DOĞRU GÖRÜNEN EĞRİLERE
Müslümanlarda bulunması gereken en güzel huylardan biri de doğruluktur.
Fakat ne yazık ki günümüzde doğru ve dürüst olana salak denilmiyor mu?
Şeytanca kurnazlığa sahip ve bu uğurda mesai harcayan insanlara “açıkgöz” denilip, şeytanca düşüncelere teşvik edilmiyor mu?
Allah’ın ilk emri “oku” olmasına rağmen, sanki ilk emrin ‘para kazan’mış gibi hareket eden insanları gördükçe tiksiniyor, tiksindikçe “vah memleketim vah” demiyor muyuz?
Parayı araç olarak değil de amaç olarak gören zihniyetin her geçen gün hızlı bir şekilde büyümesini, değerlerimizin ise aynı hızla düşüşünü görmemiz, “vurdumduymazlığımızı” değiştiriyor mu?
Zor durumdaki bir insana yardım eli uzatılmadığı gibi “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” zihniyeti güdülmüyor mu?
Tarihimizi, tekrar gözden geçirmemiz ve adamakıllı okumamız gerekiyor.
Neden mi?
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethi ile övünürüz fakat onun yaşamını merak edipte araştırmayız. Onun devlet terbiyesini bilmeyiz. Fedakarlığını, mütevazılığını, cömertliğini ve yardımseverliğini araştırmaz ve rast gele konuşup, adeta kemiklerini sızlatırız.
Çok şükür Konyalıyız… Konya’da yaşıyoruz…
Türkiye’nin en düzenli şehirlerinden birinde hayatımızı sürdürüyoruz.
“Bir başkent her zaman başkenttir” sözünü toplantılarda duyuyor, çoğu zaman biz de kullanıyor fakat Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti Konya’da yatan Selçuklu Sultanları’nı tanımıyoruz.
O yıllarda medreseler şehri olan Konya’da (günümüzde üniversiteler şehri) birçok alim ve ilim adamı yetişmesine rağmen merak edipte “bu kişiler kimmiş ve neler yazmışlar” diye sormuyoruz.
Zaten bunları sorduğumuzda, araştırdığımızda, gördüğümüzde, okuduğumuzda ve anladığımızda doğruluğun bir servet olduğunu açık şekilde göreceğimiz aşikar.
Gördükçe utanacak, halimize üzüleceğiz.
Şeytanca kurnazlığın bir meziyet veya başarı olmadığını gördüğümüzde, gerçekten şeytana karşı savaşmaya başlayacak nefsimizin terbiyesini vereceğiz.
Ne üzücü ki bu yolda ilerleyemiyoruz. Etrafınıza bakın ve gözlemleyin. Ne demek istediğimi daha net anlarsınız.
Dürüstlük uzun vadeli, şeytanca sinsilik ise kısa vadeli yatırımdır.
Her zaman doğru ve dürüst olan kazanır.
Çünkü HAK doğrunun yardımcısıdır… İlahi adalet şaşmaz. Huzurevlerine gidin ve insanların hayat hikayelerini dinleyin. Ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Ne doğru ve güzel söylemiş : “Ok gibi doğru olsam yayla atarlar beni
Yay gibi eğri olsam, elde tutarlar beni
Doğruda aç görmedim, eğride tok
Elde kalır eğri yay, menzil alır doğru ok.”