Hasan Mutluoğlu
Hasan Mutluoğlu OKULLAR

OKULLAR

Ülkenin geleceği kendiliğinden gelişemeyeceğini, gelecek ile alakalı an itibari ile ortaya konan düşüncelerin şekillendirilen hazırlıklarla bağlantılı olarak, çalışmaların sonucunda olabileceğini biliriz.

Geleceğin inşasında en önemli unsurun insan olduğunu da bildiğimize göre, insanın gelecek için hazırlanabileceği yer olan OKULLARIN önemli kuruluşlar olduğundan, işlevini yapabilecek donanımlı kurumlar halinde olmasının yanında, müfredatın kendi değerlerimize uygun olması, eğitimcilerin kaliteli olması gerekir.

Okullar, ülkenin geleceğini birinci derecede belirleyen kurumlardır. Okulların konusu, girdisi, ürünü İNSAN olduğundan, önemini çok daha iyi kavramak, çalışmalarda insan unsurunun merkeze alınması durumunun unutulmaması gerekir.

Okullar, toplum tarafından sürekli gözlenir, içinde neler olup bittiği merak edilir. Her görüşün yer aldığı okulların, beklentilere cevap verebilme durumunda olması kaçınılmaz bir gerçek.

Eğitim çalışmalarının yapıldığı okulların fiziki yapıları, donanımları eğitimin verim ve kalitesi açısından ne kadar önemli ise, bu kurumlara canlılık kazandıran, hayat veren insan unsuru –çocuklar, öğretmenler, veliler – çok daha önemlidir.

Ülke geleceğinin şekillendirilmesinde eğitimin önemini vurgulamak, gerekenleri yapmaya gayret etmek, son dönemlerde ortaya çıkan özel bir durum olmadığını, Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri yapılmaya çalışıldığını biliriz.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün eğitim ile alakalı “En mühim ve feyizli vazifelerimiz milli eğitim işleridir. Milli eğitim işlerinde mutlaka muzaffer olmak lazımdır. Bir milletin hakiki kurtuluşu ancak bu suretle olur. Eğitimdir ki bir milleti ya özgür, bağımsız, şanlı ve yüce bir toplum halinde yaşatır, ya da onu köleliğe ve yoksulluğa iter.” ifadeleri, eğitimin misyonuna işaret etmişti.

            Malesef; ülkemizin eğitim çalışmalarında, çağın baş döndürücü gelişmelerine paralel olarak istenilen gelişmeyi sağlayamadık.

            Eğitimi geliştirme yönünde yapılan bütün reformlar, hedeflenen gerçek amaçlara ulaştıramadı. Bu gerçeği Cumhurbaşkanımız Recep Tayip Erdoğan bakınız nasıl ifade ediyor.

            “ZİHİNLERİ GÜÇLENDİREMEDİK.

            Eğitimde gerçekten güzel binalar yaptık. Yüzbinlerce öğretmen atadık. Okulları bilgisayarlarla, akıllı tahtalarla donattık. Öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi tabletbilgisayarlarla güçlendirdik. Taşımalı eğitimden şartlı eğitim desteğine kadar pek çok imkanla pek çok öğrencimizin okulla buluşmasını sağlamaya çalıştık. Fiziki sorunları çözmeyi başardık ama, ZİHİNLERİ AYNI DÜZEYDE GÜÇLENDİREMEDİK.

            Okullarımızdaki eğitimin içeriğinin kalitesinden, daha da önemlisi mantalitesinden memnun değilim. İmam-hatip ortaokul ve liselerimiz konusunda da ihtiyaçlarımız var. Bunları da gidermemiz gerekiyor.

            Tabela asmakla, o tabelanın murat ettiği neticeler elde edilemiyor. “

            Eğitim işini başarabilmemiz için yeni açılımlara ihtiyacımız var. Eğitim ile alakalı nelerin yapılableceği konusunda zaman zaman yazılar yazdık, önerilerimiz oldu. Eğitim işinin başarılı olmasını istiyorsak, ÖĞRETMEN yetiştirme stratejisinin acilen ele alınması gerekir.

            İdealist, insan sevgisi ile dolu, hayatın gerçekleri ile mücadele edebilecek inançlı, karakterli nesil yetiştirebilecek bilgi ve beceri ile donanımlı EĞİTİMCİLERİ yetiştirmeye özen gösterilmesi amacı ile, öğretmen yetiştirme program ve politikalarına yeniden el atmak gerekir.

            Şikayet etme kolaycılığını terk ederek, gerçeklerin alanına yönelip, gerçeklerle yüzleşerek çözüme ulaşmanın önemine uygun çalışmalar yapılmalı.

            Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi, “zihinleri güçlendirmek” gerekiyor. Çağın gerçeklerini iyi okumak, geleceğin inşasında doğru tarafta olmak, “Tek Hakikat’e” hizmet yolunda çalışmak zorundayız.

            Fethi Gemuhluoğlu’nun yazımıza uygun olabileceğini düşündüğüm ifadesini paylaşmak istiyorum. “İnsan yetiştirmek için okul kurmak yetmiyor, mektep olmak gerekiyormuş.”

            Mektep olabilme kabiliyetinde eğitimcilerin çoğalması dua ve dileğimiz olsun.

            ÖNEMLİ NOT: Üzüntülü ve zor günler geçirdiğimiz bu günlerde, umutla dolu olduğumuz gelecekte, yeniden uyanışa vesile olması dua ve dileği ile, Mevlüt Kandilinizi kutlar, terörü lanetler, hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Hasan Mutluoğlu Arşivi