Herkes ekonomist, herkes para uzmanı oldu.

 

Neden oldular, biraz mecburiyetten daha çok ise trafikte olduğu gibi daha öne geçme daha çok kazanma hatta en çok kazanan olmak için.

 

Kur yükseldi. Ülkede enflasyon olduğu için bu gelişme paranın dış değerine de yansıdı.

 

İthal mallarının maliyeti ve dış finansman maliyeti arttı.

 

Türkiye’nin hızlı büyümeyi yakaladığı dönemlerde riskleri daha düşük algılanıyor ve ülkeye daha çok yabancı kaynak giriyordu. Büyümenin düşmesiyle birlikte risk algılaması da arttı.

 

Japonya, Almanya vb. ülkeler gibi sürekli üreten ülkeler değildik. Uzun vadede hızlı büyüyemezdik ama kısa vadede yapılanlar iyi gibiydi.

 

Kısa vadeli sorunların çözümüyle uzun vadeli sorunların çözümü farklıdır. Kısa vadede faizle, harcama artırarak ekonomide yeni denge oluşumu sağlanabilir. Kısa vadeli önlemler bir anlamda uzun vadede yapılması gereken işler için zaman kazandırıcı hamleler olarak düşünülmelidir. Bu hamleleri uzun vadeye taşıyabilmek için yapısal reformlar gibi çok daha temelli işlere girişmek gerekir.

 

Bankalar ile biraz daha içli dışlı olundu. Günlük, saatlik hatta anlık değerler alınmaya, borsa işlemi yapıyor gibi sürekli ekonomi takip edilir oldu.

 

Telefonlara en çok döviz kur takip edebilen uygulamalar yüklendi.

 

Futbol maçı kazanma oranları gibi anlık takip edebilme hızı etkiledi bizi. Birbirine o kadar benziyor ki. Artık başka ülkelerin takımlarını takip etme huyu gibi huyumuz oldu. İddialı olmak kazanmak…

 

Bankalar güneşli günde şemsiye verip, yağmurlu günde şemsiyeyi sizden alan kurumlardır.

 

Teknolojinin gelişmesi ile bankalar şube kapatmaya başladı bu yıl. İlerleyen yıllarda ödeme yöntemleri değiştikçe transferler için başka kurumlar ortaya çıkacak gibi gözüküyor.

 

Kısa vadede sıkıntıları gidermek için başvurulan bankalar, paralarını kullanan ödemelerini aksatmayan kişi ve firmaları büyümeye zorluyor.

 

Mevcut yapısı ile kazanacağı miktar, faiz ve işlem ücretlerinden dolayı yetersiz olunca yeni şube, yeni ofis, yeni fabrika ile kapatmaya çalışıyor.

 

Büyümek iyi midir? Zorunlu büyümek asla iyi değildir. Öz sermaye ile yapılan işlerin tamamı asırlık olma yolundadır. Başkalarının parası ile olursa hatta faizle olursa sonu genellikle bellidir.

 

Sonuç olarak;

 

Ekonomik olarak bozulan dengeler belli sürelerden sonra düzelir. Ortalama olarak 1 yıl süren bu sıkıntılı zamanlar, en fazla 2 yıl sürmüştür.

 

At izinin başka izler ile karıştığı zamanlar bittikten sonra kendini koruyabilmiş kişi veya firmalar daha hızlı bir şekilde büyüyecektir.

 

Bazen çok yakınlarda kıymet bilmediklerimiz olur. Etrafa bakın.

 

Kilistra’yı ziyaret edin bu haftasonu…