Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Okullara katı disiplin şart!

Okullara katı disiplin şart!

Ülkemizde şu anda en çok sıkıntısını çektiğimiz şeylerden birisi ne yazık ki disiplinsizlik! Çalışma hayatından tutun eğitim hayatına kadar her alanda büyük bir disiplinsizlik içinde yaşıyoruz.

Disiplin olmayınca ciddiyet olmuyor, ciddiyet olmayınca istikrar olmuyor. İstikrar olmayınca da mehter takımı gibi iki ileri gidiyoruz bir geri.

Bu anlamda eksikliğimiz aslında hayatın her alanına etki ediyor.

Vergisini düzenli ödeyenle vergisini ödemeyen arasında hiçbir fark olmuyor. Evini ya da iş yerini kuralına göre yapıp ruhsatını alanla kaçak yapı yapanın hiçbir farkı olmuyor. Sınavına çalışıp en yüksek puanı alanla yan gelip yatan sonra da torpille bir yerlere gelenin hiçbir farkı olmuyor. Devletin koyduğu düzeni esas alıp iş yeri kuranla, arka kapıdan dolanıp vergi kaçıranın hiçbir farkı olmuyor. Yasalara uyup hiçbir suç işlemeyenle, bilmem kaç tane suç kaydı olup sokakta terör estirenin hiçbir farkı olmuyor.

Konu böyle uzar gider aslında. Hayatın her alanında bu standart dışılık toplumu esir almış durumda.

Ben bunun temelinin de yine eğitimde olduğunu düşünüyorum. Eğitim sistemimiz o kadar kötü ve laçka ki; disiplinsiz ve ciddiyetsiz bir şekilde hayata başlayan nesillerimiz, ilerleyen yıllarda toplumun başına bela olma potansiyeli taşıyor.

Ve durum her geçen gün daha kötüye gidiyor...

Henüz geç olmadan başta eğitim olmak üzere vergilendirmeden tutun da adi suçlara yönelik yaptırımlara kadar her alanda yeni bir hikaye yazmamız gerekiyor.

Sadece eğitim alanında bile bir şeyleri değiştirebilsek aslında çok şeyleri değiştireceğiz.

Mesela okullarda yönetmeliği ve disiplin kurallarını istisnasız uygulasak o bile bir başarı olacak.

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in okulda cep telefonu yasağı'nın da olduğu bir paket düzenleme hazırlığı içerisinde olduğu söyleniyor. Bakan Tekin'in bu konuda atacağı her adımı desteklememiz lazım.

TikTok ve türelerinde şaklabanlık yapan, öğretmenini maskara eden bir neslin bu ülkeye hiçbir faydasının olmayacağı açık. Bu sebeple öğrencisinin okula girdiği an cep telefonunu okul idaresine teslim etmesi ve son ders zili ile birlikte telefonunu alması isabetli olur.

Öte yandan, sınıfta kalma, saç ve kıyafet düzeni, disiplin kurulu kararları gibi bizim çocukluğumuzdaki uygulamalar geri getirilmeli.

Okulda gözü olmayan, kapasitesi yetmeyen öğrenciler sınıfta kalmalıdır. Aileler kendi evladını kalibresine bakmadan üniversite hayali kurmamalıdır. Anasının babasının avutamadığını öğretmenler ve toplum avutmamalıdır. Okullar asli görevi olan nitelikli insan yetiştirme kurumu olmalıdır.

Ayrıca, kalemde kitapta kapasitesi olmayan bir çocuğun, tornada frezede pekala kapasitesi olabilir Bu çocukları okullarda heba etmek yerine iş kolunda yetiştirmek ülkemiz için daha evladır.

Bilmem farkında mısınız ama artık ne berberlerde ne terzilerde ne tamircilerde ne inşaat işlerinde yaz döneminde bile çocuk ve genç göremiyorsunuz. Böyle gidersek fazla değil 10-15 sene sonra tıraş olacak berber, söküğümüzü diktirecek terzi bulamayacağız.

Öyle ya, sen ağa ben ağa bu ineği kim sağa?

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi