Sonucu önceden teyit edilen maçlar!

Konyaspor İstanbul takımlarıyla oynanan bir angarya maçı daha geride bıraktı.

Zaten zor olan bu maçlar, Halil Umut Meler gibi hakemlerin maça doğrudan tesir etmesiyle birlikte puan almanın mucize olduğu maçlara dönüştü artık.

Deplasmanda oynadığımız Galatasaray maçını da bu minvalde okuyabiliriz. Bu tip maçlara futbol penceresinden bakıp değerlendirme yapmanın bir mantığı yok.

Artık biz biran önce toparlanıp doğrudan rakibimiz olan takımlarla oynayacağımız maçlara odaklanmalıyız. Öncelikli hedefimiz haftaya oynayacağımız Bodrumspor maçı olmalı, 2025 yılında ligde henüz galibiyetimiz yok ve sadece bir puan alabildik.

Hücum anlamında takımımız her ne kadar ligin ilk yarısına oranla hareketli görünse de hem kanatlardaki verimsizlik hemde kalite eksikliğimiz net olarak göze çarpıyor. Takım savunmasına daha fazla odaklanıp en azından kolay gol yeme problemini çözmemiz gerekiyor. Madem hücum hattına transfer düşünülmüyor elimizdeki kadrodan en iyi performansı almamız gerekiyor. Burada da artık iş Recep hoca ya düşüyor. Oyuncu performansını yukarı çekip saha içi dizilişte bir takım değişiklikler yaparak sorunu çözebilir. Mesela 4-2-3-1 dizilişi bana göre bir alternatif olabilir.

Ortada, Bazuer – Jevtoviç, önlerinde, Melih, Tunahan ve Pedrinho ve en uçta Kramer kurgusuyla hem ortasahayı takım savunması anlamında kalabalık tutar hemde hücum etkinliğini çeşitlendirebilir. Melih ve Tunahan gibi hızlı ve yetenekli oyuncuların fiziksel dezavantajları da böylelikle tolere edilebilir. Yusuf ve N’dao’lu oyun çok verimsiz iki oyuncunun da hem istikrar sorunu var hemde oyun bilgileri çok zayıf. Biran önce hoca ideal oyun şablonunu oturtup hedef maçlara odaklanmalı artık önümüzdeki haftalar çok kritik ekstra puan kaybının telafisi çok zor olu

r...