İsmail Yaşa
İsmail Yaşa Türkiye’yi elçiler mi yönetecek?

Türkiye’yi elçiler mi yönetecek?

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun lüks bir balıkçı lokantasında İngiltere Büyükelçisi’yle yaptığı görüşme yüzsüzlük yapıp büyük bir pişkinlikle tepkileri alaya alarak geçiştirilemeyecek kadar vahim.

Çöküş döneminde ve yıkılışından hemen önce Osmanlı Devleti’nde özellikle Batılı devletlerin büyükelçileri ülkenin içişlerine pervasızca müdahale ediyorlardı.

İBB Başkanı’nın kentte büyük bir kriz yaşanırken İstanbulluları yüzüstü bırakıp yabancı bir büyükelçiyle gizlice balıkçıda buluşması ister istemez o dönemi akla getirdi.

İmamoğlu’nun ta İBB Başkanı seçildiği günden bu yana kendisini muhalefetin doğal ve vazgeçilmez cumhurbaşkanı adayı olarak gördüğü biliniyor.

Dolayısıyla ilk akla gelen şu soru oluyor:

İBB Başkanı acaba balıkçıda buluştuğu İngiltere Büyükelçisi’nden adaylığının garantilenmesini ve daha sonra da seçim sürecinde kendisine destek verilmesini mi istedi?

Bilemiyoruz.                                                                           

İBB yönetiminin beceriksizliği, ihmali ve uyarılara rağmen zamanında gerekli tedbirleri almaması sebebiyle yollarda mahsur kalan İstanbullular kar ve tipiyle mücadele ederken İmamoğlu’nun İngiltere Büyükelçisi’yle üç saat süren görüşmesinde neler konuşulduğu meçhul.

Fakat en azından bazı şeyler tahmin edilebilir.

Herhalde büyükelçiyle İstanbul’un imar planları, sürekli arızalanan otobüsler, asfaltlama ve kanalizasyon gibi konular konuşulmamıştır.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’tan birinin 2023 yazında yapılacak seçimlerde cumhurbaşkanlığına aday olmasına karşı.

Fakat Millet İttifakı’nın ortak adayının ya da adaylarının tespitinde partiler üstü bir gücün belirleyici olacağı bizzat kendileri tarafından dile getirilmişti.

CHP’li Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş, geçen yıl Temmuz ayında katıldığı bir televizyon programında CHP’nin cumhurbaşkanı adayı ile ilgili olarak “Ulusal ve uluslararası karar vericilerin belirleyeceği bir aday olacak” demişti.

İngiltere Büyükelçisi seçimlerde oy kullanamayacağına göre İmamoğlu’nu nasıl destekleyecek?

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bahsettiği “uluslararası karar vericiler” kimlerse onlardan İBB Başkanı’nın cumhurbaşkanlığı adaylığını onaylamalarını mı isteyecek?

Tabii bu arada insanın aklına başka sorular da geliyor.

Örneğin, şayet İngiltere Büyükelçisi’nden böyle bir destek talep edilmişse karşılığında ne vaat edildi?

Bu ülkeyi yönetmeye talip olanlar sürekli büyükelçilerle görüşerek dışarıdan destek devşirme telaşına düşmüşlerse Türkiye’nin hali ne olacak?

Her bir devletin büyükelçisi başka bir adayı desteklerse ülkemiz -Allah korusun Lübnan, Irak ve Suriye gibi- küresel ve bölgesel güçlerin çatışma alanına mı dönüşecek?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Trabzon’da yaptığı konuşmada, “İktidara giden yolun sandık yerine yabancı devletlerin kapısında aranmasını demokrasimiz adına çok tehlikeli görüyoruz” dedi ve ekledi:

“Kendi milletlerinin hak ve hukukunu savunmak için ülkemizde görevlendirilen büyükelçilerin özellikle muhalefet tarafından arzuhal makamına dönüştürülmesi Türkiye’nin bağımsızlığı adına vahim bir durumdur.”

Kısacası, ortada milli güvenliği ilgilendiren bir olay var.

Şayet durum o kadar ciddi ve vahim olmasaydı İmamoğlu’nun yandaşları ve CHP görüşmeyi yalanlamaya çalışmazdı.

 Şimdi sıradan bir yemek görüntüsü vermeye uğraştıklarına bakmayın.

Görüntüler bizzat mekânın sahibi tarafından doğrulanmasaydı görüşmenin gerçekleştiğini muhtemelen hiçbir zaman itiraf etmeyeceklerdi.

Önceki ve Sonraki Yazılar
İsmail Yaşa Arşivi