Selçuk Bayraktar’a bir çağrım var!
Başka siyasi görüşlere sahip olan birçok insan da onu takdir ediyor ve yaptığı işleri alkışlıyor. Çünkü o, geçmiştekiler gibi konuşmuyor. İş üretiyor. Vadetmiyor, yapıyor. Her şeyden önemlisi de vizyon ve özgüven üretiyor.
Selçuk Bayraktar’dan bahsediyorum…
Bu ülkede aklı başında gençlere kendinize rol model olarak kimi alıyorsunuz diye sorsanız, tahminimce birçoğu Selçuk Bayraktar’ı işaret eder.
Çünkü onun yaptığı şeyler az buz şeyler değil.
Ona kimileri 'Ebu SİHA’, yani ‘SİHA’ların Babası’ lakabını takmış, kimileri de Ortadoğu’nun kaderini değiştiren adam diye manşetler atıyor.
Haksız da değiller hani. Türkiye’nin askeri ve teknolojik alanda aldığı başarıların arkasında onun çok emeği var. Dediğim gibi, en çok da özgüven ve vizyon üretmemizde bir ateşleyici oldu.
Selçuk Bayraktar’ın seveni çok anlayacağınız. Bu ülkeyi, bu ülkenin insanını, ufkunu, vizyonunu, özgüvenini ve gelişimini seven herkes ona destek olmaya çalışıyor.
SİHA, İHA ve bunun gibi teknolojilerle zaten destan yazmıştı da, bu ülke insanı için 14 gün gibi bir kısa sürede solunum cihazı üretilmesini sağlayan insanı kim sevmez ki?
Hakikaten de Selçuk Bayraktar’ı kim sevmez?
-PKK’lılar sevmez. Çünkü SİHA’lar inlerini başlarına yıkıyor.
-ESED’in katilleri sevmez. Çünkü SİHA’lar 10 günde ESED’in katillerini tarumar etti.
-HDP’liler de sevmez. Çünkü sırtlarını dayadıkları terör örgütü darbe üstüne darbe yiyor.
-BAE, Suud, Mısır, Fransa gibi ülkeler sevmez. Çünkü SİHA’lar Libya’da bellerini büktü.
-Yunanistan, GKRY gibi ülkeler sevmez. Çünkü Akdeniz ve Ege’de 24 saat onları izleyebiliyoruz.
-ABD-İsrail sevmez. Çünkü SİHA ve İHA, Heron ve Predator’a bin basar.
Yani Türkiye Cumhuriyeti’ni sevmeyen, düşman olan kim varsa, Selçuk Bayraktar’a da düşmandır aynı zamanda.
Yukarıda saydığım odakları anlarım da, CHP’ye ne oluyor? Anlayanınız var mı?
Her fırsatta bir açığını arıyor, adeta pusuda bekliyorlar. Selçuk Bayraktar’ı siyasete çekmeye çalışıyorlar. Selçuk bey memlekete güç verdikçe, bunlar kendilerini güçsüz hissediyorlar.
Gerçi Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı rakamlar ile dahi kavga eden insanlardan bir şey beklememek lazım değil mi?
Son olarak mesela, CHP’li Veli Ağbaba tarafından Deneyap Teknoloji Atölyeleri üzerinden T3 Vakfı’na ahlaksızca iftiralar atıldı.
Uydur uydur salla. Ne güzel memleket…
İşin daha enteresan tarafı ise, bu güruh ürettikleri her yalana kendileri de inanıyor. Bir de her fırsatta devlete baş kaldırmaya çalışıyorlar. Bunlar iyi ki Çanakkale cephesinde falan yoklardı. Her öğün üzüm hoşafı veriyorlar diye kesin kazan kaldırırlardı.
Görüyorum ki her şeye bir kulp takma telaşındalar. Onlar için yerli üretilen her şey düşman. Tarihte de öyle oldu. Onlar için yerli olan her şey öncelikli olarak karalanır, itibarsızlaştırılır sonra kapattırılır. Bunun örnekleri geçmişte mevcut. Unuttukları bir şey var; Selçuk Bayraktar’ın arkasında bu defa millet var. 1940’lı yıllarda veya 60’larda değiliz.
Vecihi Hürkuş’a yaptığınızı Selçuk beye yapamayacaksınız. Size bu defa yedirmeyeceğiz kimseyi!
Yüce meclise teröristleri sokup, kameralar karşısında şov yapmasına izin veren Veli Ağbaba gibi bir isme hele hele hiç yedirmeyiz Selçuk beyi. Tüm ağababalarınız bunu böyle bellesin.
Memleketini seven AK Partili de, CHP’li de, MHP’li de İYİ Partili de Selçuk Bayraktar’ı seviyor ve inanıyor.
Son olarak T3 Vakfı’na bir çağrım var. Bence T3 Vakfı’nın daha fazla zaman kaybetmeyip İBB ile devam eden DENEYAP işbirliği protokolünü feshetmesi gerekiyor.
Selçuk Bayraktar’a da bir çağrım var; elin değmişken bu güruha da bir tane akıl yapsan ne güzel olurdu. Çünkü kuşa taksan ters uçar cinsten bunlarınki.
Ekrem İmamoğlu geçenlerde “Bu, her alanda bir seferberlik. Hem kendimiz yüz koruyucu maske üretiyoruz hem de gönüllü olarak üretmek isteyenleri destekliyoruz. Deneyap Teknoloji Atölyelerimizde 3D yazıcılarla 7/24 maske üretiyor, sağlıkçılara ulaştırıyoruz” diye sosyal medyada hava atıyordu.
Olaya bak, hem size iftira atacaklar, hem de sizin sayenizde hava atacaklar!
YARGI REFORMU STRATEJİ BELGESİ HIZLA YASALAŞMALI
Ey AK Partili ve MHP’li milletvekilleri, bu konuda meclise bir çalışma getirecek misiniz? Kuru, yapmacık eleştirilerin kimseye faydası yok. Yasa yapması gereken makamdaki siz, Tweet atması gereken makamdaki biziz!
Bu odaların; mimarlar, avukatlar, doktorlar üzerinde Demoklesin kılıcı gibi sallanmalarına ne zaman son vereceksiniz? Ellerindeki alternatifsizlik ve mecburiyet silahını alın da o zaman görün bakalım kim takıyor bunları?
Avukatları Barolardan, Doktorları Tabipler Odası’ndan, Mimar/Mühendisleri TMMOB'dan kurtarın artık. Her şeyden önce de aidatı ve mecburi üyeliği kaldırın!
***
Çok değil, daha 1 hafta önce yazmıştım bu satırları. Bu konu hakkında Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk işaret fişeğini yaktı. Barolar ve Odalar ile ilgili seçim sistemini değiştirecek bir taslak hazırladıklarını ve meclise sunacaklarını söyledi.
Erdoğan, “Ankara Barosu'nun ve aynı zihniyetteki yapıların Diyanet İşleri Başkanımız ile onun şahsında İslam'a yönelik fütursuz saldırılarına şahit olduk. Sadece bu örnek dahi meslek kuruluşlarının seçim yöntemiyle ilgili düzenlemenin aciliyetini ve ehemmiyetini göstermiştir” diyerek aslında meclisi de uyarmış oldu!
Umarım yargı reformu strateji belgesinde yer alan taahhütlerden henüz kanunlaşmamış olanlar bir an önce kanunlaşır. Türkiye’nin en acil ele alması gereken konulardan birisi bu konudur.
Şimdi top AK Partili ve MHP’li vekillerde olacak. Ellerini taşın altına sokup bu meseleye bir çözüm bulacaklar.
Bu konunun takipçisiyiz…