Ömer İnal
Ömer İnal Sonuçlar ve Konya…

Sonuçlar ve Konya…

Seçim sonuçlarını Konya açısından ülke geneliyle birlikte değerlendirdiğimizde gayet iyi bir seviyede olduğu görülse de Konya’nın içinde bulunduğu özel şartlar ile birlikte değerlendirdiğimizde beklenen oranın altında olduğunu söylemek gerekiyor…

Özellikle Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun memleketi olması bakımından daha farklı bir sonuç çıkmış olması, hem Konya’nın dik duruşunu göstermesi bakımından hem de Başbakan Ahmet Davutoğlu’na verilmiş çok güzel bir hediye olması bakımından önemliydi…

Elbette Konya’daki mevcut tablo kötü değil hatta büyük bir başarıdır…. Lakin bir önceki genel seçimde 11 milletvekili çıkarmış iken bu seçimde de aynı sayıda milletvekilinin çıkarılmış olması Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun memleketi olan bu şehirde bazı ideolojik düşüncelerin seçim öncesi yapılan birlik beraberlik çağrısına kulak tıkadığıdır…

Bizzat tanıdığım değişik siyasi görüşteki isimler bu seçimlerde Başbakan Ahmet Davutoğlu faktörü nedeniyle Ak Parti’yi tercih ettiler, ama bazıları da tam tersi yönde bir tercihte bulundular…

Bu durumun birçok açıklaması olabilir, her bireyin kendince bir açıklaması olabilir lakin düşünülmesi gereken Ak Parti olmaksızın nasıl bir hükümet tablosu öngörülüyor ve bu tablo Türkiye’ye neler kazandırabilir ya da neler kaybettirir bunların çok iyi muhasebesinin yapılması gerekiyor…

Ak Parti, Türkiye’nin tüm şehirlerinden oy alabilen bir parti, lakin muhalefet partilerine baktığımızda kimi sahil şeridinde kimi ortada kimi de doğuda etkili ve sadece belli şehirlerde oy potansiyeli olan partiler…

Yani Türkiye’nin tamamında etkili olamayan bölge partileri durumundaki muhalefetin iktidara geldiğinde tüm Türkiye’yi kucaklayıcı bir politika izleyebilmesi mümkün müdür?

İşte tüm bu nedenlerle oyumuzu kullanırken sempati duyduğumuz siyasi harekete bir oy kazandırma düşüncesinden ziyade ülkemizin âli menfaatleri neyi gerektiriyor, bunları düşünerek vermemiz gerekiyor…

Örnek olarak, Kürt halkı HDP’nin barışı getireceğiz propagandasına oy vererek barajı aşmasını sağladı, lakin Ak Parti-MHP koalisyonu kurulması durumunda barış sürecinde bazı negatif gelişmeler olabilir…. Bu durumda dikkat edilmesi gereken partinin vaatleri değil, mevcut şartlar içerisinde uygulanabilirlik sorgulaması olmalı…

HDP’nin seçim öncesi vaatleri, barajı aştığında sanki iktidara gelecekmiş gibi bir hava estiriyordu, böylesi bir atmosferde kimse barajı geçmiş olmanın bu vaatleri gerçekleştirebilecek ölçüde tek başına iktidar olmaya yetmeyeceğini düşünmedi ki, desteklemekten geri durmadı… önüzmüdeki süreç bu durumun anlaşılması için çok önemlidir…

Selametle…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi