Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Yeni Yüzyılın ilk zaferi

Yeni Yüzyılın ilk zaferi

Büyük bir olgunluk ve çok yüksek katılımla gerçekleşen 14 Mayıs’taki kritik seçimde milletimiz ilk sözünü söyleyerek istikrar ve güvenden yana tavır almış, Cumhur İttifakı ve AK Parti, Türk halkından yine büyük bir teveccüh görerek TBMM’de çoğunluğu ele geçirmişti.

Ama milletimiz 14 Mayıs’ta Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde verdiği kararla da maçın uzatmalara gitmesini tayin etmişti. 28 Mayıs’ta yapılan ikinci tur oylamada ise beklendiği gibi altın golü atan yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

Yeni Yüzyılın ilk zaferi, Cumhurbaşkanlığı ikinci tur oylamasında oyların yüzde 52’sinden fazlasını alan Recep Tayyip Erdoğan tarafından elde edildi.

Neredeyse 1 yıldan uzun süredir devam eden saha mücadelesi böylelikle yerini artık icraat mücadelesine bırakmaya hazır hale geldi.

Millet son sözü söyledi. “Türkiye’nin 13. Cumhurbaşkanı bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan olsun!” dedi.

Henüz maç daha yeni bitti!

Sıcağı sıcağına yapılacak yorumlar elbette sağlıklı olmaz. Birkaç gün sonra daha net yorumlar yapacağız elbet ama ilk düşüncelerimi de belirtmeden geçemem.

14 Mayıstaki sonuçların ardından ‘kim kazandı kim kaybetti?’ sorusunu cevaplayan bir yazı yazmıştım.

Bugün de benzer yoldan gitmek istedim.

Bir kere seçimin kazananı kesinlikle tüm Türkiye’dir, milletimizdir. Seçimin kaybedeni ise doğal olarak kesinlikle Millet İttifakı’nın bazı genel başkanlarıdır.

Seçimin en büyük kaybedeni, kaybetmeye çok alışık olan klasik Kemal Kılıçdaroğlu’dur.

PKK’sı FETÖ’sü Avrupa Birliği ve NATO’su ABD’si iş birlikçisi bir o kadar da sosyal medya trolünün desteğini alıp yedi düvelle ittifak eden; bunun yanında ekonomik sıkıntılar, pandeminin olumsuzlukları, yakın coğrafyadaki savaşlar ve deprem felaketi gibi olumsuzlukları dibine kadar kullanan Kılıçdaroğlu bir kez daha milletten geçer not alamadı.

Bir kez daha milli irade duvarına tosladı.

Bu saatten sonra kendi partisinden de geçer not alamayabilir.

Normalde kesinlikle alamaz ama CHP’nin delege yapısı nedeniyle ben CHP adına hala çok umut besleyemiyorum. Ama bir kavganın çıkmasını da mutlaka bekliyorum.

Diğer kaybeden Meral Akşener. Kumar masası diyerek kalktığı masaya tekrar oturduğu an kaybetmişti aslında. 14 Mayıs’taki hezimetin ardından keskin bir karar alarak 24-25 Haziran'da partisinin '3'üncü Olağan Kurultayı'nın gerçekleştirileceğini açıklayarak parti içindeki huzursuzluğu dolaylı yoldan da işaret etmişti aslında. İYİ Parti’de de bir koltuk kavgası yaşanabilir diye düşünüyorum.

Üçüncü kaybeden ise Temel dede! Kemal Kılıçdaroğlu’nun adaylığını anons etme göreviyle şereflendirilen Temel dedenin de artık siyaset sahnesinden çekileceğini düşünüyorum.

Peki DEVA, Gelecek ve Demokrat Parti?

Bu yüzde küsürlük partiler konusunda ise düşüncem başka.

Bu partiler seçimin kaybedeni değil, aksine kazananlarıdır. Resmen CHP’yi dolandırdıklarını da söyleyebilirim. Bedavadan bir sürü vekillik aldılar. Bunu keyfini süreceklerdir 5 yıl boyunca.

Tabi ilerleyen zamanlarda bu partilerdeki vekillerin de genel merkezleri ile uyumlu çalışıp çalışmayacağını göreceğiz. Ben bazı vekillerin eski partilerine dönmeseler bile meclisteki oylamalarda Cumhur İttifakı’ndan yana tavır alabileceğini tahmin ediyorum.

Bekleyip göreceğiz.

Şimdilik ilk yorumlarım bu şekilde.

Türkiye’nin yeni yüzyılının milletimize huzur ve refah getirmesini temenni ediyor, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a yeni döneminin hayırlı olmasını diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi