru yerlerde doğru şekilde iletişim kurduğunuz sürece mutlaka geri dönüş alırsınız. Reklama karşı Konya’da insanların gardını alıp beklediği kesin. Artık gardınızı indirin ve reklam vermeye istekli olun. Harcama olarak değil yatırım olarak bakın reklama. 2014 yılı herkese sağlık, mutluluk ve huzur getirsin. Bol reklamlı bir yıl geçirmenizi dilerim.
GRAFİK BÖLÜMÜ AJANSIN MAHREMİDİR
Türkiye’de herkes reklamdan çok iyi anlar. Genelde ajanslarımızda hep karşılaşıyoruz. Müşteri grafikerin yanına oturuyor ve tasarımı birlikte yapıyorlar. Grafik bölümü bir ajansın mutfağıdır aynı zamanda mahremidir. Reklamda kullanılan her bir renk, kelime, görsel markanın bir iletişim aracıdır. Bunu iletişim dilini bilen ise reklam ajanslarıdır. Tasarımcıdır. Yıllardır alışagelmiş gidiyor bu uygulama. Yıllardır firma yönetmek reklamı çok iyi bildiğiniz anlamına gelmiyor. Bırakın ajans işini yapsın size uygun reklamı ortaya çıkarsın. Ufak tefek revizeler tabi ki gerçekleşebilir fakat tasarımın içerik boyutu ajansın bileceği iştir. Çünkü marka iletişimini ajans bilir, firma sahibi değil. Başta bu uygulamaya bizim ajanslarımızın izin vermemesi gerekiyor. Yapılan iş yayımlanıp da geri dönüş almayınca ya da beğenilmediğinde bunun faturası yine ajanslara kesilir unutmayın. Müşteri ben öyle dedim diye yapmasaydın doğrusunu yapsaydın der çıkar ortaya. Bir de sen bu işi bilmiyorsun der yolları ayırır. Sonra ayıkla pirincin taşını. Ajanslar grafik bölümünü mahrem alanı olarak görmeli ve orada çalışanların işlerini rahat ve doğru şekilde yapmalarını sağlamalı. Siz müşterinizin üretimine karışmıyorsanız onları da sizin üretiminize karıştırmayın.