Trump’ın Amerikası
Dünya ticaretini en çok etkileyen Amerika’nın ticaret yaptığı bazı ülkelere yaptığı vergi artırımları ile Trump yönetiminin ekonomik politikaları olumsuz yönde etkilenmektedir. Amerika’nın ekonomik yaptırımları diğer ülkelerin sadece ekonomilerini hedef alırmış gibi gözükse de diğer ülkelerin Amerika’nın çıkarları doğrultusunda hareket etmesini amaçlamaktadır bu amaç gerçekleşmez ise ülke yönetimlerini değiştirmek istemektedir. Trump yönetimi iktidara geldiğinde tartışma programlarında ki yorumcuların Amerika başkanı Trump’ın Evanjelistler ve Siyonistler tarafından kontrol edileceğini ve Amerikanın dış siyaset politikalarını bu oluşumların yönlendireceğini söylemişlerdi. Son dönemlerde Amerika’nın dost müttefik veya stratejik ilişkilerinin olduğu bunların en başında Türkiye var çoğu Avrupa ülkesi Almanya, İtalya veya Fransa var hepsine karşı, ilişkilerin bozulacağını umursamadan yaptığı ağır vergiler sanki dünya’yı önce ekonomik bir dar boğaza sokarak bunun sonucu da bir dünya savaşı başlatmak istediği izlenimi vermektedir.
Belki bu yazımı okuyan siz kardeşlerim ya bu da nerden çıktı diyebilirsiniz. Geçtiğimiz haftalarda özellikle ülkemizde cereyan eden döviz üzerinden ekonomik saldırıları bir kenara bırakalım Almanya, Rusya, İran veya Çin gibi ülkeler ile olan ekonomik savaş artık gün gibi ortadadır. Son olarak Çin ile ilişkileri gerilen Amerika bu ekonomik saldırılar ile Çin ekonomisini bitiremeyeceğini çok iyi bilmesine rağmen niye böyle bir gerginlik politikası seçmiş olabilir diye düşündüğümüz de akla mantığa uygun düşmeyen bu politikaların akabinde Rus Askeri uçağının Suriye füzeleri ile düşürülmesi ve Rusya’nın bunun arkasında İsrail’in parmağı olduğunu açıklaması ve ardından İran da meydana gelen terör saldırıları aklımıza Evanjelistlerin ve Siyonistlerin inandıkları Armagedon yani Büyük Savaşın bir an önce başlaması için diğer devletlerin sinirlerini mi zorluyor diye düşünmemek elde değil. Suriye meselesi veya doğu Akdeniz meselesi sayesinde Çin, Rusya veya İngiltere veya Amerika, İsrail, Almanya savaş gemilerinin bölge de bulunması veya Amerika’nın DAEŞ terörünü bahane ederek YPG ya binlerce tır silah yardımı büyük savaşa hazırlandığını düşünmemizde diğer önemli bir faktördür.
Böylesi bir dönemde Amerika başkanı Trump’ın şımarık umursamaz bir tavırla diğer dünya devletlerine karşı yürüttüğü bu tutumun önce ekonomik savaş ile ortamın gerilmesi ve akabinde olmazsa savaş ile sonuçlanacağını düşünmemek elde değil. Siyonistlerin ve Evanjelistlerin hayali bir dünya devleti için bu savaş kaçınılmaz olarak görülmesi ve Amerika Dış ilişkiler üyesi Paul Warbung bunu 1950 yılında “ Bir dünya hükümeti ister istemez kurulacak… tek mesele bu sonuca güzellikle mi yoksa zorla mı ulaşılacağıdır.” diyerek sanki bu günleri anlatmaktadır. Amerika’nın Trump yönetiminde çok daha sıkıntılı günler geçireceği aşikardır çünkü Amerika sadece Evanjelistler veya Siyonistlerden ibaret değil. Saygılarımla