Üniversite Çalıştayının ardından
Eğitimciler Birliği Sendikası Üniversite Şubeleri geçen hafta boyunca ‘Üniversite Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı 2021’ başlığı ile yoğun bir çalışmanın içinde idi. Eğitimciler Birliği Sendikasının Üniversite şubelerinin 2016 Şubatında gerçekleştirdiği Çalıştayların akademide başlattığı ancak 15 Temmuz 2016 Türkiye’nin FETÖ ile mücadele öncelikleri nedeni ile yarım kalan reformların hafızalarda bıraktığı izler dikkate alındığında ‘Üniversite Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı 2021’ ile Yükseköğretim sisteminde büyük bir reform hamlesinin başlayacağını söylemek kehanet olmayacaktır.
Eğitim-Bir-Sen’in ortak aklı tecessüm ettiren istişareyi esas alan vizyon belirleyen misyonunun gereği olarak hazırladığı metinler hep gündem olmuştur, merakla bekliyoruz.
2021 Şube Çalıştayından başlıklar vermeden önce 2016 Çalıştay raporlarından bazı kesitler vermek istiyorum. O dönemde Memleket gazetesinde ve bazı Kamu haber sitelerinde paylaştığımız tespitlerden birkaçı;
Dedik ki;
‘Araştırma öncelikli üniversiteler yanında Üniversitelerin tematik boyutta da belli bir alanda ihtisaslaşması teşvik edilmelidir. Sosyal Bilimler, Temel Bilimler, Sağlık Bilimleri ve Mühendislik alanında İhtisas Üniversiteleri kurulmalıdır. İstanbul, Gazi, Ankara, Selçuk, Erciyes, Uludağ, Akdeniz Üniversiteleri gibi üniversiteler acilen bölünerek yönetilebilir büyüklüğe indirgenmelidir.’
Ve gerçekleşti;
2017 Eylülünde Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 10 üniversite Araştırma Üniversitesi olarak belirlendiği açıklandı. 8 Mayıs 2018 tarih ve 7141 sayılı Kanun ile Konya Teknik Üniversitesi, Selçuk Üniversitesinden ayrılarak kurulmuştur. Ayrıca Kütahya, Afyon ve Malatya’da Sağlık Bilimleri alanında ihtisas üniversiteleri, Gaziantep, Sivas, Eskişehir’de Teknik Üniversiteler, Sakarya ve Isparta’da Uygulamalı Bilimler Üniversiteleri kuruldu. Erciyes Üniversitesi bölünerek ve bazı yeni birimlerinde eklenmesi ile Kayseri Üniversitesi, Karadeniz Teknik Üniversitesinin bölünerek ve bazı yeni birimlerinde eklenmesi ile Trabzon Üniversitesi, Gazi ve Ankara Üniversitesinin bölünerek ve bazı yeni birimlerinde eklenmesi ile Hacı Bayram Üniversitesi kuruldu.
Dedik ki;
‘Rektörün bir kısım öğretim elemanlarınca seçilmesi uygulaması, üniversitelerimizde çalışma barışını bozmakta, akademisyenlerimiz arasında husumet üretmektedir. Bakanlık müsteşarlarının atanmasında kullanılan Üçlü Kararname veya Vali, Genelkurmay Başkanı gibi bazı üst düzey bürokratların atanmasında kullanılan Bakanlar Kurulu Kararnamesi uygun bir model olabilir.’
Ve gerçekleşti;
29 Ekim 2016’da 676 Sayılı KHK ile Rektör Atama sistemi değişti.
Dedik ki;
Profesörlük unvanı bilimsel eser incelemesi ile olurken doçentlik unvanının sözlü sınav ile verilmesi kendi içinde tutarsız bir uygulamadır. Daha ötesi bu tür sınavlarda nesnellik sağlanamadığı için sözlü sınav sisteminden vazgeçilmelidir.
Ve gerçekleşti;
06 Mart 2018 tarih 7100 sayılı Kanunla doçentlikte sözlü sınavının kaldırıldı. Bununla birlikte bazı üniversiteler Doçentlik Sözlü Sınavı yapmaya devam etti. Ancak sürdürülemez bu uygulamadan zaman içinde vazgeçildi. Aralarında Necmettin Erbakan Üniversitesi ile Konya Teknik Üniversitesinin de olduğu 18 üniversite bu anlamsız uygulamaya devam etmekte ise de bu anlamsız inatın sona ereceğini değerlendiriyoruz.
Ve gelelim bugüne;
‘Üniversite Çalışanlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı 2021’ konulu çalıştay için, Konya 2 Nolu Şubeiki aşamalı olarak bir program gerçekleştirdi. Öncelikle hazırlanan değerlendirme anketi ile sahadan geniş kapsamlı veri temin edildi. Üniversite idari personeli ile akademisyenlerimizin büyük ilgi gösterdiği anket, Akademik Komisyon ve İdari Komisyon olmak üzere iki komisyon marifeti ile Üniversite çalışanlarının mali, sosyal, kariyere ait sorunları detaylı bir şekilde analiz edildi, değerlendirildi.
Çalıştayın Üniversite idari personeli boyutunda;
İdari personelin üniversiteler arası tayin sorunu ile Görevde Yükselme Yönetmeliğinin açıklarından yararlanarak işlemez hale getiren idari tasarruflardan duyulan rahatsızlık Çalıştaya damgasını vurdu. İdari personel ile akademik personel arasındaki işbölümünden ibaret farkın bir statü farkına dönüşmüş olmasının altı çizildi.
Akademik personel boyutunda ise, araştırma görevlilerinin doktoralarını bitirmesi ardından işsiz kalmalarına neden olan 50D sorununa odaklanıldı. Doçentlik Sözlü Sınavının hala 18 üniversitede uygulanıyor olması, kişiye özel kadro ilanları ile Yayın ve Yabancı Dilin üniversitenin asli fonksiyonu olan eğitim fonksiyonunu değersizleştirmesi başlıkları ise diğer başlıklar idi.
Eğitim-Bir-Sen’in Yükseköğretim vizyonunun tartışılması ardından Çalıştay raporunun redaksiyonu gerçekleştirildi. Çalıştay Sonuç Raporu Eğitimciler Birliği Sendikası Genel Merkezinde üniversite başkanlarınca birleştirilmesi ardından kamuoyunun bilgisine sunulacak ve her bir cümlesini önümüzdeki günlerin Yükseköğretiminin yol haritası olacaktır.
Hayırlı olsun…