TÜRKİYEM.
Polise, askere ve halka kurşun sıkan bir terör örgütünü destekleyen siyasi parti var ülkemizde.
Bu partinin 80 milletvekili var.
Bu partinin milletvekilleri teröristlere "gerilla" diyor.
Karakola saldıran teröristi himaye eden partiye oy veren gazeteci var bu ülkede...
Terörü ve teröriste güzelleyen, Müslümanların zekat ve yardımlarıyla palazlanmış bir yapı var bu ülkede...
Televizyon programında ağız dolusu sin kaf ile küfreden "ilahiyatçıların" olduğu bir ülkedir burası....
Kendisine sin kaf ile küfredilen bir televizyon programında küfreden "ilahiyatçıyı" alkışlayan "bayanların" olduğu bir ülkedir Türkiye.....
Mukaddes değerlerimize hakaret etmeyi alışkanlık haline getirmiş olanların "sanatçı" sayıldığı bir ülkedir Türkiye.....
Büyüksün Türkiye.....
TÜRKİYEM-2.
HDP "eş" başkanı Figen Yüksekdağ, kürt bir vatandaşın kendisini kürtçe azarladığını anlayamamış.
Kürtlere "özgürlük" davasını savunduğundan olsa gerektir.
Osmanlı sonrasında ülkemizde kurulan partilerin karakteristlik özelliği, savunduklarını iddia ettiklerine daima yabancıdırlar...
Mesela CHP "halkın" partisidir ama halkın mukaddes değerlerine karşı "şeker" renktir.
HDP "kürtlerin haklarını" savunmak için kurulmuştur ama "eş" başkanları Kürtçe bilmezler.
Baş ile gövdenin ayrı olduğu insanlar ülkesidir Türkiyem...
Baş ile gövde ayrı olduğu halde yaşamaya çalışılan bir ülkedir benim ülkem....
Zor Bir Ülkedir Türkiyem....
DİL
Figen Yüksekdağ kendisini Kürtçe azarlayan vatandaşın ikazını anlayamamış.
Onların anlayacağı dil olmalı...
Herhalde Mehmetçik ve Türk polisi bu "dili" kullanıyor.
Herkese "anladığı" dilden konuşmak gerekir.
Herkesin "anlayacağı" dilden konuşan mütercimlere ne kadar muhtacız allah'ım...
" İSTİFA"
Bizim Türk siyasetinde "istifa" talebi sıklıkla dile getirilir. Genellikle muhalefet tarafından iktidar partisine müteveccih olarak yöneltilir.
Mesela geçtiğimiz hafta CHP genel başkanı KK tarafından İçişleri ve Adalet Bakanlarının "derhal" istifaları istendi.
Bu "istifa" talebinde bulananların kendileri de "bal" gibi biliyorlar ki, bu talep "havada" kalacaktır. Empati yapsalar aynı husus kendileri için de geçerlidir bu....
Öyle sanıyorum şunu öğrenemediler ve üstüne basmak istemiyorlar;
Bizim memlekette istifa etmek için "kaset vakası" olması gerekir.
"Kaset vakası" hususunda en tecrübeli olan CHP gelen başkanı KK'dır.
İkide bir "istifa" lafını etmekle "bir şeyler" demek istiyorsa, sayın CHP gelen başkanı KK, biraz daha açık olmasını bekleriz.
Biraz daha beliğ ve fesih olmasını bekleriz….
Söz "kaset vakasından" açılmışken Deniz Baykal’ın fih tarihinde CHP genel başkanlığından istifası sırasında sarf ettiği bir cümlesi dikkatimi çekmişti;
Baykal, malum "kaset vakasından" sonra istifa kararını efkarı umumiye açıklarken son cümlesi şöyleydi;
"Benimle ilgili bu olayda Pennsylvania’nın hiç bir dahli yoktur"....
Biz de böyle “önemli” işlerin Okyanus ötesinden deruhte edildiğini öğrenmiş olduk…
Sözü şuraya getirmek istiyorum;
Kaset konusunda Okyanus ötesi “oluşum” "uzmandır"...
İstifa meselesinde sonuç almak isteyenler işin "uzmanına" müracaat etmelidirler...
Her alanın bir "uzmanı" vardır,
"Kaset vakasında" "uzman" Pennsylvania’dır.
Hava raporu, istikbal "okumaları" yahut yarın neler olabileceği konusunda "uzman" Fuatavni'dir.