Mahmut Ali C. Körosmanoğlu
Mahmut Ali C. Körosmanoğlu Türkiye’de kuru fasulye tarımı

Türkiye’de kuru fasulye tarımı

İnsan beslenmesinde proteinler hayvansal ve bitkisel olmak üzere iki yerden karşılanır. Yemeklik tane baklagiller insan beslenmesinde bitkisel kaynaklı protein ihtiyacını karşılamasında çok önemli bir yeri vardır.

Gerek beslenme değeri gerekse maliyetinin düşük olması ve et mamullerine göre ucuz olması, uzun süre bozulmadan saklanabilmesi yemeklik tane baklagillerin önemini artırmaktadır. Ayrıca köklerinde bulunan Rhizobium bakterileri havanın serbest azotunu fikse ederek toprağın azot miktarını artırmaktadır.

Çapa bitkisi ve baklagil olması nedeniyle ekim nöbetinde yer almasında yarar vardır. Buğdaygillerden sonra ekim nöbetinde yer verilirse daha iyi sonuç alınır. Toprağın azot ve humus miktarını arttırarak, kendisinden sonra gelecek bitkide verimi artırır.

Tarımsal üretimde sebzeler oldukça önemli bir yer tutar; çünkü sebzelerin yerlerine kullanılabilecek başka ürünler bulunmamaktadır. Ayrıca son yıllarda özellikle beslenme uzmanlarının diyet programlarında da sıkça yer almaktadır.

Günümüzde dışa bağımlı olmanın en kötü ve en zor telafi edilir şekli gıda maddelerinde dışa bağımlı olmaktır. Ülkemizin tarımsal potansiyeli tüm halkımızı rahatlıkla besleyebilecek durumdadır. Ancak; ülkemizde sebzelerin çeşit seçiminin uygun yapılmaması, hatalı tarımsal uygulamalar, pazarlama güçlükleri, belli bir standardizasyonun olmaması, üreticilerin birlikte hareket etmemesi vb. sebeplerle sebzecilik üretimi istenilen seviyelere çıkamamıştır.

Fasulyenin vatanı Güney Amerika’dır. 16’ncı yüzyılda Avrupa’ya getirilen fasulyenin tarımı yavaş yavaş çoğalmış ve dünyanın her tarafında yetiştirilmeye başlanmıştır.

Memleketimizde halkın beslenmesinde büyük bir önemi olan fasulyenin ne zaman ve kim tarafından ülkemize getirildiği hakkında şimdiye kadar eski kitaplarda hiçbir kayda rastlanmamıştır. Fasulye memleketimizde tahminen 250 yıldan beri yetiştirilmektedir.

Kuru fasulye dünya toplam üretimi 33 milyon hektar alanda yaklaşık 29 milyon ton olarak gerçekleşmiştir. Dünya ülkeleri ortalama verimi ise dekara 87 kg’dır. Dünya üretiminin yüzde 20’si Myanmar, yüzde 18’i Hindistan, yüzde 10’u ise Brezilya tarafından gerçekleştirilmektedir.

Türkiye’de ekim alanı 2000’li yıllarda yaklaşık 180 bin hektardan 90 bin hektara kadar ekim alanı düşmüştür, ancak dekara 120 kg olan birim alandan verim 280 kg kadar çıktığı için bu ekim alanı düşüşü hissedilmemiş ve ortalama 280 bin ton kuru fasulye üretimi vardır.

Bu düşüşün en önemli sebepleri kuru fasulye yetiştiriciliğinin suyla yapılma zorunluluğu, mekanizasyonun az olması, işçiliğin zor olması, hastalıklara dayanıklılıkta problem oluşması, alternatif ürünlerin çiftçi için daha cazip olması gibi sebepler sayılabilir. Türkiye kuru fasulyede kendine yeterlik oranı %80’dir. Türkiye tedarikinin yüzde 50’sinden fazlasını Arjantin, Kanada ve Meksika’dan temin etmektedir.

Bitkisel protein ve karbonhidrat kaynağı olan kuru fasulye, en çok tüketilen kuru baklagillerden biridir. 100 gramında 155 kilokalori enerji, 5 gram yağ, 22 gram protein bulunur. E, K ve B grubu vitaminleri açısından zengin olan kuru fasulye aynı zamanda kalsiyum, demir, fosfor, magnezyum, potasyum, çinko ve manganez gibi mineraller bakımından oldukça zengindir. Lif içeriğinin yüksek olması nedeniyle sindirim sistemini düzenler, protein içeriği yüksek olduğundan vejetaryen ve vegan beslenenler başta olmak üzere tüm bireyler için iyi bir protein kaynağıdır.

