Fatmanur Bektaş
Fatmanur Bektaş Taşlari yemek yasak!

Taşlari yemek yasak!

"İhtiyaç" kelimesi günümüzde en çok kullandığımız ve gündemimizde olan kelimelerin en başında geliyor sanırım. Çünkü ihtiyaçlarımız sürekli çeşitleniyor ve alacak listemiz her geçen gün sayfalarca artıyor.

Her gün ekranlarda, işte, sokakta maruz kaldığımız reklamlar, elzem olmayan şeylere bile ihtiyacımız varmış gibi hissettiriyor ve bizi sürekli yeni ürünler almaya itiyor.

Ne kadar çok şeye sahip olursak, o kadar çok mutlu oluruz algısıyla evlerimize yığdığımız bu kalabalığı aslında sırtımıza yük ettiğimizin farkında olmadan aldıkça alıyoruz. Evinde eşyası çok olanlar iyi bilirler; ev temizliğine ayırdıkları vakit, diğerlerinin en az iki katı kadar fazladır. Kalabalık bir odanın önünü arkasını temizlemek, boş bir zemini süpürmekle aynı değildir çünkü.

Kapitalizmin bize dayattığı bu algı ve içine düştüğümüz alışveriş furyası yüzünden onarmak yerine yenisini almaya, eskitmeden yenilerine ve çeşitlerine sahip olmaya başladık.

Hem cebimize hem de vaktimize kasteden bu hastalık maalesef ki manevi değerlerimize de büyük zararlar veriyor. Hem bizi israfa sürüklüyor hem de paylaşmak ve infak etmek gibi değerlerimizi yitirmemize sebep oluyor.

Oysa Cenab-ı Hak Kuran-ı Kerim'de israfı haram kılmış, mallarını gelişi güzel harcayıp, saçıp savuranları da şeytanın kardeşleri olarak nitelendirmiştir. Kazancımızın bir kısmını fakirlere ve ihtiyaç sahiplerine  harcamak, yine Rabb'imizin emridir.

"Akrabaya, yoksula ve yolda kalmış yolcuya hakkını ver; fakat malını israf ederek saçıp savurma. Çünkü saçıp savuranlar, şeytanların kardeşleridir. Şeytan ise Rabbine karşı çok nankördür." (İsra 26/27)

"Sana neyi infak edeceklerini de soruyorlar. De ki: İhtiyaç fazlasını.." (Bakara/219)

 Dolaplarımıza sığdıramadığımız onca eşyayı birgün lazım olur diye bekletmek yerine ihtiyacı olan birine vermek, ya da sırf indirime girdi diye lazım olmayan şeyleri almak yerine, parasını kimsesiz bir çocuğun ihtiyacını gidermek için kullanmak hem maddi hem de manevi kazanç sağlar. Çünkü infak etmek Rabb'imizin rızasını kazanmaya, rızkın bereketlenmesine ve musibetlerin önlenmesine vesiledir. Birilerini mutlu etmenin vereceği huzur da cabası..

Ne güzel yazmış muhterem İsmet Özel:                                        

"İnsanın taş yemeye ihtiyacı yok diyorsun. öyleyse şunu düşün: insanın ihtiyacı olandan fazlasını elinde tutması kendisi için taş gibidir...

Eğer herhangi bir şey insanların istifadesine açıksa ancak istifade edildiği kadar o "şey" olur, o şeyden istifade edilmezse artık o taştır ve gerçekten onu istifadeye konu etmeksizin kullananlar taş yemiş olurlar. Sana yaramıyorsa bırak başkasına yarasın.

Sana yaramadığı halde sende olan hem senin hem başkasının aleyhinedir. Taşları yeme, taşları yemek yasak."

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi