Macit Uluçamlıbel

Macit Uluçamlıbel

Demokrasi yurduna döndü

Demokrasi yurduna döndü

Amerika nihayet ülke ülke gezdirdiği demokrasisini kendi ülkesine de götürdü(!) Kongre binasında Amerikan askerlerinin yayıldığı fotoğraflar bir film karesi gibiydi.

Kongre binasının halk tarafından işgal (milletin temsilcilerinin binasına millet girince nasıl işgal oluyor o da ayrı bir konu da neyse) ve talan edildiği gün senatörlerden birinin bilgisayarını karıştıran  Christopher Stanton Georgia, evinde ölü bulundu. Tesadüf olsa gerek tabi. Kesin eceliyle ölmüştür(!) yoksa Amerika gizli bilgileri gördü diye bir vatandaşını cezalandıracak olsa yargılar, senelerce mahkemelerde gezdirir, medyada boy boy haberlerinin çıkmasına izin verir, hatta belki o bilgiler sayesinde cia’ya ait tırlar durdurulur ajanlar gözaltına alınır, Amerika kimlere silah yolluyor diye boy boy haberler yapılır, yargılanan zat Avrupa’ya kaçar üzerine kim bilir kimin bayrağını örterek pozlar verirdi. Ne de olsa Amerika özgürlükleriyle meşhur bir hukuk devleti. Gizli bilgileri gördü diye vatandaşını öldürecek değil ya. Ah benin güzel ülkem, ah benim demokrasinin beşiği ülkem, ah benim saf ülkem, ah benim temiz ülkem… Ve ah benim haini bol ülkem…

Ülkemize ihanet eden yargılanmaya başlayıp kaçıyor sonra da ya Amerikan bayrağına sarılıyor ya Amerika’nın kendisine sarılıyor. Tabi birde uzaktan ihaneti yönetenler var. Onlar zaten şebekeyi kurup seneler önce kaçmışlardı.

Oyun kurucular Türkiye’nin her türlü saldırıya rağmen boyun eğmediğini gördüler.

Umarım her şeyin değiştiği bu dönemde hainlerin hamileri de kendilerini değiştirirler ve hainleri teslim ederler.

Yeni dönem çok çalışmamız gereken bir dönem. Maalesef biz şeytan taşlamaktan ibadete fırsat bulamıyoruz. İçerde hainlik, dışarda düşman… Terör bir tarafta, kılcal damarlara kadar girmiş ihanet şebekesi ayrı tarafta. Ama hiçbiri Türkiye’den büyük değil, bu milletin birlik beraberliğinden büyük değil.

….

Bir süredir gündemde mesajlaşma uygulamaları var. Yazışmalarımızı görecekler mi? Bilgilerimizi satacaklar mı? Diye uygulamadan uygulamaya savruluyoruz. Elimizdeki akıllı telefonlar ve birbirine entegre ettiğimiz akıllı cihazlar ( bilgisayar, televizyon, buzdolabı, fırın vb.) sayesinde zaten yaşam tarzımızla ilgili her şeyi depolayıp satıyorlar.

Milli data merkezleri kurmamız lazım, yazılımın milli olması yeterli mi? Ya verileri sakladığımız yer? Onunda milli olması lazım…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Macit Uluçamlıbel Arşivi