Batalım da kına yaksınlar
Ekonomimizdeki daralma ve döviz fiyatlarındaki yükseliş nedeniyle başlatılan dövizleri bozdurup liraya dönme kampanyasına bir kısım tuzu kurular burun kıvırıyor. Herkesin kendi çapında ekonomist olduğu bir dönemde millete akıl verip bu çabaların boş olduğuna ikna etmeye çalışıyorlar. Milletimiz ise her zamanki irfan ve ferasetiyle bu oyunu bozmak için elinden geldiğince ülke ekonomisine katkı sağlıyor.
Döviz fiyatlarındaki dalgalanmayı takip ettiğinizde çok açık bir şekilde ekonomimize operasyon çekildiği görülüyor. Öyle ki örneğin geçtiğimiz Perşembe günü gün içerinde dolar fiyatında 15 kuruşa yakın bir değişim yaşandı. Öğleye kadar düşen dolar akşamüzeri yine güne başladığı noktaya ulaştı, hatta biraz da geçti. Döviz fiyatları elbette sadece ülke gündemiyle değişmiyor. Avrupa Birliğinde, Amerika’da ekonomi ilgili yaşanılan bir gelişme bizim borsamızı da doğrudan etkiliyor. Fakat yapılan spekülasyonlar, Avrupa merkezli ülkemizde faaliyet gösteren şirketler, Avrupa’ya yaranmak için kırk takla atan sözde yerli şirketler gün içerisinde yaptıkları alım-satımlarla da döviz fiyatları üzerinde belirli düzeyde de olsa bir etkiye neden oluyorlar. Hadi onların tuzu kuru. Ekonominin durumu ne olursa olsun her zaman bir şekilde kazançlı çıkıyorlar. Peki, özellikle sosyal medya üzerinden ekonominin batması için insanları yönlendirmeye çalışan akılları karışık çapsızlara ne oluyor anlayamıyorum.
Elbette vatandaşın bozduracağı birkaç yüz dolarla ülke ekonomisi bir anda toparlanamaz. Vatandaşta bu durumun farkında. Yine de kendisini küçümseyen, kendisine bile yetmeyen aklı millete vermeye kalkan ama somut adım atamayan klavye akıllılarını duymazdan geliyor. Çünkü onun niyeti ülkenin içinde bulunduğu darboğazdan kurtulması noktasında az da olsa bir katkı sağlamak. Hiç olmazsa tarafını belli etmek. Ah vah edeceğine vicdanını rahatlatacak bir adım atmaktır. Bunu, her zaman halkı aşağılamak için fırsat kollayan, sonra seçim vakti geldiği zaman niye bizimkiler kazamadı diye etrafa şaşkın şaşkın bakan tayfanın anlaması mümkün değil. Sıradan vatandaşın bu “her şeyi biz bilirizci” tayfayı kendi haline bırakalı çok oldu ama bu tayfa kaşındığı sürece de hak ettiği karşılığı mutlaka görecektir.
Ülkemizde ekonomi batsın, borsa çakılsın yeter ki bu hükümet gitsin diye düşünen tuzu kuruların bu tavrı bile bir yere kadar anlaşılabilir. Fakat bunların gazına gelen kendisi de orta gelir grubundakilerin bunları desteklemelerinin mantıklı bir izahı yok. Ülke batarsa onlarda içinde batacak. İşsiz kalacak, bankalara olan borçlarını ödeyemeyecekler. O beğenmedikleri, her fırsatta küçümsediklerin halkın akıbetine uğrayacaklar.
“İnadına döviz alalım, harcama yapmayıp ekonomiyi durduralım” vb. sloganlarla bilerek veya bilmeyerek ülkemiz üzerinde oynanan operasyona alet oluyorlar. Operasyonun amacı belli. Askeri darbe girişimiyle yıkamadıkları Türkiye’ye ekonomik darbeyle ayar vermeye çalışılıyor. Biz “sıradan” halkın gücüne güveniyoruz. İnşallah onların desteğiyle bu oyunda bozulacaktır. Fakat velev ki bu operasyon başarılı oldu ve Türkiye battı. O zaman dünyadan bihaber tayfa ne olacağının farkında mı? Ülkemizde uzun vadede Irak, Suriye’ye benzer bir hale getirildiğinde son pişmanlıkları da fayda etmeyecektir.
Bazen bunların ukala konuşmalarını dinleyince insan en iyisi batalım da bunlarda kına yaksınlar diye düşünmeden edemiyor. Çok değil 15 yıl önce yaşanılan 2001 krizini hatırlamak bile yeter. Öyle bir durumun tekrarlaması halinde ne gibi acıların çekileceğini anlamak için. Fakat bunlar her zaman ki gibi ateşin yakıcı olduğuna ellerini deyince ikna olacaklar. Bizi kurtaracak olan yine “sıradan” insanımızdır.