Vira Bismillah

Konyaspor, Ali Çamdalı ile yollarını ayırdıktan sonra yeni hocası Recep Uçar ile ilk maçına çıktı. Haftalardır bir türlü oyun sistemini oturtamayan, koskoca bir hazırlık sezonu ve 10 hafta sonunda ideal bir 11 belirleyemeyen Ali Çamdalı son Gaziantep maçında taraftara illallah ettirmişti. Yeni teknik direktör adaylarından ise Recep Uçar Konyaspor’un yeni teknik direktörü oldu. Geldikten sonra yaptığı açıklamalar taraftarı umutlandırmıştı. Özellikle topa sahip olacağız, daha güçlü futbol oynayacağız, oyuncularımdan baskılı ve presli bir oyun isteyeceğim, taraftarımıza keyif verecek, onları memnun edecek bir futbol ortaya koyacağız sözleri bizim için çok önemliydi. Bunları saha içine yansıtacak kişi de hoca olacak. Çünkü bir takımın en önemli unsurlarından birisi hocadır, teknik adamdır.

Maça geçecek olursak lige iyi başlayan ancak son haftalarda düşüşe geçen Başakşehir Konyaspor’a karşı galibiyet istiyordu. Ancak bizim onlardan daha çok galibiyete ihtiyacımız olduğu ve yeni hocamızla VİRA BİSMİLLAH demek istediğimiz aşikârdı. Taraftarlar en çok da Konyaspor’un hangi kadro ile sahaya çıkıp nasıl bir oyun oynayacağını merak ediyordu. Kadroda Nikola ve Boateng’i göremedik, iyi ki de görmedik. Çünkü Nikola’nın özellikle son haftalarda yaptığı hatalardan sonra acaba o bölgede Uğurcan oynasa daha mı iyi olur dedirtti. Bazoer’in ise orta alana alınması Çamdalı döneminde bize defansta büyük sıkıntılar yaşatmıştı. İlk fırsatta bunları hemen görmek ve müdahale etmek hocanın hanesine artıyı yazdırdı bile.

Saha içindeki oyuna inelim. Maçın başında oyuna dengeli başlayan ancak kontra atak düşünen ve hızlı top yapıp çıkmaya çalışan bir Konyaspor gördük. Recep hocanın özellikle oyun sistemini kanatlara yıkması o kadar iyi olmuş ki Ndao ve Yusuf’u sezon başından bu yana ilk defa efektif ve tam verimli kullandık. Ayrıca Aleksic’in 10 numarada değil de geriden top alıp 8 numarada değerlendirilmesi de Aleksic ve Pedrinho’yu daha verimli kullanmamızı sağladı. İlk yarıyı 1-0 bitirsek ikinci yarı daha güzel olabilirdi ancak hakemin uydurma penaltısı yüzünden maç 1-1 e geldi. Hadi hakem uydurdu da VAR odasındaki hakemler acaba o sırada ne düşündüler de Serdar’ın düşüp kalkmasına rağmen hakemi çağırmadılar. Bu hamur çok su götürür… Neyse…

Soyunma odasına 1-1 gittikten sonra hoca ikinci yarıya baskılı başlayalım ve bir an önce golü bulalım demiş olabilir. Çünkü takım ikinci yarıya inanılmaz istekli başladı ve golü de buldu. İlerleyen dakikalarda da hem defansı öne çıkarıp hem de kontra ataklarla etkili olan Konyaspor maçı 3-1 e getirse de maçın 4-1 hatta 5-1 olması içten bile değildi. Çünkü o pozisyonları yakaladık. Son dakikalarda bir anlık rehavet sonucu maç 3-2 ile sonuçlandı.

Velhasılı Kelam özlemişiz ;

• Top oynamaya çalışan

• Rakibe boyun eğmeyen

• Topu rakibe değil de ayağına almaya çalışan

• Her rakibe farklı bir 11 ve oyun çıkarmak yerine kendi 11 ini ve oyununu sahada ortaya koymaya çalışan

• Coşkulu bir futbol oynayan

• Tribünlerle bütünleşen

Konyaspor’u özlemişiz.

Bir de;

• Saha kenarında bir teknik direktör gibi duran,

• Futbolcularla beraber maçı yaşayan,

• Takıma bir oyun sistemi oturtmaya çalışan