Fatmanur Bektaş
Fatmanur Bektaş Tanpınar'ın kaleminden; Huzur

Tanpınar'ın kaleminden; Huzur

"Macide, kadın şefkatine ve güzelliğin terbiyesine en muhtaç olduğu zamanda onun hayatına girmişti. Onu düşünürken Mümtaz, 'benim çocukluğumun bir kısmı bir bahar dalı altında geçti' derdi."

  Birinci Dünya savaşı sırasında önce babasını, kısa bir süre sonra annesini kaybeden Mümtaz, ilk defa tanıştığı amcasının oğlu İhsan'ın ve yengesi Macide'nin yanına İstanbul'a yerleşir. Daha küçük yaşta savaşın acı yüzüyle karşılaştığı ve kimsesizliğin sancısıyla kıvrandığı bu zor dönemde ona hem annelik hem de arkadaşlık eden yengesi Macide için söylüyor bu sözleri baş kahramanımız.

Kitabın dili biraz ağır da olsa bu naif cümlelerin hatrına hemen elinizden bırakamıyorsunuz. Çok fazla betimlemeler, uzun cümleler ve eski Türkçe'ye ait kelimeler içerdiği için okuması da biraz meşakkatli. Ancak biraz sabredip okumaya edilirse muazzam bir lezzetle nihayete eriyor.

Kitabın konusu ise Mümtaz ile Nuran'ın aşkı üzerinden ilerlesede aslında kitap Mümtaz'ın; hatta dönemin aydın kesiminin huzuru arayışını anlatıyor.

Kitabın önsözünde de bahsedildiği gibi Tanpınar; romanlarında hayatı bütün girinti ve çıkıntılarıyla, derinlemesine irdeliyor. Yaptığı psikolojik tahliller, ilişkileri yorumlaması ve karakterlerin ruh hallerinin irdelenmesi o kadar muhteşem ki insan o cümlelerin içinde kendinden birçok şey buluyor.

Son olarak Ahmet Hamdi Tanpınar'dan biraz bahsetmek gerekirse kendisi Cumhuriyet döneminin ilk öğretmenlerindendir.  Edebiyat Fakültesinde okurken Yahya Kemal Beyatlı, Mehmed Fuad Köprülü, Cenab Şahabeddin, Ömer Ferit Kam, Babanzâde Ahmed Naim'den dersler alıyor. Bir süre lisede öğretmenlik yaptıktan sonra Hasan Ali Yücel'in emriyle doktorası olmamasına rağmen edebiyat fakültesi bünyesine 'Yeni Türk Edebiyatı Profesörü' olarak atanıyor.

Yani Tanpınar'ın hayatına bakınca bu muhteşem kalemin ve edebî birikimin  tesadüf olmadığını anlamak zor değil.

"İnsanoğlu güzel şeye düşmandı. Nasıl bilmeden kendi saadetini, başkasının saadetini yıkmak isterdi? İnsanoğlu huzurun, iyiliğin düşmanıydı, kendi kendisinin düşmanıydı."

Naçizane öneririm.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Fatmanur Bektaş Arşivi