Okullardaki bu soyguna son verin!
Türkiye genelinde 2003-2021 yılları arasında 3 milyar 550 milyon ders kitabı öğrencilere ücretsiz olarak dağıtıldı. Bu gelenek bu yıl da devam etti. Öğrenciler, okulun ilk günü sıralarında ders kitaplarıyla karşılandı.
Milli Eğitim Bakanlığı bu yıl bir de ilke imza atarak ücretsiz ders kitaplarının yanı sıra yardımcı kaynak kitaplarını da öğrencilere ücretsiz vermeye başladı.
Türkiye genelinde bu yıl öğrencilere 100 milyon ücretsiz yardımcı kaynak kitap dağıtıldı.
Ancak, öğretmenlere ve okullara bu da yetmedi.
Devletimiz hem ders kitaplarını hem de kaynak kitaplarını ücretsiz bir şekilde vermesine rağmen hala aynı dert devam ediyor. Öğretmenler öğrencilere hala parayla yardımcı ders materyali aldırmaya devam ediyor.
Kırtasiye masraflarıyla beli bükülen ailelerin başı hala kaynak kitaplar ile dertte. Üstelik, neredeyse her ders için istenen kaynak kitapların fiyatları cep yakıyor.
İlk, orta okul ve lise öğrencilerine okul müdürleri ile yayınevleri ortaklığı ve öğretmenlerin dayatması olan kaynak kitap soygunundan şikayetçi olan o kadar fazla insan var ki!
Öğrenci velileri inanılmaz şikayetçiler.
Bizden de Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrı yapmamızı isteyen çok sayıda veli oldu.
Öğrenci velileri adına buradan Milli Eğitim Bakanlığına, il milli eğitim müdürlüklerine çağrı yapmamız elzem oldu!
Sayın Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, bu konuya mutlaka eğilmeniz gerekiyor.
Allah aşkına yardımcı ders kitabı, kaynak kitap zulmüne bir son verilsin artık.
Devletimizin bu kadar fedakarlık yapıp ders kitabı ve kaynak kitap dağıtmasının şu anda hiçbir anlamı kalmamış görünüyor.
Veliler eğer yardımcı ders kitabı alarak yayın evlerine soyulacaksa; ders kitaplarının, kaynak kitapların bedava olmasının ne anlamı var?
Öğretmenler bu yaklaşımlarıyla açıkçası devletin verdiği kitapları içi boş olarak nitelendiriyorlar. Yok eğer öğretmenler haklıysa, verilen materyalleri beğenmiyorlarsa, müfredatı onlar belirlesin kitapları öyle dağıtın.
Velilerin söyledikleri çok vahim!
Mesela dün konuştuğum bir veli diyor ki; “Her sene neredeyse bin TL’yi kaynak kitaplara vermek zorunda kalıyorum. Bu sene de aynı dert devam ediyor. İlk okul 2. Sınıfa giden çocuğum için bu dönem 350 TL’lik kaynak kitap aldım. Okul başlarken öğretmenin verdiği listedekiler hariç bir kaynak kitaba verdiğim para bu… Daha ikinci dönemde de benzer masraflar çıkacak. Artık gına geldi.”
Bu velinin söylediklerine kayıtsız kalamayız elbette.
İlk okul 2. sınıfa giden bir çocuk için hangi kaynak kitap neden zorunlu olabilir ki? Düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum.
Hayat Bilgisi dersinde, ‘karşıdan karşıya geçerken önce sağa, sonra sola, sonra tekrar sağa bak’ eğitimi için nasıl bir kaynak kitaba ihtiyaç duyulur mesela?
Herkes zaten ekonomik olarak sıkıntı çekiyor, üstüne bir de bu kaynak kitap masrafı çıkıyor. Veliler ne yapsınlar, öğretmenin istediğini alsa bir dert, almasa bir dert…
Okullarda "ek kaynak kitap" rezaletinin yanında bir de “kıyafet rezaleti” var. Orada da vahim sıkıntılar ortaya çıkmış durumda.
Beni ve aileleri en fazla rahatsız eden ayrıntı ise hem kaynak kitapta hem de kıyafette okullar ve öğretmenler nokta atışı adres gösteriyorlar.
A okulunun kıyafetini B mağazasından başka bir yerden alamıyorsunuz. Öğretmenin istediği C kaynak kitabını ise D kırtasiyesinden başka bir yerden alma hakkınız yok.
Kıyafeti ya da kitabı internetten daha ucuza alamıyorsunuz mesela. Çünkü kıyafet sadece 1 mağazada satılıyor, istenen kaynak kitap ise belirlenen kırtasiyeden imza karşılığı satın alınıyor. Bu imza listesini ise okullar ve öğretmenler kontrol ediyor.
Ne kadar da kafa kurcalayıcı!
Rekabet yok, serbest piyasa yok. Kıyafete mağaza kaç para isterse, kitaba kırtasiye kaç para isterse o fiyattan almak durumundasınız.
Aklıma ilaç mümessilleri ile doktorların çalışma şekli geldi. İlaç firmaları bazı doktorlara rüşvet verip, gelen hastalara kendi ilaçlarını yazdırırdı ya hani. Burada da aynı durum var.
Eskiden okullara kayıt yapılırken kayıt parası alınırdı, Milli Eğitim Bakanlığı bunu yasakladı ama sanırım okullar farklı bir formül bulmuşlar. Yayınevleri ve kıyafet mağazalarıyla anlaşarak gelirlerini dolaylı yoldan yine sağlıyorlar.
Olan ise asgari ücretiyle 3 bin TL kira verip bir de çocuğum mağdur olmasın diye saçma sapan kaynak kitaplara ve uygulamalara para kaptıran velilere oluyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu konuya acil müdahale etmesi yerinde olacaktır. Veliler bu durumlardan çok dertli, duyurmuş olalım…