Yüzde 50 Mülakat, Yüzde 50 Ahlâkiyat
*Yeni millî eğitim bakanı Yusuf Tekin, “Mevcut düzende öğretmenler KPSS sonrasında mülakat notuna göre atanıyorlar. Biz ise KPSS skorunun %50’si ve mülakat puanının % 50’siyle bambaşka bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz.” Türkiye’de 977.000 yabancı öğrencinin olduğunu ve bunun 790.000’inin Suriyeli öğrenci olduğunu aktardı. Erdoğan bir konuşmasında "Kamuya işe alımları, görevin getirdiği zorunluluklar dışında mülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre yapacağız" demişti. "Ben inançlı bir insanım. Hiç tanımadığım bir insanın lehine bir tasarrufta bulunmak için bununla ilgili olarak kul hakkı yemeyi düşünecek bir insan değilim. Sayın Cumhurbaşkanımız da bize defalarca böyle söylemişti bu kurguyu ilk yaptığımızda. Bu sistemde üzerinde en çok durduğumuz şey kul hakkı yemeden, herhangi bir adaletsizliğe, herhangi bir ideolojik kayırmaya müsaade etmeden bunu yapabilmek. Dolayısıyla bunu yapacağımız için komisyon üyeleri, karşısına çıkacak aday listesiyle ilgili herhangi bir bilgisi olmayacak. Adayın, hangi komisyonda mülakata gireceğine dair bir bilgisi olmayacak. Bu sınavın öncesinde alacağımız tedbirler."
**Resmi ve özel eğitim kurumlarında görev yapan öğretmen sayısı ise eğitim öğretim yılında 1.201.138 oldu. Türkiye, OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) ülkeleri arasında halkı, eğitim sistemine en az güvenen ülke olmasıdır. OECD (Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı) son raporuna göre; Türkiye’de halkın sadece %21’i eğitim sistemine güveniyor. Bu oranla ise Türkiye, tüm OECD ülkeleri arasında son sıralarda yer alıyor. Aynı şekilde eğitime yatırımda da Türkiye son sıralarda yer almakta. İlim Yayma Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Bilal Erdoğan, "Türkiye'de kimse iddia edemez ki ancak idealist insanlar öğretmen oluyor. Böyle bir iddiası olan varsa tartışabiliriz tabii ama birçoğu memur olmak için öğretmen oluyor."
***Düşük akademik başarı, Türkiye’de öğrencilerin akademik başarı düzeyi diğer ülkelerin gerisinde kalmaktadır. Özellikle matematik ve fen bilimleri alanlarında öğrencilerin başarı düzeyi yetersizdir. Türkiye’de eğitim hizmeti almak isteyen herkesin eşit fırsata sahip olmadığı görülmektedir. Özellikle kırsal bölgelerde yaşayan öğrencilerin eğitim fırsatları sınırlıdır. Türkiye’de öğretmenlerin niteliği konusunda sorunlar yaşanmaktadır. Öğretmenlerin eğitim düzeyi ve pedagojik formasyonu yetersiz kalmaktadır. Türkiye’de Eğitim Sistemi sınav odaklı bir yapıya sahiptir. Bu nedenle öğrenciler, sınavlara odaklanarak öğrenme sürecini atlamakta ve sadece sınavı geçmeye çalışmaktadırlar. Türkiye’de öğretmenlerin niteliğinin artırılması için öğretmen yetiştirme programlarına daha fazla yatırım yapılmalıdır. Öğretmenlerin eğitim düzeyi ve pedagojik formasyonu iyileştirilmelidir. Eğitimde teknolojik altyapıya daha fazla yatırım yapılmalıdır. Öğrencilerin internet erişimi, bilgisayar ve tablet gibi teknolojik araçlara erişimi artırılmalıdır. Eğitim hizmetlerinin eşit bir şekilde sunulması için kırsal bölgelerdeki okulların altyapısı ve öğretmen niteliği iyileştirilmelidir. Eğitim sistemi, öğrencilerin yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirmeye yeterince önem vermemektedir. Bu nedenle, öğrencilere yaratıcı düşünme ve problem çözme becerileri kazandırmak için öğretim yöntemleri yenilenmeli ve sınıf içi etkinlikler çeşitlendirilmelidir. Öğrencilerin eğitim hayatlarında başarılı olmaları için okul-aile işbirliği önemlidir. Bu nedenle, okullar ve aileler arasındaki işbirliği artırılmalıdır. Okullar, aileleri düzenli olarak bilgilendirmeli ve veliler, çocuklarının eğitim hayatında aktif rol almalıdır. Türkiye’deki eğitim sistemi, öğrenci merkezli bir yaklaşıma yeterince önem vermemektedir. Öğrencilerin farklı öğrenme stilleri ve ihtiyaçları olduğu göz önünde bulundurularak öğretim yöntemleri ve müfredatlar öğrenci merkezli olarak tasarlanmalıdır. Türkiye’de Eğitim Sistemi sorunlarına çözüm bulmak için öğretmenlerin niteliği, teknolojik altyapı, eşit fırsatlar, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, okul-aile işbirliği ve öğrenci merkezli yaklaşım gibi alanlarda iyileştirmeler yapılmalıdır. Böylece, öğrencilerimiz daha nitelikli bir eğitim alarak gelecekte ülkemize değer katan bireyler olarak yetişeceklerdir. Küreselleşen dünyada yabancı dil öğrenmek giderek daha önemli hale gelmektedir. Ancak Türkiye’deki eğitim sistemi, yabancı dil öğretimine yeterince önem vermemektedir. Yabancı dil öğretiminde öğrencilerin pratik yapabilmesi için sınıf içi etkinlikler ve konuşma pratiği gibi uygulamaların artırılması gerekmektedir. Değerler eğitimi, öğrencilerin kişisel gelişimleri için önemli bir konudur. Türkiye’deki eğitim sistemi, değerler eğitimine yeterince önem vermemektedir. Öğrencilere, insan hakları, demokrasi, çevre bilinci, saygı, hoşgörü ve adalet gibi değerleri kazandırmak için müfredatlar ve öğretim yöntemleri güncellenmelidir. Türkiye’deki eğitim sisteminin en önemli sorunlarından biri, öğretmenlerin niteliğidir. Öğretmen eğitimi, öğretmenlerin sınıf içinde etkin bir şekilde öğrencileri yönlendirmelerine yardımcı olacaktır. Öğretmen eğitimi programları, öğretmenlerin pedagojik becerilerini geliştirmek ve yeni öğretim tekniklerini öğrenmelerini sağlamak için yenilenmelidir.
****Sonuç olarak, Eğitim sisteminin sorunlarına çözüm bulmak için öğretmenlerin niteliği, teknolojik altyapı, eşit fırsatlar, yaratıcı düşünme ve problem çözme becerilerinin geliştirilmesi, okul-aile işbirliği, öğrenci merkezli yaklaşım, yabancı dil öğretimi, değerler eğitimi ve öğretmen eğitimi gibi alanlarda iyileştirmeler yapılmalıdır. Bu sayede Türkiye’deki eğitim sistemi, öğrencilerin daha nitelikli bir eğitim alarak gelecekte ülkemize değer katan bireyler olarak yetişmelerine yardımcı olacaktır.