Bayram Bitti
Cuma namazı uzun zaman sonunda belirlenen camilerin avlularında kılınabilecek. Yeni normalin ilk sosyal etkisi olarak bugün başlıyor. Ramazan ve bayram mücbir sebepten korunarak geçti.
Bayram süresi ve bayram haftası çoğu ülke yeni normale alışma süreci oldu. Mesafeli olarak ve kaybedilen üretim süreci hızlı başladı.
Ülkemizde insanlar sakinleşmişler diğer ülkelere göre adli vaka daha az gözükmüş.
İletişim ve enerji teknoloji için ne kadar lazımsa insanlar içinde o kadar lazımmış.
***Operatörler ve internet servis sağlayıcıların bayramı da bitti.
Bayramın ilk günü çalışmayan operatörler sorunun kendi şebekelerinden kaynaklanmadığını twitter üzerinden açıkladılar. Ülkemiz deprem kuşağında olduğu için ara ara depremlerde insanlar sevdiklerine ulaşabilmek için arama yaptığında veya doğal afet gibi çığ düşmesi, sel baskınlarında bile operatörler çalışmıyor.
2G, 3G, 4G, 4.5G gibi internet hızını temsil eden birimlerdeki G'nin açılımı generation’dır. Türkçe anlamı nesil’dir. Yani internet hızı 2.nesil, 3.nesil, 4.nesil şeklinde artıyor.
Bayram için de İsveç'te ilk 5G ağını küresel standartlara uygun olarak etkinleştirerek kullanıma sundu. Yeni nesil kablosuz telefon teknolojisi 5G'nin, dördüncü nesil teknolojinin yaklaşık 10 katı veri iletim hızı sağlayacağı öngörülüyor.
Biz ise Acun medya sayesinde instagramda canlı yayın dünya rekoru kırdık tam 3 milyon kişi izledi…
Spacex firması yarın başarılı olur ise Mars'a gitmenin en hızlı yolu olacak uzay taksiciliğinin başlamasına şahit olabiliriz.Bu sebeple tüm dünyanın gözü SpaceX'in insanlı gerçekleşecek olan yolculukta olacak. Yeni bir uzay çağının başlangıcına tanıklık ediyor olabiliriz.
***Harcama matrisi ve itibar
Fayda maliyet analizi son 2 yılda öğrendiğimiz bir terim. Özel sektörün yıllardır kullandığı fakat kamu ve halkın ekonomik sebeplerden dolayı yeni öğrendiği bu hesaplama hayatın içinde.
Milton Friedman’ın harcama matrisi kullanılacak çünkü çok basit. Bu harcama matrisinde aslında temel olarak şu soruya cevap arıyor: Kim, kimin parasını, kim için harcarsa nelere fiyat-kalite dikkat eder? Friedman’ın 4 tür harcamadan bahsettiği matriste, parayı harcayan ile paranın harcandığı şeyden yararlananın farklılaştığı durumlarda fiyat ve kalite beklentisinin ne şekilde değiştiği ortaya koyulmaktadır.
1. harcama kategorisi: Kişinin kendi emeği ile kazandığı parasını kendisi için nasıl harcadığının örneğidir. Bu kategoride en uygun fiyat, en yüksek kalite ve verilecek her bir liranın karşılığı önemlidir. En uygun fiyata en iyi kalite arayışı hâkim.
2. harcama kategorisi: Bu kategori değişkendir. Paranızla işyerinizden bir arkadaşınıza doğum günü hediyesi alacaksanız kaliteden ziyade hoşlanabileceği ve fiyatı daha uygun bir ürün tercih edersiniz. Fiyat ön planda.
3. harcama kategorisi: Başkasının parasıyla kendiniz için harcama yapmanız halinde ortaya çıkan durumdur. Şirketin bir yurt dışı seyahatinde görevlendirildi iseniz ve harcama yetkiniz sınırsız ise uçak biletinin sınıfından konaklayacağınız otelin odasına yemek yiyeceğiniz restoranda kadar en yüksek kaliteyi arasınız fiyat sizi çok da fazla ilgilendirmez. Ama bu kategoride bile yine de paranızın karşılığını almak istersiniz, para sizin olmasa bile. Kalite önemli ama fiyat önemsizdir.
4. harcama kategorisi: İşte bu aslında bize pek de yabancı olmayan bir kategoridir aslında. Başkalarının parasıyla başkaları için harcama yapma durumunu ifade eder. Böylesi bir durumda ne fiyat ne de kalite sizi ilgilendir. Para harcanırken fiyata bakmıyor, kalite ile ilgilenilmiyor.
Yaşlı bir marangozun emeklilik çağı gelmişti. İşverenine, emekli olmak, eşi ve büyüyen ailesi ile birlikte daha özgür bir hayat sürmek isteğinden bahsetti. Aldığı ücreti özleyecekti ama emekli olma ihtiyacındaydı. İşvereni iyi bir ustasının ayrılmasına üzüldü. Ondan kendisine son bir iyilik yapmasını istedi: Bir ev...
Marangoz kabul etti ve işe girişti. Ne var ki gönlünün yaptığı işte olmadığını görmek çok kolaydı. Baştan savma bir işçilik yaptı. Kalitesiz malzeme kullandı. Bir anlamda kendini adadığı mesleğine ihanet etti.
İşini bitirdiğinde, işvereni evi görmek için geldi. Dış kapının anahtarını marangoza uzattı.
“Bu ev senin, dedi. Sana benden hediye.”
Marangoz şoka girdi. Utandı. Keşke yaptığı evin kendi olduğunu bilebilseydi. O zaman evi böyle yapar mıydı?
Hayat, bugünkü davranışlarımızın ve tercihlerimizin yarınlarımızı belirlediği yerdir.
Sonuç olarak;
Keşke, biz de sürekli keşke demek zorunda kalmasaydık.
Operatörler için de bayram bitti. Her olaydan sonra kendilerinde hata aramayıp kullanıcılara suç atmak veya suçu kabullenmek kurumsallığa yakışmıyor. Reklamlarında uzay çağı gibi lanse edip 2g hizmeti verememek ayrı bir durum.
Özel sektör nasıl ödeme dengelerini ayarlayabiliyorsa kamu sektörü de yaptığı işlerde fayda-maliyet hesabını iyi yapmalı.Petrolden zengin olan veya kolay para kazanan ülkelerdeki lüks hayat gelişmiş ülkelerden bakıldığında imrenilecek değil gülünecek halde olduklarına işaret ediyor. Ülkemizde bisikletle ulaşım sağlayan görevliler ile karşılaşınca garipsese bile aradaki uçurumun olmadığını görmeli.