Özkan Öztürk
Özkan Öztürk Eyy STK’lar… Haydi inin sahaya

Eyy STK’lar… Haydi inin sahaya

Son dönem de basın ve yayın organlarında Cinsel  istismar; cinsel saldırı ve pedofili vakıalarına ilişkin acı haberlerle sürekli karşılaşmaya başladık..

 Adalet Bakanlığı verileri tehlikenin ne denli büyük boyutlara ulaştığı noktasın da bizlere ipuçları vermekte.

İstatistiki olarak çocuklara yönelik cinsel istismar suçlarının yıllara göre dağılımı;

2009 yılında  12 Bin 635 Dava

2010 yılın da 16 Bin 135 Dava

2011 yılın da 16 Bin 828 Dava

2012 Yılın da 17 Bin 589 Dava

2013 Yılın da 17 Bin 948 Dava

2014 Yılın da ise 18 Bin 104 Dava açılmış.

 Rakamlar tehlikenin ne denli büyük boyutlara ulaştığının açık göstergesi konumun da.

2009 yılından 2014 yılına kadar geçen süre içerisin de %50 oranında çocuklara yönelik bu suçta bir artış var. Şuan ki rakamları konuşmaya bile gerek yok çünkü bu dava sayılarında son derece büyük oranda artış hızla devam etmek olduğunu tespit ettik.

Uçurumun kenarındayız.

 Yol ayrımındayız.

 Ülke ve millet olarak  en temel hak olan yaşam hakkına yönelik terör saldırılarına karşı yürütülen politik yaklaşımın ,yine temel haklardan olan beden hakkına yönelik yapılan CİNSEL TERÖR saldırılarına karşı da top yekûn birlikte hareket edilmesi gerekmektedir.

Ahlaki manada yeniden büyük bir kurtuluş savaşı vermemiz gerekiyor.

Bir ülkenin adliyelerinde en fazla iş yükü olan mahkemeler Aile Mahkemeleri ve Ceza Mahkemeleri ise o ülke ahlaken S.O.S sinyalleri veriyor demektir.

Karşılaştığımız bu tarz menfi hadiselerde duygusal tepkiler veriyoruz sürekli.

Üç beş gün konu gündem de kalıyor ve gündemin değişmesi ile birlikte ahlaki erozyon yada ahlaki çöküşe sebebiyet veren unsurlara köklü ve kalıcı çözümleri bir türlü ne hikmetse sunamıyoruz.

Sosyal medya ortamlarında  ve halk arasında iddia edilen husus ise verilen cezaların yetersizliğinden bahsedilmekte ve cezaların artırımın  yapılması ile sorunun çözüleceği inancı hakim …

Oysa ki son yasal düzenlemeler karşısında bu suçlara verilen cezalar oldukça ciddi.

Ama ceza_i müeyyide artmış olmasına rağmen suç oranlarında da buna paralel doğru orantıda bir artış olduğu bilimsel olarak gözlenmekte.

Dolayısı ile çözüm ne İdam cezasında ne de daha farklı cezalarda ..

Yani cezaları artırmak üzerinden bu suçların şayet azalacağı yada engellenebileceği düşüncesi son derece yanlış.

Sonuçlar üzerinden konuşuyoruz.

Oysa ki insanları bu ruhsal bozukluk hali olan suç tipine iten sebepler üzerinden konuşsak ve insanlarımız neden bu suçları işliyor noktasında yeniden en başta TBMM de ki vekiller eli ile bu konuda komisyonlar kurulsa ve olayın üzerine ciddi manada gidilse inanın daha sağlıklı meseleye yaklaşmış olacağız.

ÇÖZÜM VAR..YETER Kİ SAMİMİ OLALIM…

Bedenlere karşı işlenen bu cinsel terör eylemleri   karşısın da bu vakıaları siyaset malzemesi yapmayalım.

Orta da çözüme kavuşturulması gereken büyük bir sorun var. Bedenen ve ruhen üstün bir mille olarak tarihteki yerimizi almak istiyorsak sağlıklı bir toplum yapısını oluşturmamız gerekli.

Söz konusu vakıaların üzerine amasız ve fakatsız gitmemiz gerekmektedir.

Gün şapkayı önüme koyma günüdür.

İnkarlarla ve yok saymalarla , görmezden gelmelerle bu sorunları çözemeyiz.

Sorunun çözümü sorunla yüzleşmek ve sorunu doğuran sebepleri ortadan kaldırmaktan geçmektedir .Burada yeri gelmişken en başta Konya STK ‘larına ve Türkiye’de ki  tüm STK ‘lara sesleniyorum..

Allah aşkına STK’lar bu konularda çalışmayacakta  hangi konuda çalışacak..

STK ‘lar siyaset kurumunun arka bahçesi olmak yerine toplumsal sorunlarımızın çözümü noktasında meselelere el atsa ve bu konudaki yapmış oldukları tespitleri  raporlaştırsa ve konunun uzmanları eli ile hazırlanan raporları devlet yetkilileri neden paylaşmazlar..

EYY SİVİLLEŞEMEMİŞ SİVİL TOPLUM KURULUŞLARI..

Daha neyi bekliyorsunuz…İnin sahaya……

Son  sözüm şahsıma ait bir sözle yazıma son veriyorum..

Son SÖZ ;

‘Üç şeyi asla kaybetme.. ONURUNU...NAMUSUNU..UMUDUNU..’

Ümit ve umut ediyorum.. Güzel günleri göreceğiz  inşallah…

SELAM VE DUA….

Önceki ve Sonraki Yazılar
Özkan Öztürk Arşivi