Hayaller ve gerçekler
Konyaspor, ligde 17.haftayı geride bırakırken topladığı 26 puana rağmen hepimizde bir tatminsizlik ve memnuniyetsizlik oluşturdu.
Oynanan kötü futbolun üstüne birde istikrarsız sonuçlar eklenince camia olarak genel ruh halimiz negatif yönde etkilendi. Bu sezon Konya’da oynadığı maçlarda sadece 1 galibiyet alabilen temsilcimiz özellikle dünya kupası arasından sonra bireysel performans anlamında da geriye gittiğini son iki maçta gördük. Geride kalan bazı maçlarda bizi öne çıkaran takım savunmamız, defans kurgumuz ve ön alan baskımız adeta yok olmuş. İç sahada rakibine baskı kuramayan , tempo yapamayan oyun ve skor iştahı olmayan bir takıma dönüşmüşüz verilen kırk beş günlük arada. Bu görüntümüzle iç sahada maç kazanmamız çok zor. Aslında skor ve sonuçlardan çok sahadaki bu görüntü üzüyor bizleri , takımın bu dağınık ve ne yaptığını bilmez hali gelecek haftalarla ilgili heyecanımızı da baltalıyor. Sezon başından beri sık sık burada bu sezonun bizim için biraz sancılı geçeceğini belirtmiştik, bunun nedenlerini de yazmıştık lakin kırılmanın bu kadar derin olacağını tahmin etmemiştik açıkçası.
Yapılan yanlış ve gereksiz transferler hem kadro hemde oyun kalitemizi tahminimizden fazla etkilemiş anlaşılan tekrar tekrar aynı şeyleri konuşup yazmanın artık bir anlamı yok. Sezonun geri kalanıyla ilgili yeniden bir hedef güncellemesi yapıp en azından Türkiye kupasına daha fazla odaklanırsak yitirmek üzere olduğumuz heyecanımızı yeniden yakalayabiliriz belki.
İLHAN HOCANIN “ÇARESİZLİĞİ”
Özellikle Avrupa macerasının hocayı çok yıprattığı açık bunu sezon başından beri saha kenarındaki gerginliği ve vücut dilinden de anlayabiliyoruz. Eminiz ki oynanan oyundan o da bizim kadar belki bizden daha fazla rahatsız. Sıkışan oyuna müdahale edemiyor çünkü elinde böyle bir oyuncu yok transfer edilen oyunculardan hemen hemen hiç verim alamaması da oyun çeşitliliğini arttırmasına imkan tanımıyor. Bir iki oyuncu dışında öne çıkan ve sorumluluk alabilecek futbolcuda yok maalesef elinde. Her ne kadar kimseyi tatmin etmese de şunu da açıkça belirtelim bu kadro kısırlığına rağmen toplanan puan bana göre teknik ekibin başarısıdır. Hocanın eline bu kadroyu kim verdiyse takım mühendisliğinde kimin payı varsa en azından bu süreçte hocaya manevi destek verip motivasyonunu arttırmanın yollarını aramalı. Bu iş kısır çekişmelere dönüşürse bundan en büyük zararı şahıslar değil yine Konyaspor görür. Bizim kadro kalitemiz ve kapasitemiz belli, gerçekçi olup hayal aleminden biran önce çıkarak geçen sezonu unutmamız lazım. Geçen sezon acısıyla tatlısıyla bizim için bir rüyaydı geldi geçti , artık ayaklarımız yere basmalı, bizim seviyemiz ve imkanlarımız bu. Bir Türk futbolu klişesi olan devre arası transferine de bel bağlamak kendi kendimizi kandırmak olur.
Şu aşamada yapılacak fevri çıkış ve davranışlar bizi çok farklı yerlere savurur. Konyaspor için sezonun geri kalanında en makul hedef ligde ilk sekizin içinde olup Türkiye kupasında yol kât etmeye çalışmak olmalı artık naçizane...