Mert Aslan
Mert Aslan “MEKANİK İSLAM” SORUNU

“MEKANİK İSLAM” SORUNU

İslam, bireysel yaşamın en ince ve gizli ayrıntılarından uluslararası siyasete kadar hayatının her alanında tümüyle doğal ve insancıl öneriler sunan evrensel bir bildirgedir. İnsanlar eğitim düzeyleri yükseldikçe onu daha doğru kavrar ve yaşamlarına uyarlar. Düşük eğitimli ya da eğitimsiz olanların onu anlayamayacağı ya da doğru anlayamayacağı görüşü istisnasız değil, ancak “genellikle” doğrudur. Çünkü dünya üzerindeki örnekleri, bu olguyu açıklıkla kanıtlar niteliktedir. Japonya, Avrupa, Amerika, Malezya ya da Türkiye’de yaşayan Müslümanların İslam anlayışı ile Afganistan veya Bangladeş gibi ülkelerde bulunanların anlayışlarının dinin özgününe olan mesafelerine bakılırsa, durum daha da açıklığa kavuşur. İslam bir uygarlık dinidir, insanı insanî doğasına döndürme görevi üzeredir, onu olduğundan daha yabanî, katil veya terörist yapması sadece onu yanlış anlamaktan doğan bir yan etkidir. Tıpkı reçeteye yazılan bir ilacı yanlış kullanmak gibi…


Bu tür yanlış algı biçimleri bizde de vardır. İslam’ı yalnızca devlet kurmaya endeksli “siyasal bir akım” olarak görmek, hiç kuşkusuz onun yanlış yorumlarından biridir. İşin aslı şöyledir: İslam, Allah’ın yeryüzüne sunduğu kapsamlı ve aydınlatıcı bir iletidir. Temelde ve doğrudan doğruya “devlet kurmak” amacıyla gönderilmiş olmamakla birlikte, bireysel, ulusal ve uluslararası düzlemde getirdiği önerilerle insanı ve onun yönettiği devleti daha olgun, uygar, eşitlikçi, koruyucu ve insancıl olmaya teşvik eden bir vasıf taşıdığı kesindir. Daha doğrusu, diğer dinlere benzer şekilde, bireyin özel yaşamı, insanî ilişkileri, insan toplum ilişkileri, insanın Allah ve Elçisi ile ilişkilerinde olduğu kadar, onların bıraktığı yerden yoluna devam ederek, kamu yönetiminin ve uluslararası ilişkilerin “nasıl olması” ve “nasıl olmaması” gerektiği konularına varıncaya dek hayatın her alanına tam anlamıyla müdahildir.
Dediğimiz gibi, İslam’ın temel amacı, “devlet yıkmak” ve “devlet kurmak” değildir. Bireyi ve toplumu sevgi atmosferinde daha iyi olana yönlendirerek hayatı güzelleştirip mutlulukla doldurmak ve aynı doğrultuda onu “Cennet”te Allah ile birlikte sonsuzluğa eriştirmektir. Burada asıl olan ise, aşktır, sevgidir, iyiliktir.


Kısacası, İslam’ın siyasal ağırlıklı yorumu, eksiktir, ideolojiktir, duygusuzdur, mekaniktir. Özünde Allah Resulü’nün yüksek bilinci ve ahlakından kaynaklanan ilahî aşk, merhamet, insan sevgisi, iyilik tutkusu gibi duyguların yer almadığı hiçbir hareket, insanı ve kitleleri bir “Güneş Devleti”ne götürmez, onları devletleşme aşamasına kadar götürse bile sonrasında makamlar ve çıkarlar uğrunda birbirine boğazlayan, sonra da birbirlerinin ölülerini tekmeleyen bir ayı sürüsüne dönüştürür.
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Mert Aslan Arşivi