Tam zamanında iki anlaşma
Rusya ile antlaşma tam zamanın da yapıldı.
Zamanı derken; can çekişen turizm sektörü tam ölecekken değil. Tam ramazan bitti de yapıldı ya bu anlaşma, çok iyi oldu. Haftaya falan gelmeye başlarlar Rus turistler Antalya, Alanya ve Side’ye… Aslında güney turizmini bitiren şey Rus turistlerin Türkiye’ye gelmemesi değil. Rus Turistler nasılsa gelmeyecek diye tatile gitme sıklığını düşüren ‘Anadolu Civanmertleri’ dir…
Neyse ki tam zamanında yapılmış bir anlaşmayla her şey yoluna girdi. Birçok büyük otel ve tesis yönlerini İslami Turizme (ki neyse o) dönme ihtimalinden kurtuldu… Güneyin anlı şanlı havalı yöneticileri Anadolu kentlerini bir bir dolaşıp turist devşirmekten ‘Anadolu Köylülerine’ yalvarmaktan kurtuldu. Tam zamanında yapıldı bu anlaşma tam… Biraz daha geç yapılsa geri dönülmez yaralarımız olurdu… …
Bir süredir zarar eden Turizm sektörüne destek için bir kısım biraz fazla fedakarlık yapacak artık… Sezonun bitimi için fazla zaman kalmadı o yüzden Rusların peşine her yıl üç kere gidiyorsa bu yıl beş kere gitmek durumunda kalabilir… Başa gelen çekilecek artık.
Ancak herkes bu kadar fedakarlık yaparken biz yapmazsak ayıp olur. O kadar desteğimiz de olsun sektöre… Maksat sadece turizmin işlem hacmi yükselsin… Bunun için kendini feda etmeye hazır fedakar milyonlarımız var…
Kimse itiraz etmesin; Bayram onlara bayram…
…
Tam zamanında yapılmış bir diğer anlaşma da İsrail’le yapılan… Bayram’da sevindirilmeyi bekleyen on binlerce Gazzeli vardı.
İki noktaya değinmekte yarar var;
Siyonizme savaş açalım, olmaz… Birkaç milyon Müslüman Kudüs’e yürüyelim, o da olmaz… Silah verelim onlar savaşsın, o hiç olmaz… Barışalım, asla… En azından görüşelim, cık…
Ne olacak peki, Filistin için, Gazze için… İslam Aleminde İslami bilincin artmasını mı bekleyeceğiz, Batı’nın orada yaşananların bir insanlık dramı olduğunu anlamasını ve anlayış göstermesini mi ümit edeceğiz; Belki birkaç yüzyıl sonra… Gökten melekler mi inecek. Mehdi gelip hepsini kılıçtan mı geçirecek. Ne olacak… Neyi bekliyor neyi planlıyoruz Müslümanlar olarak… İslam Dünyasının planı şu; Oturup hep beraber bekleyeceğiz… O güne kadar Gazze kalırsa elbet… İşin kötüsü B planımız da yok…
İkinci konu;
IHH masada olsaydı ve Siyonistler IHH’nın bütün önerilerini kabul etseydi masadan kalkarlarken el mi sıkışacaktınız… Siyonizmin bundan önceki yaptığı zulümleri unutacak, bundan sonrakileri görmezden mi gelecektiniz… Bir daha yaparsanız ‘Küseriz bak’ mı diyecektiniz…
Devletlerin yeniden küsme hakkı her zaman saklı… Küsmek Filistin’in, Gazze’nin, Mescid-i Aksa’nın ne işine yarıyor bilmem orasını… Sadece Türkiye için değil Filistin için de Suriye içinde elinden ‘Recep Tayyip Erdoğan’a’ oy vermekten başka bir şey gelmeyen Müslümanlar’ın ikinci bir planı var da bizim mi haberimiz yık?
‘Mavi Marmara şehitlerinin kemikleri sızlıyor’ edebiyatının bir adım ötesine gidemeyen eleştirilere, 6 yıldır hiçbir şey yapmayan Müslüman alemi emin olun daha çok sızlatmıştır şehitlerin kemiklerini… Hiçbir şey yapmadan öylece bakan ve bekleyen Müslümanlar… İngilizlerle yaptığınız her ticaret, Aldığınız her Fransız arabası, İtalyanlarla oynadığınız her futbol karşılaşması Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı şehitlerinin kemiklerini (ki milyonlarcadır) daha çok sızlatıyordur…
Devlet olmak ta, Müslüman olmakta tüm bu duyguların ötesinde…
Gönül tabi ki çok şey ister…
Ama gerçekler var… Ayakları yere basan gerçekler… Sanal Dünyada parmakları klavyeye basan gerçeklerin de çok ötesinde…
Bu bayram da Gazze’nin Bayramı olsun…
…