MÜSİAD Fuarında Bolca Kazandık, Zenginleştik
Geçtiğimiz Çarşamba ve Perşembe günleri İstanbul’da CNR’da 15. Uluslararası MÜSİAD Fuarına katıldık. İnşaAllah gelecek hafta birkaç farklı yazı ile 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarındaki izlenimlerimizi sizinle paylaşmaya çalışacağım.
Onun için bugün çok fazla fuarla ilgili ayrıntıya girmeyeceğim, sadece ne kadar zenginleştiğimizi, görüştüğümüz insanları ifade ederek anlatacağım.
Şunu da belirteyim, biz zenginliği paramızın artması değil, dostlarımızın artması olarak anlıyoruz. Dostlarımızla birlikte dostlarımızdan edindiğimiz bilginin artması olarak ifade ediyoruz ve inanın bana müthiş zenginlik oldu MÜSİAD Fuarı bu açıdan bizim için.
Neyse önce biraz yolculuktan bahsedeyim. Malumunuz geçtiğimiz Salı günü Konya’da, (maşaAllah) müthiş bir kar yağdı. Her halde son 10 yılda bu kadar kar yağmamıştı bir günde ve elbette biz de İkindi vakitlerinde takım kaptanımız Lokman Koyuncuoğlu’na bir sonraki gün gidilecek olan 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarına yolculuğun zor olacağını anlatmaya başladık.
Malumunuz Konya’da 2 cm kar yağdığı zaman Konya’mız köye dönüşüyor. Elektrikler gidiyor, uçak inmiyor, yollar kapanıyor ya...
Çarşamba günü Lâdik’ten Konya’ya insanlar 15 saatte gelememiş. "Dünya kenti Konya"dan birileri bunu anlıyorsa, yandı gülüm keten helva. Olacak iş değil, dümdüz ovada devletimizin bütün kurumları ile MEDAŞ gibi kurumların tamamı biraz kar yağınca çöküyor. Sanayiler de üretimler duruyor, insanlar seyahat edemez hale geliyor…
Yazık, çok yazık…
Bunu az çok bildiğim için 15. MÜSİAD Uluslararası Fuarına gidemeyeceğimiz kanaati bende oluşmaya başlamıştı.
Tabi MÜSİAD Konya Şubesi bu fuarlar için geleneksel olarak mutlaka Konya’dan medya mensuplarını da götürüyor. Bu yılda bizler de diğer gazeteci arkadaşlarımız gibi davet edilmiştik ve hatta MÜSİAD Konya’dan bizi arkadaşlarımız aramış, sabah 7.45’de Rektörlük Önü denilen bölgeden havaalanına araç kalkacağı, bizim de orada o saatte hazır bulunmamız gerektiğini bile izah etmişlerdi.
Ama Konya’da olduğumuzu, THY’nin o kadar karda Konya’yı sileceğini biz biliyorduk, herkes biliyor da, biliyorum, ağrımıza gittiği için, yine de bu çağda bu kadar da olmaz, uçaklar seyahatlerine devam eder, umudunu taşıyorlardı.
Neyse “yarın İstanbul’a gidecek miyiz? Gidemeyecek miyiz? Kargaşası ile eve gittik”…
Gece takım kaptanımız Lokman Koyuncuoğlu aradı, “sabah uçak iptal” dedi. Ben de doğal olarak herhalde yarın gitmiyoruz diye biraz rahatlayacaktım ki, arkasından “biz trenle gidiyoruz” dedi.
MÜSİAD Konya Şubesi Yönetimi gece telekonferans sistemi ile toplantı yapmış. Ve sonunda Eskişehir İstanbul aktarmalı tren yolculuğunun zor ve meşakkatli olacağından gazeteci arkadaşların bir sonraki gün götürülmesine karar verilmiş. Ama Lokman Abi mutlaka Çarşamba günü “fuara gideceğiz” dedi. Ve sadece biz, kendi imkânlarımızla, Lokman Ağabeyin ısrarı ile yola çıktık.
Bizimle birlikte baktık ki, Konya İstanbul uçuşu iptal olunca birçok kişi trenle aktarmalı olarak gitme kararı almış, bizim zenginleşme sürecimiz bunun için trende başlamış oldu.
Trende, KTO Yönetim Kurulu Üyesi Murat Çankırlı, Petek Plastikin Yönetim Kurulu Üyesi Kazım Öztürk ve Zade'den Mevlüt Büyükhelvacıgil gördüğümüz değerli dostlarımızdan sadece birkaçı.
Ve şükür Trende tehir olmadı ve 12.30 sularında Eskişehir’e vardık.
Burada yarım saat kadar kaldık, Hızlı Tren Vatmanı Bülent Beyle tanıştık. Kazım Ağabey ile Lokman Ağabey daha önceden yaptıkları bir seyahatte Bülent Beyle tanışmışlar, Eskişehir’e geleceğimizi öğrenince sağ olsun Bülent Bey bizi Garda beklemiş, birlikte bir çay içtik ve tekrar yollara revanız.
