Konya fazla yüklerinden kurtulmalı!
Daha doğru bir ifadeyle kurtulmalı mı? Bir başka ifadeyle ise yükler de Konya’dan kurtulmalı mı?
Yeni Büyükşehir yasasıyla birlikte Konya Büyükşehir Belediyesinin sınırları bir anda 40 bin km²’ye çıktı. Hizmet alanı bu kadar geniş başka bir şehir yok ülkede…
İyisiyle, kötüsüyle, hatasıyla sevabıyla iki yıldır hizmet yürütülüyor. Konya bu noktada en başarılı illerden biri oldu bunu kabul etmek gerek…
Birçok ilçe tarihleri boyunca almadığı kadar hizmet aldı bu dönemde… Önceki sistemde devam etse hiçbir zaman alamayacağı kadar hatta. Ancak bu Konya için bu sistemin çok rantabl olduğu anlamı taşımıyor.
Hizmet götürmek zorunda kaldığınız ilçeler başka illere bizden daha yakın mesela… Ani müdahale etmeniz gerektiğinde mesafe bir dezavantaja dönüşür… Ve buda zamanla hem sistemin cazibesini yitirmesine hem de yine zamanla kan kaybetmenize neden olur…
Diğer taraftan hiç hizmet almamış ilçeler, az hizmet almış ilçelerin önüne geçiyor. Yani bir Ereğlilinin hakkını bir Hüyüklü, bir Çeltikli yiyor olabilir… Tabi adalet eşit dağıtmak değildir belki ama, Akşehir, Ereğli gibi ilçeler sürekli büyürken, büyüme ihtimali olmayan ilçelere yatırım yapmak büyük ilçelerin önünü kesecektir zamanla…
‘Her ilçeye bir konak, Her ilçeye bir spor merkezi, Her ilçeye bir gençlik merkezi, her ilçeye prestij cadde, her ilçeye bir iş makinası’ sloganları da bu adaletsizliğin en açık örneği bir bakıma…
İki bin nüfuslu bir ilçeyle, 120 bin nüfuslu bir ilçeye aynı sloganla hizmet götürmek ne denli adilane...
Bir tarafta, Emirgazi, Halkapınar, diğer tarafta Derebucak, Hüyük bir başka tarafta Çeltik, Ahırlı gibi ülkede başka örneği olmayacak kadar uzak bölgelere hizmet götüreceğim diye uğraşmak herkese eziyet sonuçta… Hizmeti götürecek olan içinde, alan içinde... Bozkır, Hadim, Taşkent’i saymıyoruz bile…
Sistemden mi vazgeçmeli? Belki hayır ama en azından…Bu sistem devam edecekse yeni bir coğrafi plan çizilmeli. Tüm mesafeler yeniden hesaplanarak konumlandırma yapılmalı. Yeni iller gündeme gelmeli… Yeni stratejik planlamalar yapılmalı… Uzak yerleşim yerleri yeni illere, yada daha yakın yerlere bağlanmalı… En büyük olacağız diye ileride hızımızı kesecek sistemleri bir an önce revize etmemizde yarar var…
Bu ayrılacak yerler içinde, Konya içinde yeni avantajlar demek…
Çünkü şu bir bilimsel gerçek ki en iyisi yerinden hizmet…
…
Medova’da çok olmuş ama!
Eskiden, eskiden derken çok da değil öyle; 8-10 yıl öncesi…
Hastaneler bir haberci için hazine değerindeydi. Skandallar, eksiklikler, yokluklar, rezillikler ve daha neler neler…
Her gittiğinizde fotoğraf makinanız, kameranız dolu dolu dönerdiniz…
Şimdi de öyle…
Herhangi bir hastaneye yolunuz düşerse yine dolu dolu dönüyorsunuz…
Ancak bu sefer; Başarılarla, yeniliklerle, yatırımın büyüklüğüyle, kazanımla…
Tıpkı bizim Medova ziyaretimizde karşılaştığımız ve döndüğümüz gibi…
Dışarıdan bakınca son dönem makyajlı, giydirmeli binalarına benzemeyen mimarisi yanıltıyor önce ama adımınızı içeri atınca anlıyorsunuz karşınızda büyülü bir sandukanın olduğunu…
Sadece Konya’nın en yeni hastanesi olmasıyla açıklanamayacak bir ihtişam, teknoloji, ilgi, bilgi ve tecrübe karşılıyor sizi, içeri adımınızı atar atmaz…
Bu dev yatırım, sadece parasal büyüklükle değil tecrübeyle donatılarak kurulmuş bir sistemle taçlandırılmış olduğunu servisleri gezerken anlıyorsunuz…
Bu ihtişam, sadece en son teknolojik imkanlar kullanılarak inşa edilmesinden dolayı değil, en ince ayrıntısına kadar düşünülmüş bir hizmet anlayışı sebebiyle ortaya çıkmış…
Konya’daki belki hiçbir Otel’de bulunmayan konforla donatılmış odaları (ki bu bir benzetme asla değil), en son ileri teknolojinin kullanıldığı alt yapısı ve en yeni teçhizatıyla ‘Hastanecilikte’ çıtayı çok yükseğe koymuş Medova…
Özel Medova Hastanesi, bunlardan daha fazlasını söylemek isteyen herkese her türlü argümanı sunuyor aslında…
Tüm bunların yanında Dr. Seyit Karaca ve Dr. Eyüp Çetin gibi değerlerinde hem ismi hem tecrübeleriyle hastaneye çok şey kattıkları aşikar…
Teşekkürler hem bu ziyarette ağırladıkları, hem de Konya’ya böyle bir yatırımı kazandırarak değer kattıkları için…
Sadece bu bile Türkiye’nin son 10 yılda kat ettiği mesafenin en güzel göstergesi…
…
Biz zaten gelişecektik, bu da bu iktidarın şansına denk geldi demek,
Hz. Adem gelmeseydi de biz zaten evrilecektik, demekten farksız. O kadar manasız ve boş!