2022 YILI KURU FASULYE ALIM FİYAT VE POLİTİKALARI

2022 yılı kuru fasulye üretiminin 285 bin ton olacağı tahmin edilmektedir (TÜİK). Ülkemizde kuru fasulye hasadı Eylül ayının ilk haftasında başlamış olup hasat başlangıcından bugüne kadar piyasalar yakından izlenmiştir. Piyasaların kuru fasulye üreticilerimizin lehine olacak şekilde düzenlenmesi, oluşabilecek üretici mağduriyetinin önlenmesi ve üretimin sürdürülebilirliğinin temin edilmesi amacıyla, kuru fasulyede çeşitlerine göre aşağıda belirtilen alım fiyatları uygulanacaktır.

2022 dönemi kuru fasulye alım fiyatları (TL/Ton);

Şeker için: 25.000

Çalı, Horoz, Selanik için:21.000

Dermason için:20.000

Üreticilerimiz, Tarım ve Orman Bakanlığımızca verilen mazot, gübre, sertifikalı tohumluk ve fark ödemesi desteklerini almaya devam edeceklerdir.

2022 dönemi kuru fasulye alımlarında;

• Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı üreticilerden belgelerindeki üretim miktarının tamamı satın alınacaktır.

• Ürün bedeli ödemeleri, ürünün TMO’ya teslim edildiği tarihten itibaren 21 gün içerisinde üreticilerin banka hesaplarına aktarılacaktır.

• TMO işyerlerine satılan ürünün borsa tescil ücreti TMO tarafından karşılanacaktır.

• Boşaltma ücreti alınmayacaktır.

• TMO, üreticilerimizin iş yerleri önünde uzun süre beklemelerini önlemek amacıyla randevulu alım sistemine devam edecektir.

2022 döneminde; üreticilerimiz şunlara dikkat etmeli

ÇKS bilgilerini güncellemeleri, Randevularını mutlaka almaları, ürünlerini randevu alınan günde getirmeleri, anlaşmalı bankalardan alınacak ürün kartı veya banka hesap numaraları ile alım noktalarına gelmeleri ve beyan edilen hesabın aktif olmasına dikkat etmeleri gerekmektedir

Yeni hasat döneminin ülkemize, milletimize hayırlı ve bereketli olmasını dileriz

Türkiye'de kuru fasulye üretimi, kuru baklagiller içerisinde nohut ve mercimekten sonra üçüncü sırada bulunuyor. TÜİK 2020 yılı verilerine göre Türkiye’nin her bölgesinden 73 ilde kuru fasulye üretimi gerçekleştirilmektedir. Bu üretimin yüzde 22’si Konya, yüzde 21’i Niğde, yüzde 11’i Bitlis, yüzde 10’u Nevşehir illeri tarafından gerçekleştirilmiştir.

Ülkemizde en yoğun olarak kullanılan ilk 10 çeşit sırası ile Üstün-42, Doruk, Arslan, Akbulut, Altın, Nirvana, Zirve, Borana, Mina ve Özdemir çeşitleridir

Ülkemizde kuru fasulye üretimi artırılabilir ve bu mümkündür. Özellikle hasat esnasında kuru fasulye ithalatı gümrük vergisi getirilmeli, ithalat önlenmelidir. Hasattan sonra afaki fiyat yükselişlerinin önüne geçmek için vergiler düşürülebilir hatta sıfırlanabilir. Çünkü stokçuluğun önüne ancak bu şekilde geçmek mümkündür.

Makinalı hasadın yolları aranmalı. Bunun için makinalı hasada uygun çeşit geliştirilmelidir. Hasat için makine desteği verilmelidir. Hastalık ve zararlılara dayanıklı fasulye çeşitleri, ıslah edilmeli, geliştirilmelidir. Nadas alanları azaltılarak, fasulye ekimi teşvik edilmelidir. Tarımsal sigorta uygulaması yaygınlaştırılmalı, baklagillerde hastalık ve zararlılar sigorta kapsamına alınmalıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mahmut Ali C. Körosmanoğlu Arşivi