Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Binlerce Yıllık Türk Savaş Taktiği

Binlerce Yıllık Türk Savaş Taktiği

Her büyük milletin bir özelliği var ve o milletler o özellikleriyle tanınır. Türk milletinin özelliği de savaşçı olmalarıdır. Biz, günümüzde bile farkında olmadan gelenek olarak yaptığımız bazı uygulamalar, savaş yeteneğimizden kaynaklana biliyor. Hatta, hiçbir çocuk oyunumuz yoktur ki, bizi savaşa hazırlamasın. Çocukluğundan beri savaşmak için hazırlanan bir millet, elbette savaş meydanında büyük zaferler kazanır. Tarih, defalarca Türk ordularının kendilerinden kat -kat fazla düşman kuvvetlerine galip geldiğini yazar. Bu zaferler sadece bilek gücüyle kazanılmıyor, savaş taktikleri ve akılla da kazanılıyor. Türk milletinin kendisiyle özleşen ve binlerce yıldır işlevini kaybetmeden hala kullanılan meşhur bir savaş taktiği vardır. Bu taktik, Turan taktiği, Kurt kapanı veya bilinen adıyla Hilal taktiğidir.

Taktiği uygulamak çok zor olmakla beraber, sayı fark etmeksizin doğru uygulandığı zaman, düşmanın kurtulma şansı neredeyse sıfıra beraberdir. Ancak, bu taktiği uygulamak için ilk önce savaşın yapıldığı meydan ve onu uygulayacak eğitimli askerlerin olması şarttır. Bu taktiği hayata geçirmek için merkez, sağ ve sol kanatlar olmakla 3 ayrı birlik olması gerekmektedir. Savaş başladığı zaman hızlı hareket ve manevra yapmasını bilen birlikler, düşman üzerine sahte bir saldırı düzenler. Düşmanı kızıştıran bu kuvvetler, bir anda geri çekilmeye başlayarak rakibine yenilgi izlenimi verir. Zafer sarhoşluğuyla kaçan birlikleri kovalayan düşman kuvvetleri, aslında pusuya çekildiğinden habersizdir. Zira, ordunun esas kuvveti geride hilal şeklinde konuşlanmıştır. Düşmanı istediği konuma getiren kaçan birlikler, ordunun merkez kuvvetiyle de birleşerek yeniden rakibin üzerine saldırıya geçer. Bu esnada da hilal gibi gerilen ordunun sağ ve sol kanatları, saklandığı yerden çıkıp, merkeze toplanan düşmana hücum eder. Böylece sağ ve sol kanat, hilali yuvarlak şekilde birleştirir. O kapan kapandığı zaman, düşman için kurtuluş şansı yoktur.

Bu taktiğe kurt kapanı denilmesinin sebebi, Türklerin bunu kurtlardan öğrenmesidir. Kurtlar, kendilerinden fazla olan avlarına veya köpek sürüsüne saldırırken de bu stratejiyi uygular.

Turan taktiği, ilk defa Mete Han tarafından, MÖ 200 yılında Çinlilere karşı kullanıldı. Bir savaş dehası olan Mete Han, bu taktikle Türk ordusundan güç ve sayı bakımından çok fazla olan Çin ordusunu mağlup etmiş, onları anlaşma yapmaya mecbur bırakmıştı. Turan taktiğinin en son kullanıldığı savaş ise 10 Kasım 2020 tarihinde Azerbaycan’ın zaferiyle sonuçlanan 44 günlük İkinci Karabağ Savaşı’dır. Bunun dışında Malazgirt, Niğbolu, Mohaç, Başkumandanlık Meydan Muharebesi ve Afrin harekatı da Turan taktiğiyle kazanılan savaşlardan bazılarıdır.

Türkler bu savaş taktiğini sadece karada değil, denizlerde de uygulamış ve kesin başarı elde etmiştirler. Kanuni Sultan Süleyman Han döneminde yapılan Preveze Deniz Savaşı, bunlardan birisidir. Barbaros Hayrettin Paşa komutasındaki Osmanlı Deniz Kuvvetleri, Turan taktiğini kullanarak, tek bir gemi kaybetmeden haçlı donanmasını darmadağın etmiştir.

Farklı dönemlerde yaşamış Sultan Alparslan, Emir Timur, Kanuni Sultan Süleyman ve Nadir Şah Afşar gibi Türk liderleri bu taktiği kullanmış ve başarılı olmuşlardır. Binlerce yıllık tarihi süreçten günümüze kadar gelen ve hala Türk’e zaferler kazandıran bu taktik, atalarımızdan bizlere kadar ulaşan en büyük miraslarımızdandır. Dünya durdukça da Turan taktiği yaşayacak ve Türk’ün şanlı tarihine yeni zaferler kazandıracaktır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi