Konya’nın şehir efsaneleri
Türkiye, Ortadoğu ve Balkanların en çok efsane üretilen yerlerinden biri Konya…
Hem de Selçuklulardan bu yana…
Yok pardon Çatalhüyük’ten bu yana…
Çatalhüyük sadece ilk birlikte yaşamın, ilk tarımın, ilk hayvancılığın, ilk şehirciliğin başladığı yer değil bunlarla birlikte tabi ki insanların birlikte yaşamaya başlamaları sebebiyle ilk dedikodu, ilk entrika, ilk siyaset, ilk geyik, ilk sosyal medya, ilk masallar ve efsanelerin de başladığı yer olduğu kesin…
Yoksa bu kadar çok entrika, dedikodu ve çekişmeyi Orta Asya’dan getirmiş olamayız…
…
Her neyse konu bu değil;
Yazmak istediğim Konya’da sokakta herkesin konuştuğu, bazen kimsenin tam olarak yanıtını bilmediği hatta bazen de herkesin bilip kimsenin dillendiremediği konular…
Gelelim örneklere;
Nereden başlasam bilemedim…
Mesela 14 Ekim’de Cumhurbaşkanı Erdoğan gelecek Konya’ya! Hep merak etmişimdir esasen Erdoğan’ın Konya’ya her geldiğinde ziyaret ettiği o kişi ya da kişileri… Hani Erdoğan’ın Konya’da birkaç kişinin dışında kimsenin haberi olmadan biri ya da birilerini ziyaret ettiği söylenir ya hep. İşte o kişi ya da kişiler kim ki? Cevap verebilecek biri vardır muhakkak bu şehirde bu soruya biri?
Erdoğan demişken sormadan geçemeyeceğim. 15 Temmuz gecesi uçağını korumak için Konya’dan giden evliyalar kimlerdi? Ki Bu kadar sansasyona sebep oldu… Tanıdık mı?
Algida ilk geldiğinde Konya’ya işçilerine çok maaş veriyor diye Konyalı işadamlarının Algida’ya ‘Yapma kardeşim böyle şeyler, asgari ücretin fazlası Konyalıyı bozar’ ziyareti yaptıkları iddia edilen ziyarete dair… Tabi firmanın da bu yanlıştan! hemen döndüğü anlatılır… Aslında yanıtını bulmak basit de bulmak istemiyor. Kısaca bazılarının hala “masum” kalabildiğine inanmak istiyor…
Necmeddin Erbakan’ın Konya’da seçim çalışmalarında kullandığı üstü açık o kamyoneti kaç kişinin itelediğini merak ediyorum bende mesela… O kadar çok kişiden duyduk ki “Bozulan kamyonetin hikayesini ve iteleyerek çalıştırdıklarını” tüm Konya o gün oradaydı sanki…
Tavusbaba gerçekten kadın mı? Yada doğru ifadeyle orada yatan kişi gerçekte kim? Bu sorunun yanıtını verilse de bir gün yine de yatan kişinin sanılan kişi olmadığına kaç kişiyi ikna olur?
Öte yandan Mevlana Türbesi ile Alaeddin arasında ki tünellerin olduğu konusunda tüm şehir hemfikir… Hatta tünele müdahale edenlerin canından olabileceği konusunda da… Ama Tünelleri hangi evliyaların kullandığı konusunda kafamız karışık biraz…
Mevlana’nın kendi mezarına girmeye teşebbüs edenleri ‘Lanetlemeyecek’ kadar sevgi dolu bir felsefeye sahip olduğunu biliyoruz ama girmeye çalışanların başına bin bir türlü bela geldiğine inanmak daha çok hoşumuza gidiyor… Böylesi daha gizemli çünkü…
Atatürk gerçekten küs olduğu için mi heykelinin sırtı dönük Konya’ya… Ve cezalı mıydı gerçekten Konya? Yıllardır konuşulan bu meselenin aslını öğrenmek bu kadar zor mu? Ama dinlenecek efsaneler gerek…
Bir zamanlar, Konya’da nüfusun 4’te birini oluşturan Ermeni ve Rumların hepsi gitmediler mi gerçekten? Yoksa şehrin büyük kısmının inandığı gibi aramızda dolaşıyorlar da bizim mi haberimiz yok? Gizleseler n’olcakki?
Konya’nın geçmişte üstü, şimdi de altının deniz olduğu gerçeğini bir coğrafyacı bile açıklayabilir di bugüne kadar ama? Merak güzel şeydir…
Bir de mesela Konya’ya bir büyük kütüphane ve Lojistik Merkezi yapılacak diye birer efsane dolaşıyordu yakın zamanlara kadar ortalıklarda, onlarda efsane olmaktan bile çıkıp hayal mi oldu? Konya efsaneleri olarak hafızalardaki yerlerini mi aldı onlarda?
Son olarak; FETÖ 15 Temmuz darbe gecesi Konya’ya getirilmiş olabilir mi? efsanesini sormak gerek…
Benim bir çırpıda,bu yorgunlukla, bu geç saatte aklıma gelenler bu kadar…
Başka bir şey hatırlayan?