13.00’da İstanbul treni hareket etti. 15.50’de ise Pendik’deydik.
Ve 6 saat kadar bir yolculuktan sonra İstanbul’a vardık.
Tabi burada İstanbul trafiği çilesi vardı, ancak CNR’a 19.00 gibi varabildik. Sizin anlayacağınız biz fuara vardığımızda fuar kapanmıştı. Biraz güldük halimize.
Ve tabi o gün akşam bir restoranda akşam yemeği yedik. MÜSİAD Konya Şubesi Yönetim Kurulu Üyeleri tam kadro buradaydı.
Aslında anladığımız basın içinde çok güzel bir program hazırlanmış, aktarmalar için araçlar tutulmuş, sistem tam oluşturulmuş ama ne yazık ki kar yağışı yüzünden THY naz yapıp uçuşlar iptal olunca doğal olarak da gazeteciler de gelemedi.
Tabi bizim gibi kendi imkânlarıyla diğer gazeteciler de gitmeyince programın da şekli değişmiş ve KONSİAD üyesi işadamları ile böylece akşam yemeğinde birlikte olduk.
Konu buraya gelmişken ifade edelim, bu uçuş sistemi, THY’nin, devletin Konya’yı köy olarak görmesi, artık çekilir bir çile değil. Yahu el insaf uçuş yok, ikinci gün yani Perşembe için gazeteci arkadaşlarımıza bilet almaya çalışıyorlar, inanabiliyor musunuz? yer yok.
Cuma günü için iki gün önce mücadele başlatıyorlar ve yine "yer yok" yanıtı ile şok oluyorlar.
İstanbul’a bütün mücadelelerine rağmen MÜSİAD Konya bu yıl gazeteci götüremiyor.
Biz gidiyoruz ama biz de kendi imkânlarımızla.
Tekrar konumuza dönelim, akşam yemek yediğimiz restoranın sahibinin Suudi Arabistanlı olduğunu öğrendik. Hak Evrensel Hatay Sofrası isimli bir restoran… Bu restoranı tavsiye ediyorum, mutlaka gitmelisiniz, ifade edeyim.
Şimdi bakın bu 2 günde kimlerle konuşma imkânımız oldu size izah edeyim:
MÜSİADKonya Başkanı Dr Lütfi Şimşek, Aslan Korkmaz,Ziya Özboyacı, İbrahim Özen, Mehmet Ali Korkmaz, Tahir Atilla, Mustafa Öztaş, Türk Malı tramvayı üreten Durmazlar Makinenin Genel Müdürü Ahmet Civan, Murat Özsandıkçı, Mehmet Ali Çiftçi, Ramazan Biberci, Ahmet Arıcı, Aydoğan Deveci, Nazım Özcan,Serhat Yaya, Ramazan ve Mehmet Aktaş, Ömer Ünal,Mehmet Oğul, Mehmet Dikkaya, Yüksel İnneci, Abdullah Ecevit Öksüz, Sıtkı Erben, Ali Küçükçolak, Hıfsı Soydemir,Haluk Soydemir, Mehmet Han Çopur...
Hayır, bu kadarla sınırlı değil, İstanbul’dan edindiğimiz dostlarımız var, dünyanın dört bir yanından edindiğimiz dostlarımız var, Konyalı diğer dostlarımız var…
Ve doğal olarak da aldığımız notlarımız, konuştuğumuz konularımız var. Elbette hepsini yazmaya çalışacağım, kaç yazıda yazabilirim bilmiyorum ama yazacağız inşaAllah…
Yazımızın sonunda bir de iftihar vesilemizden bahsedeyim. MÜSİAD Fuarı Özel sayısı ile Business Konya isimli dergimiz 15. Uluslararası MÜSİAD Fuarındaydı. Bütün stantlara gittik, bütün stantlara Business Konya Dergimizi takdim ettik.
Böylece Konya’mızı bizde yayın olarak da MÜSİAD fuarına taşımış olduk.
Neticede gördüğünüz gibi oldukça zenginlemiş olarak Konya'ya döndük.
Yolculuğun meşakkati yüzünden, medya mensuplarının gidişi iptal olunca, Lokman Ağabeyin ısrarla “gidelim” demesine önce biraz anlam verememiştim ama kendi imkânlarımızla bile olsa MÜSİAD Fuarına gittiğimize ise bugün gerçekten çok memnunun.
Bu kadar büyük çaplı, bu kadar kapsamlı ve İslam Âlemini de buluşturma etkisini görünce MÜSİAD Fuarına gitmeseydim, gerçekten kendimi eksik hissederdim…
Demek ki neymiş, yatırım yapmayı bilmeyen, dünyayı takip etmeyen MEDAŞ ile 2 cm kar yağınca nazlanan THY gibi enteresan, tuhaf, ritimleri Konya ile birlikte atamayan, Konya’nın kapasitesini algılayamayan, Konya’yı ve Konyalıyı salak zanneden kurumlara inat yürüyorsanız kazanıyorsunuz.
Konuya devam edeceğiz.