35 Maddenin Kaldırılmasının Tarihi Önemi
Türkiye değişiyor, hem öyle güzel değişiyor ki insanın mutlu olmaması, kendini iyi hissetmemesi mümkün değil.
Türkiye normalleşiyor, Türkiye ağırlıklarından, hastalıklarından, baş ağrılarından kurtuluyor. “Hükümet ayrı, devlet ayrı” ifadesi tamamen ortadan kalıyor, Türkiye’yi siyaset yönetiyor, devletin kararlarını halkın seçtiği hükümet alıyor.
Elbette zor bir dönem, elbette yollar patikalı, elbette can sıkıcı bazı olaylarda bu süreçte yaşanıyor ve yaşanacakta ama Türkiye bütün oyunlara rağmen, bütün ayak oyunlarına rağmen iyi ye gidiyor, doğruyu buluyor…
CHP’den Faruk Loğoğlu’nu dinliyorum, adamı biraz makul bulurdum, adam 35. maddenin kaldırılmasına karşı çıkıyor, CHP öyle azıtmış ki, Diyarbakır Lice’de yaşananları da provokasyon olarak görmüyor ve hükümetin masum halka saldırısı olarak değerlendiriyor.
Bu ülkenin hükümetinin bu ülkenin masum halkı tarafından seçildiğini bilmez mi Loğoğlu? Ama olsun işe adamların Hükümet düşmanlığı, o kadar kanlarına işlemiş ki, gözleri dönmüş gibi açıklamalar yapıyorlar.
Gelecekte kendilerini bağlayacak birçok açıklamayı rahatça yapabiliyorlar.
Bu arada ne yazık ki daha kötüsü var, CHP’nin bazı milletvekilleri var ki tamamen terörist gibi açıklamalar yapıyorlar. Mesela Hüseyin Aygün diye bir milletvekili var biliyorsunuz, Lice’de yaşananları barışçı üç beş kişinin gösterisine Türk askerlerin G3 tipi Ağır Makineli silahla ateş ettiği bir katliam olarak ifade ediyor. Adileşmede sınır tanımıyor…
Tamam, bunlar var, bunu kabul ediyoruz ama Türk Silahlı Kuvvetlerin iç Hizmet Kanunundaki 35 maddeyi değiştiren bir Türkiye’de var…
Mersinde Akdeniz Olimpiyatlarında 126 madalya ile ikinci sırada yer alan bir Türkiye’de var…
Kalkınma Planı ile ülkesini karış karış imar etmeye çalışan bir Türkiye’de var, daha geçen Cuma şahit olduk, tamamen kendi mühendisimiz, kendi teknisyenimiz, kendi işçimizle ürettiğimiz roketlerimiz, füzelerimiz, silahlarımız, helikopterimiz, tankımız, tankımızın çıkartma yapacağı amfibi gemimiz, uçağımız, insansız hava aracımız da var…
Türkiye’nin bu değişimini anlamayan devletten geçinmeci, kendini seçkin zanneden şımarık zümre elbette insanımızın moralini bozuyor. Arkasına yaygın medyanın baronlarını almışlar kaç tane üniversitenin mezuniyet töreninde espri diye millete yutturmaya çalıştıkları hakaretleri ve bayağılıklarını izledik.
Kocaman kocaman üniversitelerde okuyan gençler de ne kadar cahilmişler, ne kadar bayağı ifadelerle espri yaptıklarını zannediyorlar, insan üzülüyor…
Ama bütün bunlara rağmen bu ülke hayırlı bir yolda ilerliyor, bu ülkenin geleceği kesinlikle İslam aleminin geleceğidir. Askeri ve siyaseti ile devleti ve halkıyla kenetlenmiş, ünsiyet kurmuş bir Türkiye bugün dünyadaki bütün mazlum ülkelerin kurtuluşu demektir.
Uzun uzun 35 madde ne idi? nasıl bir Türkiye oluşmasına neden oluyordu? Konuşmaya yazmaya gerek yok, artık hepimiz şunu biliyoruz, yıllarca siyasete müdahale yapmaları için kendilerine dayanak olarak gördükleri 35 madde cuntacıların elinden gitmiştir.
Bu cuntacılar yüzünden askerimiz ile milletimizin arasını açan mantıkta yok olacak, Türkiye’de askerinin halkına, halkında devletine güvendiği ideal bir yapı oluşacaktır.
Bu süreçte en büyük risk Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesindeki insanlarımızın kirli oyuncular tarafından kullanılma ihtimalidir.
Türkiye normalleşirken Doğu ve Güney Doğu Anadolu Bölgesi de normalleşecektir. O bölgedeki insanlarımızda bilmeli, artık ucuz kazanç yolu bitti.
Gitsinler meraları işlesinler, hayvancılığı geliştirsinler, o bölgede huzuru sağlasınlar yeni fabrikaların kurulmasına ön ayak olsunlar.
Bundan böyle uyuşturucu ile kaçakçılık ile ucuz geçinme yolu bitmiştir. Türkiye illegal hiçbir yapıya müsaade etmez, etmeyecektir.
Eğer o bölgedeki insanlar gelişmek, huzur, adalet, refah gibi kavramları kendileri ve çocukları için istiyorlarsa şunu bilmelidirler ki Batıda ki kanun doğudakini de kapsar ve suçlu cezalandırılır.
Yok, eski kirli düzen devam etsin diyorlarsa, Türkiye’nin polisi, askeri kanunsuz yapıya müsaade etmeyecektir.
Gün akıllı olma günüdür, gün birlik ve beraberliğimizi artırma günüdür, gün Türkiye’nin geleceğine inanma ve o gelecek için mücadele etme günüdür.
Türkiye normalleşiyor, Türkiye gelişiyor, Türkiye ilerliyor…
Ya bunu anlayacaklar bizimle birlikte yürüyecekler ya da onlar geride kalacaklar ama bilsinler yanlarında biz olmayacağız…