Konya'da İzmirli, İzmir'de Konyalı olmak
İzmir’de büyüdüm, Konya’da okudum. İzmir’de Konyalı, Konya’da İzmirli oldum, yani öyle dediler.
İki şehrin de kalbimde karşılığı çok güzel..
*
Şehirler şahsına münhasır insanlar gibi.. Hepsin de milyonlarca insanlar yaşıyor buna rağmen hepsi ortak bir kişilik duruş gösteriyor.
Mesela Konya’da manevi hayata yönelik göstergeler karşınıza ne kadar çok çıkıyorsa İzmir’de de dünyevi göstergeler o kadar çok çıkıyor. Bunlar işte şehrin karakteristik özelliklerini gösteriyor.
Tabi o şehrin özelliklerini ortaya koyan insanları da farklı birbirinden. Ben iki şehrin insanını da farklı özelliklerinden dolayı seviyorum.
İzmir insanı sıcakkanlıdır. Günaydın der, gülümser, çarptıysa özür diler, yardıma ihtiyacın varsa koşar. Konya insanı buram buram Anadolu’dur. Sohbet ederken mesafe hissetmezsin. Bir teyzeyle sohbet ederken ‘Guzum’ der bir kere sana. Bundan ala samimiyet mi var? Yedirir içirir, kendi yemez sana yedirir.
*
Bir de tabii ki her şehrin bir siyasi duruşu var.
Birisine Ak Parti’nin, birisine de CHP’nin kalesi derler.
Ben bu yazı da olabildiğince objektif yaklaşarak iki şehrin insanlarına da seslenmek istiyorum.
*
Gezdiğim, gördüğüm kadarıyla hiçbir şehir İzmir’in güzelliği ile yarışamaz. Belki de İzmir’de büyüdüğüm için bu konuda yeterince objektif olamıyorumdur. Bilemiyorum. Ama çok güzelsin be İzmir!
Güzel güzel olmasına da kıymeti bilinse.
Hani derler ya çirkin kadın yoktur, bakımsız kadın vardır. Heh tam da İzmir’i anlatıyor.
Onca bakımsızlığa, ilgisizliğe rağmen doğal güzelliği ile direniyor İzmir.
Aklım erdi ereli İzmir’de seçim dönemlerinde yol çalışması dışında bir hizmet yapıldığını görmedim. Yol çalışması dediğime bakmayın. İzmir’de Altınyol vardır. Burası İzmirlilerin en yoğun kullandığı yoldur. Seçimden seçime burası kazılır ki herkes belediye çalışıyor zannetsin. Bir çeşit illüzyon. Yersen.
Çekirdeğe çiğdem, simite gevrek, sigortaya asfalya, çamaşır suyuna klorak birde yollarda çile çekmeye ulaşım kolaylığı deriz biz.
Evet aynen böyle diyoruz!
Önceden tek taşıtla 40 dakika da gidilen yere metrodan sonra 3 aktarma ile 1 saatte gidilmesine İzmir’de ulaşım kolaylığı deniliyor.
İzmir’e ‘koca bir köy’ diyenler oluyor. Kesinlikle itiraz ediyor ve bu yakıştırmayı şiddetle red ediyorum. Yazın 40 derece de her gün sularımız kesiliyor. Köyde olsak derede yıkanırdık. Koktuk be!
Ama ısrarla CHP’ye oy veriliyor. Ee haliyle CHP’de hizmet getirsek de getirmesek de bu halk bize oy vermeye devam edecek diyerek yan gelip yatıyor. Resmen İzmirlilere koyun muamelesi yapıyor!
*
Konya’ya gelince. Kötüyü görüp hatta bizzat yaşadığım için mi yoksa gerçekten belediyecilikte iyi oldukları için mi bilmiyorum. Fakat yiğidi öldür hakkını teslim et. Konya belediyecilik anlamında tek kelime ile harika. Çarpık kentleşme göremezsiniz. İlk üç şehirden birisi olan İzmir’de doğalgaz sadece 3- 5 semtte varken Konya’da doğalgazı olmayan semt yok denecek kadar az sanırım. Ulaşım keza, coğrafi yapısının da etkisi ile hem daha kolay hem daha ucuz! KOMEK, sadece Konya değil Türkiye için büyük şans ve önemli bir örnek. Şuan aklıma gelmeyen daha neler neler..
Velhasıl-ı kelam.
İzmirli olarak İzmirlilere diyorum ki sizi koyun yerine koyup güzelim şehri koca bir köye çeviren, hizmetin ucundan bile koklatmayanlara bir ders verin! Siz partiyi değil, parti sizi ayakta tutsun!
Konyalı olarak Konyalılara diyorum ki eleştirin. Eleştiri diri tutar. Ama hakkını da teslim edin.
