Senan Kazımoğlu
Senan Kazımoğlu Türkiyeli Çinliler

Türkiyeli Çinliler

Türkiye’de uzun süredir gözlemlediğim bir olay var. Halk arasında Doğu Türkistan meselesi ne zaman hassaslaşsa, malum grup başta olmakla, farklı kişi ve kuruluşlardan Doğu Türkistan’da yaşananları yalanlama ve acayip bir Çin sevgisi yükseliyor. Bu gruplar, Doğu Türkistan davasını kendine dert edinen herkesi “Amerikancı” olmakla suçluyor. Onlara göre Doğu Türkistan’da her şey güllük gülüstanlık. Sadece Amerika ve Avrupa ajanları ortalığı karıştırarak, kendilerine göre rakip olarak gördükleri Çin’i zor durumda bırakmak istiyorlar. Yoksa Uygur Türkleri huzur ve refah içinde hayatlarını sürdürüyorlar. Doğu Türkistan’da anlatılanları ise tam bir hayal ürünü olduğunu söylüyorlar.

Birkaç gün önce, yıllardır tanıdığım Ereğlili Yörük olan Tunahan ağabey, Doğu Türkistanlılar ile ilgili bir köşe yazısı gönderdi. Tunahan ağabeyi tanımasam bu yazını bana kasten gönderildiğini zannederdim. Çünkü, yazıyı yazan şahsın Çin sevgisi, adeta harflerden dökülüyordu. Önce meseleyi dikkate almasam da, daha sonra birkaç arkadaşın da yazıyı paylaştığını görerek bu konuyu gündeme getirmeye karar verdim.

Yazıyı malum grubun yazarlarından birisi yazmış. Yazıda, isim verilmeden Kayseri Erciyes Üniversitesindeki ülkücü bir akademisyenden bahsediliyor. Güya bu akademisyen bir Uygur Dergisine abone olmuş ve o dergide ABD propagandası yapılıyormuş. Daha sonra bu meseleyi, o zamanki Dünya Uygur Kongresi Genel Başkan Yardımcısı Seyit Tümtürk’e söylemiş, o da ABD’yi överek, Amerikan’ın, Kürdistan kurulduktan sonra Doğu Türkistan’ı da kuracaklarını söylemiş. Daha sonra da gazını alamayan yazar, Doğu Türkistan’da yaşanan Ramazan yasağı da dahil, Uygurlar ile ilgili yayılan haberlerin tamamının CIA işi olduğunu söylüyor.  Hani derler ya ufak at da civcivler yesin, bu gazetecinin yazdığı da aynen öyle. Seyit Tümtürk yeri geldiğinde Çin gibi bir dünya devletine karşı elbette en az onun kadar güçlü devletler ile iş birliği yapacak. Çünkü, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olan Uygur Türklerini kurtarmanın başka yolu yok. Ama bu yazıdaki niyet başka bir şeydir. Çamur at tutmazsa izi kalır mantığıdır.

Seyit Tümtürk ile birkaç defa görüştüm ve sohbet ettim. Onu yakından tanıyan ağabeyler ile de bir arada bulundum. Bundan yola çıkarak şunu söyleye bilirim ki, Tümtürk, vatanına, milletine, dinine ve Türkiye’ye bağlı, soyadı gibi tümü Türk’tür. Velev ki, yazıda bahsedildiği gibi birisi olsun. Tümtürk’ün öyle olması, Çin’in Doğu Türkistan’da zulüm ve katliam yapmadığı sonucu nasıl çıkartıyor, onu anlayamadım.

Ben Doğu Türkistan’a hiç gitmedim. Bende herkes gibi orada yaşananları Uygur Türklerinden dinledim. Etrafımda onlarca Doğu Türkistanlı kardeşim var. Bugüne kadar belki yüzlercesiyle de Çin zulmünü konuştuk. Bunların birçoğu farklı şehirlerden ve bir-birini tanımayan insanlardı. Ancak hemen-hemen hepsi aynı şeyi söylüyordu. Yani bu insanların yalan söyleme ihtimali sıfırdır. Zaten Çin de, daha önce inkar ettiği bazı zulümleri, Doğu Türkistanlılar dünyaya duyurduğu zaman, farklı şekilde de olsa kabul etmek mecburiyetinde kaldı.

Doğu Türkistan sadece Türk milletinin ve dünya Müslümanlarının sorunu değil, tüm insanlığın ortak meselesidir. Dünya artık Çin’in Doğu Türkistan’da yaptıklarına dur demelidir.

Bizim şuan yapabileceğimiz şey ise Doğu Türkistan davasını tüm insanlığa duyurmaktır. Hz. Ali (r.a) dediği gibi: "Bir zulme engel olamıyorsanız onu herkese duyurun". Malum çevreler korkmasın, Doğu Türkistan’daki zulmü duyurarak “amerkancı” değil, insan olunur. Elbette sizde varsa…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Senan Kazımoğlu Arşivi