Okullardaki Gizli Tehlike: Akran Zorbalığı
Akran, çocuk ya da ergenlerde aynı yaş gruplarını ifade eden bir kavramdır. Akranları ile kurulan iletişimin güçlü olması çocukların gelecek yaşamlarındaki başarıları ile de eşgüdümlüdür. Çocuklarımız akranlarıyla kurdukları sosyal ilişkilerde paylaşmayı, iletişimi, sorun çözmeyi, problemlerle baş edebilmeyi öğrenirler ve bu öğretilerini hayatları boyunca kullanırlar. Bu davranışları kazandıkları en uygun ortam da şüphesiz okullarımızdır.
Okullar, çok sayıda çocuğun bir arada olduğu farklı aile yapılarından gelen, farklı kişilik tiplerinde ve farklı yaşantılara sahip çocukların aynı sınıf ortamında günün büyük bir bölümünü birlikte geçirdikleri sosyal ortamdır. Bu ortamların çocukların sosyal ve psikolojik gelişimlerine uygun şekilde olmaları son derece önemlidir. Maalesef son zamanlarda okullarımızdan gelen akran zorbalığı haberleri ve görüntüleri canımızı sıkan ve bir an önce önlem alınması gereken önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ülkemizde akran zorbalığı konusunda yapılan araştırma bulguları değerlendirildiğinde okul çağı çocuklarının önemli bir kısmının fiziksel, sözel, sosyal ya da siber zorbalık gibi alanlarda akran zorbalığına maruz kaldıkları görülmektedir. Son zamanlarda ülkemizin değişik noktalarından televizyon ekranlarına yansıyan fiziksel şiddet içeren akran zorbalığı haberleriyle derin üzüntü yaşadık. Mersin’de 12 yaşındaki bir öğrencinin okul tuvaletinde arkadaşı tarafından cinayete kurban gitmesi, Zonguldak Ereğli’de bir lisede çekildiği iddia edilen görüntüler ve İstanbul Arnavutköy’de 16 yaşlarındaki bir grup kız öğrencinin yaşıtları olan başka bir kız öğrenciye uyguladıkları fiziksel şiddet görüntüleri yüreklerimizi sızlattı. Öyle ki cep telefonu kamerasına yansıyan görüntülerde çocuklardan biri saçından tutup yere düşürdüğü kız arkadaşına acımasızca vururken, görüntüyü çeken erkek öğrencinin "Kafasını yere vur" dediği duyuluyor. Bu sırada çevredeki çocuklardan hiç birinin kavgayı ayırmak için müdahale etmemesi gelinen durumun vahametini ortaya koyması açısından son derece önemli..
UNICEF’in yayınladığı son verilerde dünya genelinde, 13-15 yaş grubundan her 3 öğrenciden 1’inin zorbalıkla karşılaştığı, sanayileşmiş 39 ülkede her 10 öğrenciden 3’ünün akranlarına zorbalık uyguladığı raporlara yansımış durumda. Türkiye’de yapılan çalışmalara göre ise her 5 öğrenciden birinin (yüzde 20) çeşitli akran zorbalığı durumlarına maruz kaldığı raporlara yansımaktadır. Bu şiddet olaylarındaki artışın birçok sebebi sıralanabilir. Bu sebeplerden bir tanesi çocukların ailede aldıkları dini ve ahlaki eğitimlerin yetersizliğidir. Yine uzmanlara göre pandemi sürecinden bozuk bir psikolojiyle çıkan çocukların ve gençlerin aile içi şiddete maruz kalmaları ya da şahit olmaları, onları bu yönde davranış bozukluğuna itmektedir.
Milli Eğitim Bakanlığımızın son dönemlerde canımızı sıkan bu hadiselerle ilgili gerek okullardaki disiplin yönetmeliği değişikli gerekse Rehberlik servislerinin konuyla ilgili aktif çalışması yönünde çalışmalarının olduğunu biliyoruz. Ancak bu önlemlerin yanında daha farklı çalışmalara biz veliler olarak katkı vermeliyiz Peygamber ahlakıyla yetişmiş milli ve manevi değerlerini önceleyen nesiller yetiştirmek zorundayız. Nereden mi başlayalım? Veliler olarak okullarda seçmeli ders olarak okutulan Siyer-i Nebi ve Kuran-ı Kerim derslerinin seçiminden başlayabiliriz… Selam ve dua ile…