Allah afatından korusun
İstanbul ve Manisa’da hasarsız ve kayıpsız atlattığımız depremlerden sonra hani halk dilinde bir söz vardır “Allah afatından korusun” diye işte tam da bu günlerde söylediğimiz bir dönemde Elazığ’da meydana gelen 6,8’lik deprem tüm ülkemizin yüreğini dağladı. Öncelikle hayatını kaybedenlere yüce Allah’tan rahmet yakınlarına sabır ve yaralılara acil şifalar diliyorum. Elazığ depremi sonrası devlet tüm birimleri ile bölgeye ulaşmış ve deprem sonrası acil müdahale ekipleri ile çadır, battaniye, sağlık ve gıda alanında bölgeye hızla intikal ederek göreve başlaması hepimiz gururlandıran bir hizmet olmuştur. Elazığ depremi bizlere devletin tüm kurumları ile deprem bölgesine intikal ve ihtiyaçları önceden çalışılmış olarak devletin bölgedeki varlığına ve vatandaşın tüm acil ihtiyaçlarına cevap verdiğine şahit olduk ve gururluyuz. Acil müdahale ekipleri gıda ve barınma ihtiyaçlarının yanında bakanlarımızın da bölgeye intikal etmeleri ve yapılan çalışmaları yerinde takip etmeleri takdire şayandır. Özellikle bu aziz milletin deprem bölgesinde ki depremzedelere yardım kampanyaları düzenleyerek yardım etmeleri ve zor zamanlarda kendisini hissettiren bu yardım etme içgüdüsü bizi onurlandıran ayrı bir güzellik.
Tüm bu olumlu gelişmeler karşısında hepimizi dehşete düşüren gelişmeler de olmadı mı, oldu. Özellikle millet ittifakı olan muhalif parti temsilcilerinin bölgeye yaptıkları ziyaret ve halkı galebe çağıran sosyal medya mesajları depremden siyasi rant sağlama çabalarını gördükçe de bari burada yapmayın demekten kendimizi alamadık. Evet böylesi zamanlarda siyasi hesapları bir kenara bırakıp bölge insanına destek olunması gerekirken yapılan çadır gıda ve sağlık hizmetleri üzerinden siyasi rant devşirmeye çalışmaları muhalefetin içinde bulunduğu durumu net olarak göstermektedir. Devletini eleştiren yaşlı bir adam kameraların önünde bende sizinle beraberim diyerek kendisini açık etmesine veya açım açım diye bağırarak devleti eleştiren kişilerin bunu sadece ama sadece Erdoğan ve Ak partiye zarar vermek için yaptıklarını görünce Allah sizleri ıslah etsinden başka bir söz söylemeye gerek yok sanırım. Sosyal medyada sahte hesaplardan yapılan yayınlar işin tüm ülke insanını etkilemek için yalan yanlış açıklamalar artık işin dozunu kaçıran muhalefetin ar damarının kalmadığının göstergesidir.
Özellikle son haftalarda ve Suriye’nin İdlip kentinde Rusya hava destekli rejim saldırıları bölgede yaşayan insanların Türkiye sınırına göçe zorlandığını görmekteyiz. İdlip bölgesinde meydana gelen bu saldırılar Astana ve Soçi Mutabakatı kapsamında bulunan askeri gözlem noktalarımızın bulunması ve bu noktaların etrafında rejim güçlerinin bulunması Askerimizin sabrını zorlayan rejim güçlerinin fütursuzca bölgeye saldırması ülkemizin sabrının zorlanmak için yapıldığını düşünmekteyim. Önümüzdeki günler ordumuzun İdlip ve kırsalında bir operasyon yapma olasılığını ortaya çıkarmaktadır.
Son günlerde Amerika başkanı Trump’ın Orta doğu için tek taraflı kaos planı tüm Müslüman ülkeleri harekete geçirmesi beklenirken Mısır, Suudi Arabistan ve BAE Trump’ın planına destek vermeleri Müslüman devlet yöneticilerinin içinde bulunduğu durumu göstermeye yeter sanırım. Temennimiz bölge ülkelerinin bir önce kendi halkının özüne uygun hareket edecek iktidarlar ile yönetilmesi.
Özellikle bölgemizin yükselen bir güç olarak Türkiye’nin önünü kesmek isteyen tüm devletler varken Libya veya Suriye de dahası Doğu Akdeniz de köşeye sıkıştırılmaya çalışırken muhalefetin tek derdinin Erdoğan ve Ak parti olması millilikten uzaklaşarak artık ithal projeler olduğunu bu aziz milletin görmesi dileği ile kalın sağlıcakla.
