Tekrar kavuşmak dileğiyle
Biz Müslümanlar için en önemli aylardan biri de şüphesiz Ramazan ayıdır.
Ramazan ayı, bağışlayıcı bir aydır. İslam dininin 5 temel esaslarından biri olan oruç tutmak bu ay içinde gerçekleşir. Oruç tutan kişi, Allah tarafından bağışlanır ve günahlarından arınır. Bu bağışlanmaya derinden inanarak orucumuzu tuttuk ve Ramazan ayımızın son günlerine yaklaştık. Bugün itibariyle son 3 orucumuzu tutuyoruz. Allah oruçlarımızı kabul etsin ve hiçbir emeğimizi boşa çıkarmasın.
Biliyoruz ki oruç, yalnız aç ve susuz kalmak değildir. Bir hayvanı veya inanmayan bir kimseyi bir odaya hapsedip aç, susuz bırakmakla oruç tutturulmuş olmaz. Orucun, sabır, şükür, nefsi terbiyesi gibi diğer ibadetlerle irtibatı vardır. Onun için hadis-i şerifte, “Her şeyin bir kapısı vardır. İbadetlerin kapısıysa oruçtur.” buyuruldu. İnşallah biz de bu kapıyı oruç ile açmışızdır.
Sinir sistemimizin vücuttaki yeri çok mühimdir. Dil sinirleri felç olan konuşamaz. Bacaktaki sinirler felç olursa, insan yürüyemez. Sinirimizin bozulması nispetinde hayatımız, az veya çok tehlike içindedir. Siniri bozuk kimse, huzursuz olur, sabredemez. Cemiyetteki kavgaların, cinayetlerin çoğu sinirli olmaktan, sabredememekten ileri gelmektedir. “Oruç sabrın, sabır da imanın yarısıdır.” hadis-i şerifi oruç tutanın sabırlı olduğunu bildirmektedir. Böylece, orucun imandan da olduğu görülmektedir.
Oruç tutarken sabırlı olmanın ne kadar önemli olduğu ortada. Ama maalesef ki bazı insanlar açlığın da vermiş olduğu sinirlilik duygularını dışa vurarak belki de birçok kalp kırıldı. Hâlbuki yiyecek bir ekmeği, içecek bir yudum suyu olmayan insanları anlayarak şükür etmemiz gerekiyordu. İstemeden de olsa kırdıklarımıza karşı hepimizin istenecek bir helalliği var bence. Öfke ile başlayan her işin sonunda muhakkak kalp kırılır. Kalp kırmak ise orucun faziletini bozan soyut nedenlerdendir. Bu çerçevede Ramazan ayının önemi anlamlarından biri de en çok insani hataların farkına varmak, yaraları sarmak ve tövbe etmekte saklıdır. Özür dilemekten, hatalarımızı kabullenmekten korkmayalım…
Her sene bir defa yaşanan ramazan ayı, gecesi ve gündüzü ile apayrı bir heyecana tanıklık ediyor. Her ne kadar yaşanan depremlerden dolayı buruk geçse de günlerimiz, daha çok şükür etmeyi öğrendik.
Bu mübarek ve güzel aya tekrar kavuşmak dileğiyle.