Seyfullah Koyuncu

Seyfullah Koyuncu

Ses ver Sağlık Bakanlığı!

Ses ver Sağlık Bakanlığı!

Koronavirüs salgınının ardından dünya şimdi de yeni bir kaosun eşiğinde; maymun çiçeği virüsü!

Maymun çiçeği virüsü 13'ü Afrika olmak üzere şu ana kadar 16 ülkede görüldü. 13 Afrika ülkesinde vaka sayısı 17 bin 541 olurken, hastalığa bağlı 517 ölüm kaydedildi.

Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) maymun çiçeği virüsünün yayılmasını "uluslararası öneme sahip bir halk sağlığı acil durumu" olarak tanıdı.

DSÖ, hastalığın hızla yayıldığını ve yüksek ölüm oranına sahip olduğunu açıkladı ama uzmanların aktardığına göre maymun çiçeği virüsü, genellikle 2-4 hafta içerisinde kendiliğinden iyileşiyor. Ancak bağışıklığı baskılanmış kişilerde ve küçük çocuklarda hastalık ağır seyredebiliyor.

Genelde yeterli beslenemeyen ve hijyenden yoksun insanlarda ölümlere yol açabilen bu hastalıkla ilgili bilimsel makaleler mevcut.

Üstelik bu hastalık yeni ortaya çıkan bir hastalık da değil!

Maymun çiçeği virüsü ilk olarak 1958'de Danimarka'da araştırma amaçlı kullanılan maymunlarda keşfedildi. 1970'te Kongo Demokratik Cumhuriyeti'nde 9 aylık bir erkek çocukta görülen virüs, "insanlarda bildirilen ilk mpox vakası" olarak kayıtlara geçti. Virüsün o dönem yayılımı Batı ve Orta Afrika ülkeleriyle sınırlı kaldı.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu da maymun çiçeği salgınının 20 yıldır Kongo'da olduğunu, yeni bir hastalık olmadığını söyledi.

Yani şuanda yıllardır bilinen bir hastalıkla mücadele ediliyor aslında.

Fakat televizyonu bir açıyorsunuz, kıyamet senaryoları peş peşe sıralanıyor. DSÖ’nün şüpheli politikalarına gönüllü su taşıyanlar ekranları esir almış millete korku pompalıyor!

Kovid-19 salgın döneminde yaptığı açıklamalarla tepkileri üzerine çeken Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bu sefer Maymun Çiçeği virüsü ile ilgili felaket tellallığına başladı.

Türkiye'de vaka tespit edilmemiş olmasının, "virüs yok" anlamına gelmeyeceğini söyleyen Ceyhan, vatandaşları korku ve paniğe sevk ediyor.

Kanal kanal dolaşarak, her konuda sürekli ‘endişelendiren’ açıklamalarda bulunan ‘eli çubuklu’ uzmanlar vatandaşlara iyilik yaptığını sanıyor. Sağlık Bakanlığı’nın bu konuda hem bir açıklama yapması hem bu isimleri birebir uyarması hem de medyayla bu konuyu konuşması gerekiyor.

BİRAZ BİLİNÇ!

Geçen hafta Ilgın’ın Gökçeyurt Mahallesi'nde ormanlık alanda henüz belirlenemeyen sebeple yangın çıkmış, ihbar üzerine bölgeye Konya Büyükşehir ve Ilgın belediyeleri ile Ilgın Orman İşletme Müdürlüğü ekipleri sevk edilmiş ve yangın kontrol altına alınmıştı.

İlk belirlemelere göre, İ.E. (25) isimli şahsın bölgede kamelya inşaatı yaptığı sırada kaynak işlemlerinden dolayı yangının başladığı değerlendirilirken, İ.E. gözaltına alınmıştı.

Şimdi de Doğanhisar’da yangın çıktı.

Ayaslar Mahallesi'ne bağlı Karşıyaka mevkisindeki ormanlık alanda henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yükselen dumanları görenlerin ihbarı üzerine, olay yerine itfaiye, jandarma ve belediyenin yangın söndürme araçları sevk edildi. Yangın, ekiplerin çalışması sonucu büyümeden söndürüldü.

Ülkemiz zaten İzmir, Bolu, Karabük, Manisa ve Aydın'daki yangınlarla mücadele ederken bir de Konya gibi ağaç fakiri bir şehirde orman yangını çıkması düşündürücü.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 15 Eylül’e kadar alarm durumunda olduklarını belirterek vatandaşları uyarıyor: Piknik ateşi yakmayın, izmarit atmayın hatta açık alanda kibrit bile çakmayın.

Bu ülkeyi ve şehri seviyorsanız; Konya Valiliği’nin 4 Temmuz tarihinde yayımladığı ormanlık alanlara giriş yasağına uyun, Bakan Yumaklı’nın çağrısına da kulak verin.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi