Zekiye Soylu
Zekiye Soylu Dua Ve Önemi

Dua Ve Önemi

Kıymetli kardeşlerim bu hafta insanların rabbine olan isteğini gönülden dile getirmesi ve istemesi olan dua konusuna deginecegiz insaAllah.

Dua kelimesi; “çağırmak, seslenmek, istemek, yardım talep etmek” manasındaki da‘vet ve da‘vâ kelimeleri gibi masdar olup, “küçükten büyüğe, aşağıdan yukarıya vâki olan talep ve niyaz” anlamında isim olarak da kullanılır.

İman etmiş kimseler onu yaratan, gören, işiten ve şahdamarından yakın olan tüm evrenin ve alemin sahibi olan Allah c.c’ ye gönülden ve samimi bir şekilde dua eder.

Rabbimiz bir ayeti kerime de şöyle buyurmuştur:“Kullarım sana, benden soracak olurlarsa, şüphesiz ki ben onlara yakınım. Dua edenin duasına icabet ederim. (Öyleyse) onlar da benim davetime icabet etsinler ve bana iman etsinler ki (akıl, doğruluk ve olgunluk sahibi olan) rüşt ehlinden olsunlar”. (2/Bakara 186)

Rabbimiz muhakkak surette kulunun duasını duyar ve ona mutlaka karşılık verir.

Peki kimlerin duaları makbuldür?

Ebu Hureyre’den (ra) rivayet edildiğine göre Peygamberimiz (s.a.v) şöyle buyuruyor:“Üç kişinin duası, şüphesiz makbuldür:

Mazlumun duası.

Yolcunun duası.

Ana babanın evlâdı hakkındaki duaları.

Peki kardeşlerim! Dua ederken nelere dikkat etmeliyiz? Öncelikle Allah c.c hamd ve sena ederek duamıza başlamalıyız, daha sonra Peygamber efendimiz (s.a.s)’e salâvat getirmeliyiz. Duamıza başladıktan sonra Rabbimizin güzel isimleriyle onu övmeli ve yücelmeliyiz. Sonra Rabbimizden istediklerimizi dile getirmeliyiz. Sadece bu dünyalık değil bizim için çok önemli olan ahiret için de samimi bir şekilde dua etmeliyiz. Ayette dediği gibi:

“Ama insanlardan öyleleri vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada ver” diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur.”

“İnsanlardan öyleleri de vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru” derler.”(Bakara 200-201)

Bu şekilde dua etmeliyiz ve duamızı bitirdikten sonra da tekrar peygamber efendimiz (s.a.s) salâvat getirmeliyiz.

Dua ederken neden kabul olmuyor dememeliyiz kardeşlerim. Ayette geçtiği gibi:

“İnsan hayra duâ eder gibi şerre de duâ eder; zaten insan çok acelecidir.” (İsra:11) buyuruyor.İnsanoğlu acizdir, onun için hayırlı ne değil bilemez o yüzden Rabbimizden her şeyin en hayırlısını istemeliyiz.

Rabbimize her zaman dua etmeliyiz. Ama öyle vakitler vardır ki bu vakitlerde dualar kabul ve makbul olur:

1-Seher vakti

Hadis-i şerifte: Allahü teâlâ, seher vakti “İstiğfar eden yok mu, onu mağfiret edeyim. İsteyen yok mu, istediğini vereyim, duasını kabul edeyim” buyurmaktadır. [Müslim]

Allahü teâlâ iyileri överken, “Onlar seher vaktinde istiğfar eder.” Buyuruyor. (Zariyat 18) Seher vakti, gecenin son altıda biridir. Gecenin ikinci yarısından sonra da dualar kabul olur. [Gece, akşam ile imsak vaktinin arasıdır.]

2-Ezan okunurken ve ezan ile kamet arasında

3-Yağmur yağdığı zaman

4-Namaz kılarken, secdede iken ve namazlardan sonra Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “Kulun Rabbine en yakın olduğu hal secde halidir. İşte bu sebeple secdede çok dua etmeye bakın!” [Müslim, Salât 215]

5-Hasta iken ve oruçlu iken

Hadis-i şerifte; ‘’Dertli müminin duasını ganimet bilin!’’ buyuruldu. Ve yine Hadis-i şerifte; ‘’Oruçlunun duası red edilmez’’ buyuruldu.Kıymetli kardeşlerim! İnşaallah Rabbim bizlerin duasını “el Mucib” ismi hürmetine kabul ve makbul eylesin...

Önceki ve Sonraki Yazılar
Zekiye Soylu Arşivi