Senan Kazımoğlu

İslam alemi olarak dayanışmaya en çok ihtiyacımız olan şu günlerde bir Kurban Bayramı'nı daha geride bıraktık. Allah, kurban ile ilgili Hac Suresi 27. ayette "Onların (kurbanların) etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Fakat O'na sizin takvanız ulaşır." diye buyuruyor. Hz. Aişe'den (r.a) rivayet edilen bir hadiste ise Rasulullah (s.a.s) ailesi bir koyun kesmişlerdi. Rasulullah (s.a.s) bir ara "Ondan geriye ne kaldı?" diye sorunca, Hz. Aişe: "Sadece bir kürek kemiği kaldı" cevabını verdi. Bunun üzerine Rasulullah (s.a.s): "Desene bir kürek kemiği hariç, hepsi duruyor!" buyurdu. (Tirmizî, Sıfatu’l-kıyâme 35).

Bir yıldır gönüllü olarak Konya'da faaliyet gösteren yatılı erkek Kur'an kursunda çalışmaktayım. Yine bu sebepten kurs adına bayramın birinci ve ikinci günü deri ve et toplamaya yardım ettim. Tam iş bitirip çıkacakken büyük poşetler içerisinde etler geldi. Biz de etleri güç bela dolaba taşıdık. Poşetleri açtığımızda bizim et bildiğimizin aslında etleri tamamen sıyrılmış kemik yığını olduğunu gördük. Kemiklerin üzerinde bir gram et yoktu. Yani hayır adına verilen etler tamamen sıyrılmış kemiklerdi. İnsan böyle bir şeyi neden yapar ki?

Bir müddet önce buna benzer bir olayı da giysilerde yaşadık. Mağazaların birisi yine poşetler içerisinde elbiseleri "hafızlar için" göndermişlerdi. Elbiselere baktığımız zaman çoğu üzerinde küfür veya avami tabir ile söylersek "el hareketleri" olan yazı ve resimlerden ibaretti. Yani anlayacağınız, satılmayan hatta insan içine dahi çıkarılmayacak derecede küfür ve kötü simgeler olan elbiseleri "hafızlar için" kursa vermişlerdi. Bunu hangi mantıkla yapıyorlar hala anlamış değilim. Bu yaşananlar aklıma Hz. Adem'in (a.s) iki oğlu Habil ve Kabil kıssasını getirdi. Rivayet o ki, Hz. Adem'in (a.s) oğlanlarından Habil çobanlıkla uğraşırken, Kabil ise çiftçilik yapıyordu. Aralarında çıkan bir tartışmadan ötürü her ikisi de Allah'a kurban adadılar. Habil Allah'a adamak için hayvanların en temiz ve en iyisini seçerken, Kabil ise tarladaki en kötü ürünü kurban olarak ayırmıştı. Netice olarak Allah Habil'in kurbanını kabul etti. Bundan dolayı kıskançlıktan deliye dönen Kabil, kardeşi Habil'i şehit etti. Olay ile ilgili Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyuruyor: "Onlara Adem’in iki oğlunun başından geçen ibret verici şu gerçeği anlat: Onlar Allah’a birer kurban takdim etmişlerdi de birinden kabul edilmiş, diğerinden ise kabul edilmemişti. Kurbanı kabul edilmeyen kıskanıp: "Seni mutlaka öldüreceğim" deyince, öteki şu cevabı vermişti: "Allah ancak takvâ sahiplerinin ibadetini kabul buyurur." (Maide Suresi, 27).

Kurban ve hayır yaparken Habil veya Kabil'in tarafında olmayı kendiniz seçeceksiniz. Söylemesi benden, seçim sizden...