Ne Gonyaspormuş beeee!
Her maç öncesi skor tahmin eden ve genellikle tahminlerinde yanılmayan bedesten esnafı Hasan abinin de dediği gibi “ Ne Gonyaspormuş be”
Neydi, TEM otoyolu İstanbul’un içinden mi geçiyordu? 10 puanlık bir spor sorusu vardı? MAPS’a Google’ye yazdım bulamadım…
Demek ki neymiş, bazı anlık sevinçler kursağında kalabilirmiş… Her şeyden önce rakibe saygı gerektiren bir spordur futbol… Konyaspor’un Beşiktaş’a gösterdiği saygı ile geçmişte gördüğü saygısızlıklar geliyor akla hemen… Tabi buna bir de ne olduğu belirsiz spikerler eklenince şımarıklıklar daha da arttı geçmişte… Adminler taraflı spikerlerden yüz bulup, paylaşabiliyor öyle şımarık sözcükler…
Tabi bir de şu durum söz konusu… Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor; Anadolu kulüplerine gol attığında veya Anadolu kulüplerine karşı galip geldiğinde düşman takımları yenmişçesine gösterilen sevinçler… Kursakta kalabiliyor bazen…
Anadolu kulüplerinin neden kazandığı değil de bu 4 takımın neden kaybettiği konuşuluyor… Yazık… Ülkemizde futbol yorumlarının geldiği son nokta mide bulandırıyor… “Takdir” yok, “helal olsun adamlara” demek yok… Tabi bu yorumları ve yorumcuları izleyen de bir kitle söz konusu…
Onlar da yorumları objektif değil, kendi tarafından dinlemek, izlemek istiyor… Spor basın camiası da nabza göre şerbet veriyor aklı sıra… Ama bu durum da birilerinin arkasını toplamaktan, birilerini büyültmeye çalışmaktan öteye gitmiyor.
Artık tamamen taktik savaşları üzerine ilerleyen bir lig izliyoruz. Rakibi iyi analiz eden teknik adamların ve bu analizi uygulayabilen takımların ligde nerelere geldiğini görüyoruz. İlhan hoca da rakip analizi yaparak oyun planlamasını yüzde 50 olarak belirlese de yine de duramıyor, üstün gelme gayreti yüzde 50 de kendi oyununu rakibe kabul ettirme üzerine kuruyor.
Yıldızların, isimlerin, kariyerlerin tek başına maç kazanamayacağı bir ortama dönüştü Süper Lig… Bu da takım oyunu ve doğru analizden geçiyor… Elbette her takımın oyuncu kalitesi belli… Önemli olan eldeki imkanları en iyi şekilde değerlendirmek…
Değerlendiremeyince Pianic’iniz de olsa Özil’iniz de olsa Feghouli’iniz de olsa size fayda sağlamıyor… Ama isimlerin ön plana çıkmadığı takımlar, tıpkı Konyaspor gibi daha çok başarılı oluyor… Bu da takım uyumu, mücadele, forma dengesi ve mali dengeler daha çok korunduğu için sağlanıyor.
Konyaspor da öyle bir takım… “Fayda – gider” dengesinin kurulduğu bir ortamda da başarılı olmak içten bile değil… Gideri olup da fayda sağlamayan oyuncularla da yolların ayrılıp, devre arasında bu yükten de kurtulmak gerekiyor. Yerine yapılacak transferler aynı bedellerle daha çok fayda sağlayacaktır muhakkak!
Beşiktaş maçını ayrıca değerlendirmeye gerek yok… Bizim için diğer 18 takım neyse Beşiktaş da aynı… Ve biz, bugüne kadar her maça kazanmak için çıktık… Rakip kim olursa olsun…. Bu isteği her rakibe karşı görmek mutluluk verici… Başarı zaten gelecektir, bu düşüncede olunduktan sonra…