Doç. Dr. Ömer Akdağ
Doç. Dr. Ömer Akdağ "KARAR ODASI"

"KARAR ODASI"

Öğrenci arkadaşlarım bana  "karar odası" adında bir kitap gösterdiler. Selman Kayabaşı adlı bir yazar kaleme almış. Bahse konu kitabın son sayfalarında şöyle bir ifade geçiyor; "Sizi bilmiyorum ama ben Sultan Abdülhamid'i bir Müslüman olduğu, beş vakit namaz kıldığı, zekatını verdiği için sevmedim; bütün insanî günahlarına ve bir hükümdar olarak yaptığı hatalara rağmen koskoca sömürgeci devletlere karşı canı  ve tahtı pahasına dik durduğu, mazlumun yanında da savaştığı için sevdim"....

Yazar "Sultan Abdülhamid'i Müslüman olduğu için sevmedim" diyor. Sanki bir hükümdarı "Müslüman olduğu için sevmek" nâkiseymiş gibi.  Böyle durumlarda akla sanki "birilerine yaranmak mı istiyor" diye düşünülür.

Yani, hem Müslüman olduğu için hem de sömürgecilere karşı dik durduğu için sevilse ne fark eder?

Niye, bir hükümdarın beş vakit namaz kılması hafife alınıyor?  Veya öyle bir algı oluşturuluyor?

"Zekat verdiği için sevmemiş".....

Bu ifadeler şık değildir.

Bilinçli bir okuyucu seçici olmalıdır. Okuduğu kitabın satır aralarındaki arızaları görmelidir, görebilmelidir.

"Bütün insanî günahlarına rağmen" diyor...

Ne demek bu?

İnsanüstü günah mı var? İnsan, beşerî bir varlık olarak hataen günah işleyebilmektedir. Böyle durumlarda yapılacak tövbenin usulü erbabınca malumdur.

"Bir hükümdar olarak işlediği hatalara rağmen" denilmiş. Biz itikat olarak insanların masum olduğuna kani değiliz..  Sultan Abdülhamid de bir insan olarak hatalara düşmüş olabilir. Fakat yaygın bir İttihatçı söylemin kokusu var gibi bu ifadede... Hata denilirken neyin kast edildiğine bakmak gerekir. Mesela bölücülerin (Ermeni,  İttihatçı, kanı ve sütü lekeli eşkıyanın) terör faaliyetlerinin engellenmesi kast ediliyorsa, bu söylemde  sıkıntı var demektir.

Bir Müslüman Türk veya Bir Müslüman Kürt, Arap, Boşnak vs  neyi okuduğunu bilmek durumundadır.

HER KİTAP OKUNMAZ.

EN TEHLİKELİ BİLGİ, YANLIŞ BİLGİLERİN YEDİRİLDİĞİ DOĞRULARDIR

"TÖVBE"

MHP milletvekili Yusuf Halaçoğlu'nun CHP ile ilgili olarak "dinsiz parti" ifadesine büyük tepkiler geldi. Tepkiler içinde en şiddetlisi CHP'den... CHP'li yetkililer içinde  Yusuf Halaçoğlu'ndan özür dilemesini isteyenler olduğu gibi istifa etmesini talep edenler de oldu. Hatta Haluk Koç şayet özür dilenmezse "daha şiddetli bir şekilde  ve misliyle cevap" vereceklerini söyledi.

Sayın Koç'un "daha şiddetli ve  misliyle" nasıl cevap vereceği oldukça merak konusu.

Mesela "sizin parti CHP'den daha mı dinsiz" diyecek?

Veya "CHP sizin partiden biraz daha dindar mı" demek isteyecek?

Konu bir kaç gündür tartışılıyor. En son CHP milletvekili İhsan Özkes meseleye el atmış ve demiş ki "Yusuf Halaçoğlu tövbe etmelidir".

Bildiğimiz kadarıyla Özkes bu işin (tövbe) uzmanıdır.  İlave bir açıklama daha yaparak; bahse konu  "tövbenin" tövbe-ı nasuh mu yoksa mutat bir tövbe mi olduğunu tebarüz ettirmelidir.

Ayrıca kendi partisinin (CHP) yakın tarihte Türk milletinin temel değerleriyle ilgili takındığı tavır, söylediği sözler, aldığı kararlar vs hakkında tövbe etmesi hususunda ne düşündüğünü merak ediyoruz.

Mesele MHP canibinden “çözüldü”. Sayın Halaçoğlu görevinden alındı.

KÜRTTÜRK

Yazılarımda zaman zaman “Türk” kavramını kullanmaktayım. Türk –İslam ifadesini kullandığım zaman Kürt kardeşlerimizden alınanlar oluyor. Tarihte Türkler, Müslüman olduktan sonra kurmuş oldukları devletlerde yegâne birleştirici unsurun İslam olduğunu vurgulamışlar ve uygulamışlardır.

BİZ BİLİYORUZ Kİ, KÜRTLER HİÇ SAVAŞ YAPMADAN MÜSLÜMAN OLAN VE  TÜRKLERİN YANINDA YER ALMIŞ OLAN ŞEREFLİ BİR TOPLULUKTUR.  Bir devlet adı olarak ve tarihte büyük devletler kurmuş olan milletimizin en son ve en taze devlet olan Osmanlı Devleti'ni dikkate  alarak  Müslüman-Türk kavramını kullanmayı tercih etmekteyim.

 Müslüman Kürt kardeşlerimizin alınmamasını beklerim. Balkanlarda bir Hristiyan Müslümanlığı tercih ettiğinde "Türk oldu" derlermiş.....Zira Türkler sadece Müslüman değillerdi. Onlar aynı zamanda bir dönem İslam’ın temsilcisiydiler.

 BİZİM İÇİN ESAS OLAN DİN KARDEŞLİĞİDİR. İSLAM DÜNYASI GÜNÜMÜZDE PARÇA PARÇA OLSA DA........

Bu konuda yani İslam dünyasının birliği ve diriliği hususunda yegâne ümidin Osmanlı'nın devamı olan Türkiye'dedir.

 Ümidimizi kaybetmeyelim, köklerimizi canlı tutalım.

İSTİKBAL, BİRLİĞİ VE DİRLİĞİ KURMADA TECRÜBELİ OLAN OSMANLI TÜRKLÜĞÜNDEDİR.

İnsanlar ırkını seçmekte inisiyatif sahibi değildirler. Hiç kimse ebeveynini tercih ederek dünyaya gelmez. Ama inancını tercihte inisiyatif sahibidir. Zira biz biliriz ki, Kelime-i şahadet dil ile ikrar kalp ile tasdiktir. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
Doç. Dr. Ömer Akdağ Arşivi

YAZI

02 Ocak 2017 Pazartesi 09:01

DUA

19 Aralık 2016 Pazartesi 09:04