Seyfullah Koyuncu
Seyfullah Koyuncu Kaybettiği savaş yok!

Kaybettiği savaş yok!

Ekonomideki gelişmeler sonrasında rekor üstüne rekor kıran dolar/TL, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Kabine toplantısı sonrasında duyurduğu TL mevduata kur farkı sistemiyle birlikte 18,43 seviyelerinden 12 liraya kadar çakıldı.
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok kararlı ve etkili bir konuşma yaptı. Erdoğan’ı dinlerken, yeni bir balkon konuşması yaptığı algısına kapıldım. Çünkü kendinden çok emin ve zafer kazanmış bir komutan edasıyla milletine sesleniyordu.
 
Gerçekten de onun kaybettiği bir savaş yok!
 
Bu özgüven ve dirayetin neticesinde Erdoğan bu savaştan da galip çıktı!
 
Bu saatten sonra kimse kolay kolay dolara para yatırmaya cesaret edemez. Çünkü dövize olan güven geçtiğimiz gece itibarıyla çok sert bir şekilde sarsıldı. Bedavadan zengin olma hayalleri kuranlar birden donsuz kalıverdi.
 
Her zaman söylenen o beylik laf kendini yine ispat etti. Devlet her zaman 18 yaşındadır!
 
Devletle oyun oynanmayacağını herkes anlamıştır artık.
 
‘Evi arabayı sat dolara bas’ diyenler bağırlarına taş basarlar artık.
 
Açık söyleyeyim, gram üzülmedim o gecenin kaybedenlerine. Hatta içimin yağları eridi.
 
Bugüne kadar hayatımda hiç Dolar ve Euro sahibi olmadım. Hatta fiziki olarak dövize dokunmadım bile. Bankadaki üç kuruşumu TL’den başka hiç bir araca yatırmadım. Dolar ve Euro’nun paraşütsüz düşüşünü o yüzden büyük bir heyecanla ve sevinçle izledim.
 
Ne yalan söyleyeyim, eğer uykum gelmeseydi, ‘zabaha kadar buradayız’ diye bağıra bağıra dövizdeki gelişmeleri sonuna kadar takip etmeyi çok istedim. Gücüm yettiğince de takip ettim.
 
Kimileri karalar bağladı, kimileri intiharın eşiğine geldi, kimileri de dolar almak için çektiği kredinin taksitleriyle baş başa kaldı.
 
Canlı yayınlarda seçim sandık sonuçları açıklarcasına döviz-altın endeksi açıklayanlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın müdahalesini küçük görüp saçma sapan bahanelerle hamleyi kötüleyenler, madem bu müdahale yapılacaktı neden bu kadar beklendi diyenler, hepsini büyük bir zevkle izledim.
 
Borsayı takip edenler bilir, devletimiz adeta bir keriz silkelemesi yaptı.
 
Türk Lirası’na güvenmeyenler, devletin uyarılarını ciddiye almamanın bedelini ödedi.
 
Benim gibi düşünenler de adeta bir yarış atı edasıyla doların baş aşağı düşüşünü işte bu yüzden büyük bir keyifle izledi. Mesela doların bulunduğu konumdan ziyade, ülkesi yerine dövize güvenenlerin yaşadığı hüsranı görmekti aslında…
 
En zevkli tarafı da burasıydı.
 
 
CHP’ye yakın bir TV kanalının moderatörü olan Şirinliği dinleyince büyük bir kahkaha attım. Adeta sesi içine kaçmıştı. Büyük bir hayal kırıklığı yaşıyordu.
 
Doların rekor yükselişini saatlerce sosyal medya hesabında canlı yayınlayıp kara haber tellallığı yapanların, ‘Cumhurbaşkanı Erdoğan yine şapkadan tavşan çıkardı Kenan’ demesini de kıs kıs gülerek izledim o yüzden.
 
Millet kefen parasını dolara yatırdı, şu an mağdur oluyor, devlet zararı karşılasın diyen eski bir Ekonomi Bakanı’na ise neremle güleceğimi şaşırdım.
 
Kefen parasını dolara yatıranlara çok üzülmüş bakanımız. Gram umurumdaysa ne olayım, onların yatacak yeri yok zaten.
 
Sadece bununla kalsa iyi!
 
Bu ülkede Merkez Bankası Başkanlığı yapmış eski bir bürokrat olan İYİ Partili bir şahıs da vatana ihanet derecesinde bir girişimle, saf vatandaşı dolar almaya yönlendirmek için, ‘bu bir alım fırsatı’ diyerek martaval üfledi. Bu öyle masum bir şey değildi, Sermaye Piyasası Kurulu bu şahıs hakkında mutlaka suç duyurusunda bulunmalı!
 
Vah ona kanıp da para kaybeden cahillere…
 
Bu adamlar bu ülkede bakan olduysa bizden her şey olur arkadaşlar. Asla ümitsiz olmayın!

Önceki ve Sonraki Yazılar
Seyfullah Koyuncu Arşivi