Murat Güçlü
Murat Güçlü TÜRKMEN DAĞI DÜŞMEMELİ

TÜRKMEN DAĞI DÜŞMEMELİ

Sonunda korkulan oldu ve Esed rejimi güçleri, İran ve Rusya desteği ile Türkmen Dağı’na karşı çok şiddetli bir saldırıya geçti. Rejim güçlerinin kendi gücünün olmadığı malum. Savaşan unsurlar havadan Rus uçak ve füzeleri, karadan ise İranlı subayların komuta ettiği, İran, Suriye ve Lübnan’dan gelen Şii milisler ve askerler.

Namaza durduklarında yüzlerini Kabe’ye sırtlarını Türkiye’ye veren Bayır-Bucak Türkmen kardeşlerimizin acısı içimizi yakıyor. Analizler, ülkelerin hesapları, çıkarları hepsi bir tarafa, Osmanlı torunu olduklarını gururla söyleyen, 500 yıldır sınır nöbeti tuttuklarını açıklayan, tugaylarının ismi dahi Abdülhamid, Yavuz Sultan Selim olan, işbu son savaşı dahi Çanakkale Savaşı olarak görüp, asla geri çekilmeyeceklerini dünyaya haykıran, bu ülke vatandaşı olup bu ülkenin tüm değerlerine savaş açanlara inat Türkiye sevdalısı Bayır-Bucak Türkmen kardeşlerimizin korunması her şeyin ötesindedir.

Uluslar arası ilişkiler uzmanı değilim, askeri stratejist değilim ama buna rağmen bu yapılan saldırının bazı temel sebepleri aşikar. Öncelikle Suriye merkezli bölgesel savaşta henüz nihai anlaşma sağlanamamış durumda. Anlaşmaya kadar Esed rejiminin elinin güçlenmesi, anlaşmada daha fazla kazanım elde etmesine sebep olacaktır. Bu tarihten sonra Esed demek Rusya ve İran demek. Bundan dolayı  İran ve Rusya alenen cephede savaşmakta.

Bunun yanında Irak’ın kuzeyinden Akdenize açılan bir Kuzey koridoru için Türkmen Dağı’nın düşmesi ve Bayır-Bucak Türkmenlerinin sürülmesi ve/veya katledilerek bölgeden arındırılması amacıyla bu harekat yapılmakta.

Bir diğer sebep Suriye’de konuşlu Rus üslerinin korunması. Rusya’nın Akdenize açılan kapısı Suriye. Rusya’nın önemli askeri üsleri bulunmakta ve bu üsler Rusya için hayati önemi haiz. Hem Rusya’nın Akdenize çıkması, Akdenizde etkin olması için gerekli, hem Ortadoğu’da haritaların yeniden çizildiği bir dönemde etkinliğini ve payını arttırması için askeri bir güç olarak bölgede bulunması gerekiyor. Bu asker de ancak meşru bir üs ile mümkün. Bu üsle ilgili bir diğer husus ise Akdeniz’de bulunan büyük Doğalgaz yatakları. Rusya bugün Doğalgaz piyasasının lideri konumunda ve tüm dünyaya gazı ile meydan okuyabiliyor. Ancak Akdeniz’de çıkarılacak doğalgaz ile Rus hegemonyasına son verme ve Rusya’nın Gaz tekelinin kırılması ihtimali var. Bu Rusya için bir hayat memat meselesi. Bunun için Rusya Suriye’ye ve özellikle Akdeniz kıyısına hakim olma amacında.

Bu saldırının bir başka sebebi de çok açık ki Türkiye’ye mesaj verme hatta meydan okuma. Türkiye’nin burnunun dibinde ve kendine bağlı unsurlara yapılan bu saldırı ile Türkiye’yi Suriye’ye girmeme, Suriye politikalarında etken değil edilgen konumda bulunması gerektiğine dair bir mesaj kabul edilmektedir.

Devletler adımlarını menfaatlerine göre atarlar. Bu sebeple konuya mümkün mertebe duygusal yaklaşmamaya çalışırlar. Ancak Türkmen meselesi hem menfaat açısından hem de duygusal olarak Türkiye için hayati bir konu olup kim ne hesap yaparsa yapsın Türkiye’nin Türkmenlere yardım etmesi gerekiyor. Yapacağı yardımın Türkmen Dağı’nın düşmesini engellemesi gerekiyor. Başka bir ifadeyle, insani yardımdan başlayarak, silah ve gerekirse gönüllü askere kadar geniş kapsamlı bir yardım ve destek çok acil olarak verilmeli, bu arada uluslar arası alanda etkin bir diplomatik savaş verilmelidir.

Son olarak da sözüm ona yurdum insanı olacak bazı gruplara.  Rus-İran güçlerinin Türkmen öldürmesinden, Türkmen Dağı’na ve Türkmenlere bomba yağdırmasından haz duyarak, sosyal medyada bunu gururla paylaşanlar, alçaklığın bile bir seviyesi vardır, siz alçak bile değilsiniz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Murat Güçlü Arşivi