Ömer İnal
Ömer İnal ‘’Okyanus Operasyonları’’nda Son Durum…

‘’Okyanus Operasyonları’’nda Son Durum…

Geçtiğimiz günlerde başta sosyal medya olmak üzere bazı yayın organlarında çok dikkat çekici bir haber yer alıyordu… Söz konusu haberde, Konya’da 2008 yılında yapılan ‘’Okyanus Operasyonları’’ nedeniyle yeni bir soruşturmanın yapıldığı ve bu operasyonda görev yapan emniyet görevlilerinin hedefte olduğu belirtiliyordu…

Bilindiği üzere 2008 yılında, yapılan ‘’okyanus operasyonları’’nda, Okyanus Şirketler Grubu Başkanı olan Nusret Argun gözaltına alınıp tutuklanmıştı… Yine aynı dava kapsamında Selçuk Üniversitesi rektörü olan Süleyman Okudan, 2008 yılında gözaltına alınmış ve 6 ay tutuklu kalmıştı… Devam eden davanın yargılama süresinin çok uzaması, birçok çevre tarafından eleştirilmiş; uzun tutukluluk süresinin insan haklarına aykırı olduğu dile getirilmişti…

2010 yıllında referandum ile kabul edilen Anayasa Değişikliği, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru hakkını da beraberinde getirmişti… İşadamı Nusret Argun, uzun tutukluluk süresiyle mağdur edildiği gerekçesiyle 2013 yılında Anayasa Mahkemesine, avukatları aracılığıyla bireysel başvuruda bulundu…

Anayasa Mahkemesi, ‘’Tutukluluğun makul süreyi aşmış olması’’ nedeniyle Anayasanın ihlal edildiğine karar vermiş ve böylelikle ilgili yerel mahkeme geç de olsa tahliye kararını vermişti…

İşadamı Nusret Argun, tahliye olmasının ardından ‘’paralel yapı kumpas kurdu’’ iddiasıyla savcılığa başvurdu ve şikâyetçi oldu… Yani yukarıda bahsi geçen soruşturma, resen değil şikâyet üzerine başlamıştır..

Ergenekon, Balyoz ve Tahşiye gibi davalarda, sahte delil ve hak ihlali tespitlerinden sonra yeniden yargılama kararının çıkmış olması, Balyoz davasında birçok beraat kararının verilmesi, gözleri kamuoyunda büyük ses getiren diğer davalara çevirmiştir…

Ayrıca, Anayasa Mahkemesi tarafından Hak ihlali tescillenmiş olan, tanınmış bir işadamının şikâyeti üzerine başlayan soruşturma, bu dava üzerindeki Ergenekon, Balyoz ve tahşiye davalarındaki gibi şaibe kuşkularını ortadan kaldırması bakımından önemli bir işlev görmesi mümkündür… Bu nedenle bu soruşturmayı itibarsızlaştırmaya yönelik olarak algılanabilecek olan tavır ve söylemlerden uzak durarak, hukuk çerçevesinde adaletin tecelli etmesi beklenmelidir…

Eğer bu davada; Ergenekon, Balyoz ve Tahşiye davalarında olduğu gibi bir sahte delil veya hak ihlali tespit edilirse, bu yanlışlıkların düzeltilmesi gerekir…

Unutulmamalıdır ki, bir topluluğa olan kinimiz, bizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmemelidir..

Selametle…

Günün Hadis-i Şerif’i:

‘’insanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez!’’ 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ömer İnal Arşivi