Ahmet Saim Yıldız
Ahmet Saim Yıldız Konya Kurum’u klişelere kurban etmez

Konya Kurum’u klişelere kurban etmez

Ne yapsa ne etse üstüne gitmişler,

Mavi gökyüzünü ona dar etmişler…

Bu güzel şarkıyı son zamanlarda ne zaman dinlesem Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum aklıma geliyor.   

“Konyalıymış, adı Murat Kurum.

Suçu sahip çıkmakmış anladığım kadar” diye devam ediyorum şarkıya istemsiz olarak.

Konya’da ki muhalif siyasetin en çok başvurduğu siyasi klişelerden biridir “Konya sahipsiz” lafı. Oysa özellikle son üç sene için en son başvurmaları gereken slogan bu aslında.

Çünkü başta Çevre ve Şehircilik Bakanlığı olmak üzere neredeyse tüm bakanlıkların ve başkanlıkların Konya’da büyük yatırımları gözlerimizin önünde hızla yükseliyor. Konya tarihi boyunca hatta içinden başbakan çıktığı zamanlardan da daha fazla sahipli. Ve o zamanlardan da fazla merkezi yatırımı bir arada görüyor. Hem de pandeminin zor şartlarında.    

Ama buna rağmen bu başarıların kıskançlığını yaşayanlar, sığınmaktan vazgeçmediler bir türlü bu slogandan.    

Çünkü kolay ve her zaman müşterisi olan bir klişe bu. ‘Konya sahipsiz!’  

Millet Bahçesinden Şükran Mahallesi Kentsel Dönüşüm Projesine, yükselen TOKİ Projelerinden çevre yatırımlarına kadar ‘yürütülen hiçbir projeyi görmeyenler, Bakan Murat Kurum’un neredeyse vaktinin çoğunu Ankara’dan çok Konya’da geçirmesini de mi görmezler’ diye sorup cevabı kendim vereceğim;  evet görmezler. Çünkü ellerinde başka done yok!  

Konya için yapabileceği her şeyi yapıp kendi görev tanımı dışında kalanlar için de elinden geleni yapan Murat Kurum’a yapılanlar ya da söylenenler tam anlamıyla ‘insafsızlık’

Onun tüm yaptıkları ve verdiği değeri gören Konya belki de hiçbir zaman olmadığı kadar bir isme gerçek anlamda sahip çıkıyor. Bu da duyulan kıskançlığın başka bir nedeni aslında. 

 Gönlümüzü rahatlatan en önemli şey; vatandaşın her şeyi görüyor olması.

Elbet zamanı geldiğinde gördüğünü sandıkta gösterecektir.

Ama muhalefetin o gün de görmeyecek.

Görseler muhalefette olmazlardı zaten…     

****

Gazeteciler Cemiyeti yeni yönetiminin verdiği fotoğraf şu sözü bir kez daha hatırlattı;

‘Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir komutanı, bir komutan bir orduyu mahvedebilir!’  

Belki de sadece bir çivi yüzünden yıllar boyunca ayrı-gayrı yaşayan gazeteciler bugün yeniden aynı çatı altında. Sadece yönetimin değil tüm gazetecilerin yüzü gülüyor bu sebeple.

İnşallah bu sevinç gazeteciler için çok daha güzel günlerin habercisi olur.

Çünkü gazeteci gülerse şehir güler, ülke güler.

‘Hayırlı olsun.’

Hem yeni yönetim hem de bu yeni fotoğraf…  

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ahmet Saim Yıldız Arşivi