Mert Aslan
Mert Aslan SAYIN K.K. AKP’NİN ADAMI OLMASIN?

SAYIN K.K. AKP’NİN ADAMI OLMASIN?

 

Bilirsiniz dostlarım, köklü ve profesyonel istihbarat örgütlerinin en klasik taktiklerinden biri, kontrol altında tutmak ya da çökertmek istedikleri kurumların ve örgütlerin liderlik koltuğuna kendi elemanlarını getirmektir.
 
Bazı sözde milliyetçilere ve angut solculara göre, Tayyip Bey ile Sn. Gülen Amerika’nın adamlarıdır. Hoca Efendi’nin Amerikan ajanı olduğundan zaten kuşkuları yoktur. Çünkü beyniyle değil de başka bir yeriyle düşünenlere göre kategorik olarak Amerika’ya gidip bir süre kalan herkes mutlaka onlara çalışıyordur ve o zat da yıllardır orada oturuyor. Eyvallah!
 
Yalnız ortada küçük bir sorun var: Amerika dünyanın jandarması ve efendisi konumunda bulunurken, bu iki şahıs da Türkiye’nin efendileri sayılıyorlar. Çünkü rivayete göre bu iki Amerikan ajanı, tüm anayasal kurumlarıyla birlikte devleti ele geçirmiş durumdadır. Öyle ki, devlet içinde onların bilgisi ve denetimi dışında hiçbir şey olmamakta, dahası, onlarla kavga eden herkesin başı bir şekilde belaya girmektedir. Yasal ve yasa dışı her türlü enstrümana sahip oldukları için, bir partinin genel başkanını değiştirmek onlar için basit bir oyun olsa gerektir.
O halde, biraz da beyin kullanımı konusunda aşırı tembel ve üşengeç olan bazı antik solcuların akıllarıyla bakacak olursak, Sn. K. K.’nın bugün oturduğu koltuğa Amerikan referansı ve desteği ile bizzat onun adamları tarafından oturtulmuş olma ihtimalini küçümseyebilir miyiz? Hayır! (Dikkat edin! Bütün bunları mâlum kaset skandalından sonra patlatılan Erdoğan ve Gülen faktörlerine inandığım için anlatıyor değilim; ancak buna yeni chp yönetimi de hiçbir zaman iltifat etmemiştir).
 
Birinci neden: Özellikle K.K. gibi, “Atatürk ilkeleri” de dâhil olmak üzere, “erdemli ilkeler” ile arası çok iyi olmayan tipler için, söz konusu “chp’nin ömürlük genel başkanlık koltuğu” olunca, gerisi yalnızca teferruattır. Hep muhalefette kalmak pahasına da olsa, böylesine ihtişamlı bir saltanat için, bırakın ödünler vermeyi, göze alamayacakları risk bile yoktur.
 
İkinci neden: Sn. K.K. geldiğinde birileri gaz üstüne gaz veriyordu. “Fırtına gibi geliyor! İşte geldi! Aldı! Götürüyor!” falan filan… Bir yığın palavra! O zaman hızını alamayan birileri, % 40 oy alacağını bile söylüyorlardı. Bunun üzerine, bazı arkadaşlara gülerek şöyle demiştim:
“Moruklar! Sıkmayın canınızı, sallayın patlıcanınızı! Bunun alacağı oy, yüzde 25 civarındadır.”
Seçim geldi, aldığı oy % 26 küsür oldu. Bir dahaki seçimde ne alacağını da söyleyeyim: % 24 civarı…
 
“Etkisiz eleman” bir chp projesi ise, Tayyip Erdoğan ve Sn. Gülen’in tasarladığı “Gelecek Türkiye vizyonu”na tam olarak uygun bir durumdur. Çünkü o tasarımın kararlı, dev yürüyüşünün önünde git gide küçülen bir engeldir. O partiyi çok geçmeden batıracak; ancak başında oturmaya devam edecektir. Kısacası, koltuğa oturduğu günden beri yaptığı ve söylediği hiçbir şey puan olarak kendi partisinin hanesine yazılmıyor, sürekli Tayyip Erdoğan’a çalışıyor. Attığı her adımda kendisini ve partisini biraz daha küçültüp etkisizleştirmek suretiyle sadece ve sadece AK Parti’nin “kıyamete dek iktidar hedefi” ve “Gelecek Türkiye vizyonu”na hizmet ediyor.
Şu halde, bu adam kime hizmet ediyor? Chp’ye hizmet etmediği kesin! O halde, AK Parti’ye hizmet ediyor. Çünkü konumu açısından üçüncü bir seçeneği yok…
Bu pek muhterem K.K. AK Parti’nin sadık bir adamı olmasın?
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mert Aslan Arşivi