AK Parti Konya Milletvekili Ziya Altunyaldız’la, teknolojik dönüşüm sürecinin özellikle sanayi ve ticaret hayatında bundan sonra ne gibi değişikliklere gebe olduğunun üzerinde epeyce durduk.

 

Ziya Altunyaldız geleceğe; ihracat, özellikle de katma değeri yüksek ihracat üzerinden bakıyor. Yani teknolojik ürün ve teknolojik üretim odaklı ihracatın gelecekte çok daha belirleyici rol oynayacağını söylüyor.

 

O sebeple Konya Teknoloji Endüstri Bölgesi’ni çok önemsiyor. (17 Aralık 2020’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla açılacak olan Konya Silah Sistemleri A.Ş. de bu bölgede bulunuyor.) Bu projeyi Konya sanayisinin dönüşümünde, dijital alana yönlendirilmesinde, katma değerin artırılmasında çok önemli bir manevra olarak değerlendirip Konya sanayisini ivmelendireceğini söylüyor.

 

Hedef ve beklenti gerçekten de tutarlı. Keşke olsa. Konya eğer bunu başarabilirse çok önemli bir yol kat eder.

 

Fakat ben bu konuda ne yazık ki çok umutlu değilim. Çünkü Konya’daki anlayışın, iş ahlakının ve ticaretin kurumsallığından çok büyük şüphelerim var.

 

ASELSAN gibi olmasa da küresel büyüklükte olan bir iki markanın Konya yatırımları sanayimiz için itici güç olamadı ne yazık ki! Dönüşüm için sadece fiziki yatırım yetmiyor. Bir anlayış ve iş ahlakı yatırımı yapılması da şart! Yani yapısal dönüşümün yanında zihinsel bir dönüşüm de gerekiyor.

 

Bahsedilen bölgede genel olarak beyaz yakalıların çalışacağını düşünürsek, Konya’nın beyaz yakalılara hitap edecek bir potansiyelde olduğunu düşünmüyorum.

 

Şimdi yazacaklarım bazılarını çok rahatsız edecek. Hatta kızanlar bile olacak. Ama eğri oturup doğru konuşalım ve dürüst olalım.

 

Bir kere bu şehirde personele verilen ücreti israf olarak gören bir anlayış var. Devasa fabrikalarda, dışarıdan bakınca çok kurumsal görünen işletmelerde asgari ücretle mühendis istihdam edildiğini biliyorum.

 

İşlerin iyi olduğu dönemde eşinin arabasını modelleyen, villasının bahçesine havuz yaptıran büyüklerimiz; Konya’da personele yapılan yatırıma ölü yatırım olarak bakıyor. Ben bol bol kazanayım ama personelim 2324 lira 70 kuruşla, bin 500 TL ev kirası ödesin, nasıl geçinirse geçinsin diyor bazıları.

 

Ya da iş yerinin, makinelerinin, üretiminin gelişmesi için yatırım yapmak yerine, alakasız yerlere harcayanlar var.

 

Yani büyümek istemeyen, yerinde sayıp rahatını bozmamak isteyenler var. Özetle az olsun da benim olsun diyorlar. Hayır arkadaş, çok olsun da hepimizin olsun. Bu şehrin insanının olsun. Sen de büyü o da büyüsün.

 

Kimsenin parasında pulunda gözümüz yok, Allah daha çok versin. Ama Rabbena hep bana diyerek büyük ufuklara yelken açılmaz.

 

Ne güzel değil mi?

 

‘Sanayide iş var ama insanlar iş beğenmiyor’ cümlesinin temelinde de aslında bu problem var. Sabahın köründen akşamın karanlığına kadar posası çıkan adam eğer vasıflıysa ve yetkinliği varsa neden asgari ücrete tamah etsin?

 

Hem bu bir adet mi yoksa ayet mi? İşe yeni alınan personele asgari ücret verilir diye bir kural mı var? Bu kafa yapısının değişmesi lazım.

 

Belki patronlar bu dediklerime kızabilirler ama gerçeklerden de bahsetmemiz lazım. Yoksa patronların penceresinden bir şeyler yazıp, “Koronavrüs nedeniyle şuan iş dünyası çok büyük sıkıntı yaşıyor, iş bulduğunuza dua edin” de diyebilirdim.

 

Eğer Konya gelecek için büyük bir adım atıyorsa bunları birilerinin söylemesi, birilerinin de düzeltmesi gerekiyor. O yüzden suyun başındakileri önce uyaralım ki su daha berrak aksın.

 

Beyaz yakalılar Konya’ya niye gelsin diye düşünürken aklıma bu yazdıklarım geldi. Yazdıklarımı çok doğru bulanlar olacağı gibi hoşuna gitmeyenler de elbette olacaktır.

 

 

O zaman bu yazdıklarımdan hareketle son günlerin en zararlı çıkanının LC Waikiki olduğunu da söylemeliyim.

 

İş gücünün bu kadar ucuz olduğu bir şehirde yatırım yapma fırsatını kendi elleriyle teptiler.

 

Geçenlerde yazdığım, “LC Waikiki yatırımını Konya nasıl kaçırır?” sorusuna Büyükşehir Belediyesi hariç hiçbir yerden cevap alamadığımı da söylemeliyim.

 

Büyükşehir Belediyesi Basın Daire Başkanı Ahmet Bilgiç ağabey soruma şu şekilde cevap verdi: LCW konusunda başkan bey çok çaba harcadı. Hatta gerekeni yapacağımızı da söyledik. Ama teşvikler nedeniyle Aksaray’ı tercih ettiler.

 

LC Waikiki yönetimi ile Başkan Uğur İbrahim Altay görüşme gerçekleştirmiş. Konya’nın pazarlaması yapılmış ve LC Waikiki yönetimi de yatırım için gayet olumlu yaklaşmışlar. Ama nihayetinde Aksaray’ın yatırım teşvikleri daha kârlı göründüğü için Aksaray’ı tercih etmişler.

 

Bu bilgilere keşke yatırım ikna sürecinde sahip olsaydık. Şehrimiz için bizler de bir kamuoyu oluşturmak isterdik. En azından bizim de çorbada bir tuzumuz olurdu.