Dijital Ve Stratejik İletişim
Dijital vatandaş kısmından daha önceki yazılarımız da konuşmuştuk… Konunun devamı niteliğinde dijital ayak izi ya da dijital iletişim gibi çağın getirileri hususun da bir deneme formatında konuyu derinlemesine masaya yatırmakta gerekecek gibi durmakta…
Dijital vatandaş, dijital ve stratejik iletişim…
Stratejik iletişim ifadeleri günümüzün ve geçmişte siyasetin ya da mevkisel anlam da işlerin yürütülmesinde konuşma esnasında uygulanan bir iletişim türü niteliğinde, yani konuşmanın saatinden tutun, hitap edilecek kitlenin bilgi birikimini dikkate almak esastır aslında… Tabi bura da iletişimin, stratejiyle kavramsal olarak yürütülmesi, bu iletişim esnasında kitlenin ya da şahsın bu anlamda bir hedefe yönlendirilmesi ya da daha basit anlam da ikna edilmesi gibi…
Tarihte stratejik iletişim hususunda ilk çalışmaların Çin kaynaklı olduğu bilinmektedir. Kişisel gelişim mahiyetinde stratejiye dayalı kurumsal bir iletişim, ortak hedefe yönelik çalışma esnasın da, tuşlara farklı basmama ya da ortak sesi oluşturulabilme sürecidir. Bir yönüyle de aslın da liderlik isteyen bir süreçtir.
Konuşmanın içeriğinden, saatinden, günün ruhsal yapı ve ortamından, insan psikolojisinin yapısal özelliklerine kadar birçok içeriği hesaplayabilme, iletişimin stratejik anlamda değer kazanmasını sağlayan etmenlerdir. Tabi bu konuyla ilgili birçok makaleye ulaşabilir; bir araştırmaya tabi tutabilirsiniz. Gerekli mi elbette bir zorunluluk… Şöyle ki kime nasıl hitap edeceği bilmeyen, konuştuğu sözü, kulağının işitmemesi gibi durumlar ne yazık ki söz konusu… Ve eğitim de şart…
Dijital iletişim kavramı da bu yüzyılın getirileri arasın da… Diğer taraftan dijital bir dil de; kendini göstermeye başladı… Sosyal medya platformları aslın da bir ulaşım türüdür. Nasıl ki kara; deniz, hava, demir yolları gibi ulaşım türleri gibi sosyal medya alanların da ulaşım ve iletişim kavramını bu yüzyıl içerisinde karşılamaktadır…
Bu alan da şunu önemsemek gerekecek; medya okuryazarlığı kavramını ve sosyal medya aracılığıyla teknolojiye doğru giden insanlık, şuan eski ile yeni ayrımını yaşamakta; kuşak anlamın da… Çünkü teknolojinin bu baş döndürücü gelişimin de belli bir yaşın üstünde yer edinenler uyum sağlamakta zorluk yaşayabilmekte…
Dijital iletişim sürecin de dijital ayak izleri de önemli ve bu yüzyılın getirdiği kavramlar niteliğinde yer edinmekte, ne kadar gündemi meşgul etmese de… Gündem de olmayanın yok olduğu anlamı taşımadığı da bir gerçektir.
Bu gerçeklik iletişimin etki ve sınırlılığı hususun da köyleşme durumunu küresel mana da ortaya çıkardı.
Diğer yönüyle; okuma anlayışı, işitsel zekâya yönelik içeriklerin üretilmesini sağlamaya başladı. İşitsel zekâ türüne yönelik yapılan okuma anlayışı kitabın kokusundan uzaklaşmayla beraber dijitale doğru yol almayı beraberinde getirdi. Ve eğitim de, eğitimcilerin de bildiği, Gardner’in çoklu zekâ kuramı; gelecekte tarihe mi karışacak… Öğretilen ne idi; yaşanılan ne durumu; bu kuşağın, eğitim deki çıkmazı galiba… Çünkü teknolojik anlamda ilerleme durumu ve bu durumun getirdiği sosyolojik süreç; kendi içerisinde bir adaptasyon sürecine tabidir.