Kayacan’dan, Müftülüğe, Rektör Şahin’den TSK’ya Paralel günlüğü…
FELAKETİN EŞİĞİNDEN DÖNDÜK…
Çok kozmopolit bir şehir görünümü vermese de her şeyin en uçta yaşandığı şehirlerin başında geliyor Konya! Darbe girişiminde de çok şeyler yaşandı şehirde, sonrasında da… Herkesin zafer kazandık turları attığı zamanlarda İkinci darbeyi başlatma çalışmaları, komandoların operasyona hazırlanması, Hava üssündeki hareketlilik vs…
İstanbul ve Ankara gibi çatışmalı bir gece geçirmesek te bir büyük felaketin eşiğinden dönmüşüz…
…
KAYACAN’I TEBRİK EDİYORUM…
En garip şehirlerden derken bahsetmeden geçmemek gerek… 81 İlin Baro Başkanları arasında değil sadece Türkiye Büyük Millet Meclisinde tepki yiyen tek Başkan Konya’nınkiydi… Biraz daha geç kalınsaydı şayet, Milletin Meclisinde dayak yiyen ilk Baro Başkanı olarak ta tarihe geçecekti…
Konya garip bir şehir işte vesselam…
Fevzi Kayacan’ı tebrik etmeden geçmek te olmaz şimdi. Çünkü Kayacan istifasıyla tarihi bir falso verdi ve sonuçta da tarihi bir gol attı… Konya’nın muhafazakar ve Ak Partili avukatları da tarihi bir şekilde kontrpiyede kaldı…
Gerçi istifa etmese bir kesim hala görevden alsak tamı saklasak, yoksa saklasak tamı görevden alsak diye düşünüp dururdu birkaç ay daha? Yani görev süresi dolana kadar… Böylece ne şiş yanacaktı ne kebap…
…
ŞAHİN, EN MÜCADELECİ BÜROKRAT…
15 Temmuz sonrası yaşanan görevden almalarda bir kesim için çok sürpriz oldu… Konya’da bu konuda iyi bir sınav verenlerin başında Selçuk Üniversitesi geliyor… Rektör Mustafa Şahin bu konuda oldukça hazırlıklıydı zaten… Bu hazırlık sayesinde bu noktada belki yıllarca sürecek bir mücadele bir iki gün içinde sonuçlanmış oldu. Konya bürokrasisinde Paralelle mücadelede ne yaptığını ve ne yapacağını bilen ender bürokratlardan biri olduğunu da kanıtlamış oldu, yaptığı başarılı hamlelerle… Özellikle tüm Türkiye Dekanları görevden almakla yetinirken, o Yüksek Okul Müdürlerini de işin içine katarak hem bir ilki başarmış oldu, hem de hamle gücünü güçlendirdi… Selçuk Üniversitesi, Akademisyenler konusu şu an için çözümsüz görünse de onun sayesinde Paralel Mücadelede en çok ümit veren kurum görünümüne kavuştu…
…
MÜFTÜLÜKTE PARALEL MÜCADELE İÇİN DUA SİLAHI!
15 Temmuz sonrasında anlayamadığım tek kurum Konya müftülüğü… Gerçi onları 15 Temmuz öncesinde de anlayamıyorduk ama neyse… Bir konuşabilsek anlayacağız belki ama… Bu konuyu uzun uzadıya yazacağım bir gün… O güne kadar kısaca bahsetmek istediğimiz şu. Paralel yapının kendisiyle çok uğraştığı ve bu yüzden paralel yapıyla en çok onlar uğraşır herhalde dediğimiz Diyanet’ten Alo Fetva hattı gibi Alo Paralel hattı diye bir hat açmasını bekliyoruz artık… Çünkü o kadar çok namaz kılıyorlar ki! (Ne demek istediğimizi onlar anladı) mücadele uğruna neler yaptıkları öğrenemiyoruz bir türlü…
Yada bir zaman Yeni Haber Gazetesinde yayınlanan Diyanette Paralel Sızıntı başlığı altında “Konya Müftülüğün altındaki Diyanet Yayınevinde Paralel Yapı Lideri Gülen kitaplarının ne işi var” Haberi yüzünden hala kinliler bize…
Küskünlük herkese yakışsa da Müslümana hiç yakışmıyor… Hele ki böyle bir zamanda…
Son olarak; Kendilerine küçük bir tavsiyem var; en azından öğle namazını öğle tatilinde kılarlarsa, ahiretteki hesap dengesini koruyabilirler diye düşünüyorum…
…
Öncesine bir şey demeyeceğim ama asıl tiyatro 16 Temmuz sabahı başladı…
Milyonlarca kahramanın arasına gizlenen bir kesim ‘Mış gibi’ yapmaya başladı…
Bu milletin bir parçasıymış gibi yapıyorlar mesela… Tertemiz ve çok masum muş gibi yapıyorlar mesela… Örgüte uzak, millete yakınmış gibi yapıyorlar mesela… ve daha bir sürü şey…
Bir savaşta çok mücadele edilmesi gereken kişi cephe arkasına kaçan kişiler olduğu gibi, bu savaşta da en çok mücadele edilmesi gereken kişi ‘Mış gibi’ yapanlar…
Dikkat edilmesi gerek diye söylüyorum…
…
Yeni dönemde eski hatalar sürdürülmemeli… Özellikle TSK ve Emniyet’te dinamitlenen ve önümüzdeki dönem içinde tamamen darmadağın edilecek gibi görünen yapılanmaların yerini, bugün milletin yanında durdular diye başka yapılanmaların almaması gerek.
TSK’da alevi, ulusalcı, ErgenekoncuyadaPerinçekçi, Emniyet’te Ülkücü hiçbir yapılanmanın yeniden çoğunluk olmasını istemiyor bu millet…
En önemlisi her emanetin ehline verilmesi, adaletten vazgeçilmemesi en önemli düstur olmalı… Yoksa önümüzdeki dönemde başımıza yeni yapılanmaları bela etmekten başka bir işe yaramayacak bu kutlu direniş…
Bir de yeri gelmişken;
İmam Hatip Lisesi mezunlarının da Askeri okullara gitmelerinin yolu bir an önce açılmalı…
…
Çanakkale Savaşında anlatılan bir sahne vardır hep; Kendisinden birkaç saniye önce çıkan Mehmetçiğin vurulduğunu gördüğü halde ve kendisinin de hemen vurulacağını bildiği halde siperden fırlayan kahramanlardan bahsederlerdi. Aynı sahneyi 15 Temmuz gecesi köprü üzerinde gördüm… Asker kılığındaki eşkıyalar bir kişiyi vuruyor, o kişi yere yığılıyor ve arkasından ellerinde bayraklarla binlerce kişi geliyor…
Her bir vatandaş izlemeli o görüntüyü….
Kahramanlığı Amerikan filmlerinden değil, Türk tiyatrosundan! öğrensin herkes…